Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun haberi
Güneşti, sigaraydı, egzoz dumanıydı, kötü kremlerdi derken cilt tam da bu yaşlarda yıpranıp yaşlanmaya başlıyor. Bu nedenle yaş 30’u geçti mi onu “içten beslemek” çok daha önemli bir konu haline geliyor. İşte size Yaşasın Hayat uzmanlarının hazırladığı cilt gençleştiren beslenme önerileri…
Daha fazla domates ve domates ürünü tüketin: Domates ürünlerindeki likopenin güneş ışınlarının cilt yaşlandırıcı etkisini yüzde 20-40 oranında azalttığını gösteren çok sayıda araştırma var.
Antioksidan gücü yüksek meyvelere öncelik verin: Yüksek antioksidan içerikleri nedeniyle erik, üzüm, elma, çilek, böğürtlen, yabanmersini, nar ve kiraza öncelik verin. Erikte proantosiyanidin, elmada kuversetin, üzümde resveratrol var ve bunlar dünyanın en güçlü antioksidanları arasında sayılıyor.
Omega-3 zengini balıklardan daha çok yararlanın: Omega-3 yağ asitlerinden EPA’nın güneş ışınlarına bağlı cilt hasarını azaltmada önemli bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Ülkemiz balıklarında da omega-3 bol miktarda mevcut: Uskumru, hamsi, levrek bunlardan bazıları. Ayrıca ceviz, ketentohumu ve yeşil yapraklı sebzelerde (semizotu) de omega-3 var.
Omega-6 yağ asitlerinden de faydalanın: Bitkisel yağlarda (zeytinyağı, fındık yağı, ayçiçeği yağı) bulunan omega-6 yağ asitlerinin de az miktarlarda alınınca cilt dostu olduklarını unutmayın. Ama fazla miktarlarının dost değil, düşman olabileceklerini de aklınızdan çıkarmayın.
Turunçgillerden zengin bir besin planı yapın: Sadece portakal, greyfurt yemekle yetinmeyin. Turunç limon ve portakal kabuğunda bulunan “d-limonene” isimli maddenin cilt dostu olduğu belirlendi. Özellikle cilt kanserine karşı ciddi bir koruyucu olan d-limonene’den yararlanmak için portakal veya turunç kabukları ile hazırlanmış şekersiz reçellerden yiyin. Bu gruptaki meyvelerde antioksidan, vitamini, folik asit ve lutein de boldur.
Yeşil ve siyah çaydan yararlanın: Özellikle yeşil çayın güçlü bir cilt dostu olduğu kuşkusuz. Yeşil ve siyah çaydaki (daha az etkilidir) bu güç, ihtiva ettikleri polifenollerle ilişkilidir. Özellikle kateşinler çok güçlü antioksidan cilt destekleridir.
Keten tohumu ile tanışın: Keten tohumunda omega-6 yağ asitlerinin de bulunduğunu bilirseniz, bu ucuz ama etkili besinin cildiniz için de önemli bir destek olduğunu unutmazsınız. Salatalarınıza keten tohumu ekleyin.
Ceviz, badem ve fındığı unutmayın: Yağlı tohumların tümü E vitamini, kalsiyum, omega-3 yağ asitleri cildiniz için dost besinlerdir.
Antioksidan destekler cildi genç tutar
Cildinizin özellikle hoşlandığı etkin antioksidanlardan birisi doğal karotenoid olan “Likopen”dir. “Likopen” en çok domates ve domates ürünlerinde bulunur. Karpuz, pembe greyfurt ve kayısıda da mevcuttur. Ciltte birikmekte, cildi oksitleyici, yaşlandırıcı, serbest radikallerin zararlarından korumaktır.
“Likopen”in dışında başka antioksidan desteklerde var. Cildiniz bunlardan özelikle zeozantin, yeşil çay ekstraklarını, piknogenolleri, alfa lipoik asidi, koenzim Q-10 ve üzüm çekirdeği özütlerini sever. Yeşil çayda bulunan EPCG ve benzeri antioksidanlar, üzüm çekirdeği yağında bulunan proantosiyanidinler ve çam kabuğu ekstrelerinden elde edilen piknogenoller, cildinizi yaşlanmadan korumada, çevresel yaşlanmaya engel olmada ustalaşmışlardı.
Cildinizi ağız yoluyla güzelleştiren “güzellik reçeteleri” arasına “gecesefası çiçeği yağı” yani “EPO” kapsüllerini de ekleyebilirsiniz.
Eğer güzellik vitaminlerinden daha iyi sonuç almak istiyorsanız bunlara başlamadan önce “hangilerini, ne zaman, ne dozda ve ne kadar süre ile” kullanmanız gerektiğini öğrenmeye çalışın.