Hepimiz için bir gerçek var çocuk olduk, o tertemiz duyguyu yasadık. Bazılarımız çocuk sahibi olarak diğer bir güzel duyguyu yaşamakta. Hepimizin bildiği bir konu da olsa pek de alışık olmadığımız açıdan çocukları ve çocukluğu bir inceleyelim mi, ne dersiniz? İnanın, o döneme ait çok malzeme var yetişkinler ile ilgili…
Çocuklar, Allah’ın bir nimeti, tekrar bizi o tertemiz döneme götüren. Bazı yeni fikirlerin açıktan veya gizliden gösterdiği gibi asalak veya ayak bağı değil. Aile bağı, bir lütuf… Gelişimleri hayret verici… İzlerken ders alınacak o kadar çok şey var ki. Örnek olarak standart davranış gelişimlerine bir bakalım. Yürüyebilmek için o kadar çok denemeler yapıyorlar, kaç defa düşseler de yılmıyorlar. Sonuçta kendisinin elinde olmayan bir sebep yoksa hepsi er veya geç hedefine ulaşıyor. Gerçek hayatta başarı oranı bu kadar yüksek değilse o temiz yüreklerde olan bazı şeyler bizde eksik olduğu söylenebilir heralde.
Bir de ruh dünyalarına bir bakalım mı? Kıskanma, diretme, korkma, benlik hissi, şiddet halleri, uyumsuzlukları, eşyaya zarar verme, arkadaşını veya kardeşini dövme. Küçük çocuklarda olan hissiyatlar nesnelerine büyük geliyor ve bizi güldürüyor ama ben dikkatlice gördüklerimden ürküyorum bazen. Çocuklardaki o kıskançlığın bir yetişkinde olduğunu bir düşünün. Peki ya istediğinin olması için diretmesi bir diktatör gibi. Evet, kısıtlayan ahlaki değerler olmasa bunlar azalmadan devam ediyor belki. Büyüklerde olan üstü kapatılmış istek, duygu ve talepler çocuklarda örtüsüz.
Yine meleki hallerine bir bakınca, bir zalime bile saf ve temiz niyetle yaklaşma, anne ve babası kim olursa olsun onları sevebilme, sır tutamama, çok küçüklerse yalan söyleyememe, asıl niyetini direk söyleme vs. Kabul etmeliyiz ki bilgimiz arttığı kadar önyargılarımız ve şüphelerimiz de artıyor. Evet, aldanmamak veya aldatılmamak istiyoruz ve bu sebeple setler örüyoruz etrafımıza. Sonra o setin içinde bir bakmışız yalnız kalmışız veya yalnız bırakılmışız. Hani “kusursuz dost arayan dostsuz kalır” benzer şeyi söylemiyor mu? Burada ben de ne yapmalıyız sorusuna bir cevap veremeyeceğim ama küskün çocukları bir kaç saat sonra biraraya getiren o temiz ruhlarına ne oluyorsa oluyor, insan yıllar geçse de affedemiyor bir akrabasını…
Son olarak gözlemlediğim bir diğer şey de şu: İnsanda öğrenmenin en önemli şekli taklit sanki. Çocukların öğrendikleri; anne, baba ve dar çevresindekilerin hal, tavır ve söylemleri. Kabiliyeti oranında benzettikleri. Her anne baba bu benzerlikleri görür ve gülerek bahseder birbirlerine. Biz çocuktakini normal karşılıyoruz ama büyüklerin davranış, söylem ve fikirlerinin çoğu da taklit ürünü değil mi? Bence fark şu: büyüklerde taklit edilen figürler çoğalıyor ve benzetilen fark edilemiyor çocuklardaki gibi. O yüzden kişisel olarak hepimiz bir diğerimizden farklı olsak da rol aldıklarımız benzer ise biz de birbirimize benziyoruz. Bundan sonra benzer olaylara benzer tepkiler veriyoruz. Belki katılır belki katılmazsınız ama benzer meslek erbapları benzer düşüncelere sahipler. Memur, memurun halini anlar; tüccar da tüccar olanı. Burada kastedilen mesleki bilgi değil, yaşantı bicimi.
Hayatımızın çocuklara benzeyen kesitlerinde mutlu oluyoruz, ama çocukların genel özelliklerinden de bir an evvel uzaklaşmaya yönlendiriliyoruz ki hayatta başkalarından zarar görmeyelim. “oğlum oyuncağını paylaşsana arkadaşınla” diyen anne sonradan “oğlum kimseye borç verme sonra alamazsın” diyor.
Hepimizde çocukluğun o temizliğinden biraz kalması dileğiyle…
Hüseyin Gürüler, 12 Nisan 2011
2 thoughts on “Huseyin Guruler – ÇOCUKLAR VE HAYAT”
SerGe
(April 13, 2011 - 10:53 am)Çok güzel bir yazı! Bir çocuğumuzu beğenirken diğerine bu kime çekmiş
diyoruz. Bazan o kadar ileri gidiyoruz ki onu dışlıyoruz. Allah affetsin.
Oysa onlar bizim diğer yanımız. Biz kendimizin bile kabul edemediği yanımızı
görmeyerek. İcraatta ısrar ediyoruz.Galiba hakikatte içmuhasebemizi bile
yapamıyoruz.Çocuklar bizim aynamız.
Teşekürler hatırlattığınız için.
elif
(April 13, 2011 - 5:39 am)hüseyin bey, bir anne olarak fikirlerinizden çok istifade ettim.teşekkür ederim, kaleminize yüreğinize sağlık.