Başbakan Erdoğan, TOBB Genel Kurulu’nda üyelere seslendi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin 66. Genel Kurulu’nda konuştu.
Başbakan’ın konuşmasından satırbaşları:
Geçen yıl ne söz verdiysek yerine getirdik. Torba Yasa ile işdünyasının rahat nefes almasını sağladık. Ticaret Kanunu çıkararak yılların özlemini giderdik. Bunları birlikte başardık. Türkiye’yi birlikte büyüttük.
Ben 1960 darbesini hayal meyal hatırlıyorum. Menderes’in idama götürülüş sahnesi gözümüzün önünden silinmedi. Birçok darbeler, krizler gördük. Partimizi kurarken en önemli hedefimiz Türkiye’yi aksak demokrasiden kurtarmaktı. Siyaseti lekelerden temizlemek gibi bir amaçla yola çıktık. Siyasetçi ile güvensizlik birbirinden kopmayan kavramlar haline gelmişti. Bu millet sözünü tutan siyasetçiye hasret kalmıştı.
Milletimize 3 yıl bizden bir şey beklemeyin dedik. Milletimiz bu samimiyetimiz üzerine emaneti bize devretti. 3 Kasım 2002 ile birlikte siyasetin dili değişti. Vaat ettiğimiz her hedefin azimle peşine düştük. Bu platformu seçim kampanyasının aracı olmaktan kaçınınacağım. Miting yaptığımız bir şehirde 2 yıl önce verilen vaatleri gördüm. Sınırsız sözler veriliyor, o sözleri verenler seçiliyor. Bunlar gerçekleştirildi mi diye araştırdım. O sözleri veren zat şimdi çıkıyor ne yapayım elimde sihirli değnek yok diyor. Bunun müeyyidesi var, seçmen sandıkta uyguluyor. Bu ülke ne çektiyse dün dündür, bugün bugündür anlayışından çekmiştir. Sizler sanayinin içindesiniz. Kim ne veriyorsa, ben 5 fazlasını veriyorum siyasetinden bu ülke çok çekti. Bu ülkede yıllarca devam eden yüksek faizin, enflasyonun sebebi bu anlayıştır.
Çukurova’nın, Menderes’in, Trakya’nın çiftçisi tarlaya tohum atarken Ankara’nın havasına bakıyordu. Artık güvenle yatırım yapıyor. Artık sanayimiz çöplük değil, birinci sınıf, ikinci sınıf makineler ülkemize giriyor. Nisan ayı itibariyle bütçemiz 1 milyar dolar fazla vermiştir. Türkiye’yi bu seviyelere taşımanın memnuniyetini taşıyoruz. İşsizlikte şubat ayında 11.5’a düştük. Artık mevsim lehimize gelişiyoruz. Mart, nisan, mayısta daha da aşağı düştüğünü göreceksiniz.
Bu yılın ilk 4 ayında 177 bin otomobil satıldı, geçen yıl 104 bin adetti. Seçim sürecinde olmamıza rağmen 2010 yılından daha iyi durumdayız, 2008 seviyesini neredeyse yakaladık. Enflasyon yüzde 30’du, şu anda yüzde 4.3. Hiçbir seçim döneminde Türkiye böyle bir güven ortamı yaşamadı.
28 Şubat döneminde medyanın aktif rol oynadığı kampanyalarda siyasete müdahale edildi. Çetelere karşı mücadele yürüttük, yine de devam edeceğiz. Türkiye eski günlere dönmeyecektir.
Partimize yönelik de saldırıların olduğunu görüyorsunuz. Her seçim döneminde terör örgütünün uzantıları sandık iradesini şekillendirmeye çalışıyor. Organize kampanyalara boyun eğmeyeceğimizi açık açık ifade ediyorum.
İstirarsızlıktan fayda umanlar bir kez daha kaybedecek. Yeni bir anayasadan rahatsızlık duyanlar kaybedecek. Hiç bir taviz vermeyeceğiz. Milletimizle birlikte yürüyoruz. 12 Haziran seçimlerinin hemen ertesinde yeni anayasa çalışmalarını başlatacağız. Söyleyecek sözü olan herkesi dinleyerek katkılarını alacağız.
En önemli hukuki metni, Türkiye’ye yaraşan bir şekilde ortaya koyacağız. İstanbul için açıkladığımız projeler ilgili çevrelerde büyük ilgi uyandırdı. İzmir’de Çandarlı Limanı’nın temelini attık. Dünyada ilk 10’da yer alacak. Artık kalkınma büyümenin önüne geçecek. Yaşam kalitesini artıracağız. 8.5 yıl önce Türkiye’de çok şeyi değiştirdik.
2023 yılında her anlamda standartları yakalamış bir ülke olacağız. Çocukların vizyonu kurufasulye ve bisküviti aştı artık dizüstü bilgisayar istiyorlar. Karatahta kalkıyor akıllı tahta geliyor.
81 ilin tamamı ihracat yapıyor. Yoksul ülkelere yardım ve yatırım taahhüdünde bulunduk. Türkiye olarak yılda 200 milyon dolar bu ülkelere yardım edeceğiz.
Ortadoğu’da birileri Türkiye, Türkiye sloganları atıyorsa bu geldiğimiz seviye sebebiyledir.
Filistinliler Nakba’nın 63. yılını maalesef kan ve gözyaşıyla anmak zorunda kaldılar. İsrail’in sınır bölgelerinde 16 kişi hayatını kaybetti. İsrail’in şiddetten beslenen politikaları devam ettirmesi endişelerimizi artırıyor. Suriye’deki gelişmeleri çok yakından izliyoruz. Suriye’deki endişemiz yeniden Hama, Humus, Halepçe’ye dönülmesidir. En yakın komşumuz olan Suriye’de istikarrın sağlanması için gereken telkinleri yapıyoruz.
Yakından izlediğimiz bir başka ülke de Bosna-Hersek’tir. Bosna’da yakın tarihimizde yaşadığımız olayların yeniden yaşanmasını istemiyoruz. Bosna’nın toprak bütünlüğünü sağlamak için üzerimize düşeni yapacağız. AB vizyonsuz bir ülke görünümü veriyor. Kaddafi’ye çağrımızı yineledik. Libya’da toprak bütünlüğünün sağlanması için aktif çaba içersindeyiz, muhalifler nezdinde aleyhimizde kampanya sürdürüldüğünü biliyoruz, bunun kaynağını da biliyoruz.
Türkiye istikrarın meyvelerini topluyoruz.