Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,’one minute’ olayı anlatıp gözyaşlarına boğuldu
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa‘nın Yavuzselim Mahallesinde düzenlediği nokta mitingle halka seslendi. Arınç, “Bu ülkenin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, sol tarafında oturan İsrail Cumhurbaşkanı‘na ‘Sen ancak bir katilsin. Sen ancak bir adam öldürmeyi bilirsin’ diyor. Davos‘ta bu ‘one minute‘ olayı olduğunda birilerinin uykuları kaçtı. Çok üzüldüler. Perişan oldular. Çünkü onlar yıllarca ezik ve başı önde kalmışlardı” dedi.
Uğur USLUBAŞ / BURSA (AHT)
Milletin Ak Parti‘ye sahip çıktığını söyleyen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye’nin 8 yıllık AK Parti döneminde hiçbir zaman olmadığı kadar güçlü bir devlet haline geldiğini iddia etti. Arınç, “Biz dış politikada da güçlüyüz çok şükür. Türkiye geçmiş yıllarda dönemlerde dünyanın en güçlü devleti halindeydi. Ancak sonra yıpranmıştı, küçülmüştü, güçsüzleşmişti. Bugün Türkiye sadece bölgesinin değil, bütün dünyanın demokrasi ve barış adına dikkate aldığı ve sözüne güvendiği bir ülkedir” şeklinde konuştu. Başbakanın mazlumun yanında zalimin hasmı olarak karşısında olduğunu belirten Arınç, Türkiye’de başbakanlık yapmış olan insanların yabancı ülke başbakanları, devlet başkanları karşısındaki ezik ve mahcup durumlarının hâlâ bazı fotoğraflardan hatırlandığını söyledi.
”BİRİLERİNİN UYKULARI KAÇTI”
Bülent Arınç, “Ama bu ülkenin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, sol tarafında oturan İsrail Cumhurbaşkanı‘na ‘Sen ancak bir katilsin. Sen ancak bir adam öldürmeyi bilirsin’ diyor. Davos‘ta bu ‘one minute‘ olayı olduğunda birilerinin uykuları kaçtı. Çok üzüldüler. Perişan oldular. Çünkü onlar yıllarca ezik ve başı önde kalmışlardı. Hatta ben hatırlıyorum o gece yorumcular, gazeteciler bir araya geldiler, dediler ki ‘Eyvah Türkiye mahvoldu. Şimdi İsrail bize kızacak. Amerika bize gücenecek. Bundan sonra Türkiye’den açılacak hiçbir telefona çıkmazlar. Dolar ise göreceksiniz ertesi gün 2,5 milyon lira olacak. Çünkü İsrail cumhurbaşkanına böyle söylediğin zaman senin üzerini kırmızı çizgiyle çizerler. Bir daha iflah olmazsın’ Bunu düşündüler. Bundan korktular. Hayatları yalamakla geçmiş insanlar, çok affedersiniz, ödleri patladı” diye konuştu.
”YARIM SAAT SONRA ÖZÜR ONLARDAN GELDİ”
Bülent Arınç, “Ama televizyonu açtılar ve duyduklarına inanamadılar. Duydukları neydi? Şimon Peres Türkiye Başbakanı’ndan özür diledi. Çok şükür bizi var eden, güçlü kılan izzetimizdir, inancımızdır, imanımızdır, doğruların peşinde koşmaktır, hakikatlere sarılmaktır. Ne Amerika bizi silebildi ne de İsrail bizi kırmızı listeye alabildi. Yarım saat sonra özür onlardan geldi” diyerek, gözyaşlarına boğuldu.
”BENİM RESEPSİYONLARIMA SAYIN SEZER HİÇ GELMEDİ”
Türkiye’de darbecilerle mücadele ettiklerini belirten Arınç, “Anayasayı değiştirdik. Darbecileri koruyan bütün hükümleri ortadan kaldırdık. Şu an 12 Eylül darbesinin sorumluları Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade vermeye başladı. Biz buyuz. Millet iradesinin önünde hangi engeller varsa, hepsini tek tek kaldırdık, kaldırmaya devam ediyoruz. Geçmiş hükümetlerde ayrımcılık yapılırdı. ‘Bu kadının kıyafeti şöyle. O okullara giremez. O, şuralarda bulunamaz. O buralara gidemez’ Hatırlayın eski cumhurbaşkanı dönemini. O dönemde ben de meclis başkanıyım. Cumhurbaşkanını uğurlamaya gidiyorum, hanımımla. Eşimin başında örtü var. Türkiye’yi birbirine kattılar. Nasıl olurda başı örtülü gelir diye. Benim resepsiyonlarıma Sayın Sezer hemen hemen hiç gelmedi. Biz o dönemde Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ndeki davetlere ismen davet ediliyorduk. Herkese eşli davetiye gelir ama bize gelmezdi. Ben de Meclis’te 5 yıl başkanlık yaptım. 23 Nisan Resepsiyonları’nda ‘Kılık kıyafetlere hiç bakmadan herkesin başımızın üstünde yeri var. Burası milletin Meclisidir, biz kıyafet ayrımı yapmıyoruz’ dedik. Milletin Meclisi’nde hiçbir zaman ayrımcılık olmaz. Halkın içinde de olmayacak. Kamusal alanda da olmayacak. Hastanede de belediyede de kıyafetinden dolayı insanlar ayrımcılığa maruz kalmayacaklar. Geçmişte bizi en çok eleştirenler bile gelişmelerden o kadar çok memnun ki artık bu ayrımcılık Türkiye’de söz konusu olmaktan çıktı. Artık daha da özgürleşeceğiz. Şu kökenden bu kökenden böyle bir ayrımcılık yok. Biz farklılıklarımızı, zenginliğimiz biliyoruz. Biz birlikte Türkiye’yiz” dedi.
”BAŞBAKAN MAZLUMUN HER ZAMAN DOSTUDUR”
Arınç, “Bu ülkenin Başbakanı zalimlere karşı gerçekleri haykıran bir insandır, mazlumun da her zaman dostudur. Zulme uğrayan nerede olursa olsun onun hakkını savunmuş bir yiğittir. Geçmişten bu yana Türkiye böyle bir Başbakan, böyle bir Hükümet görmemiştir. Bizim milletten oy almamızın birinci sebebi, laf değil, hizmet üretiyoruz. Türkiye’de herkesin kendi kimliğini rahatlıkla ifade etmesine için çok çalıştık. Yasakları ortadan kaldırdık. Ülkemiz olağanüstü hal ile yönetiliyordu. Baskı, zulüm, işkence, faili meçhuller, alınıp götürülen, kaybedilen insanlar vardı. Arkasında ağıtlar yakılan insanlar vardı. Siyasi suikastlar yapılıyordu. Hamd olsun, gelir gelmez olağanüstü hali kaldırdık. Faili meçhulleri aydınlatıyoruz. Türkiye’yi çetelerden mafyalardan temizliyoruz. 55 örgütün tepesine bindik. Hepsi mahkemelerde hesap veriyor. Hiçbir hükümetin yapmadıklarını biz yaptık. Halkımızı teröristten ayırmamız lazım. O bölgede yaşayan insanlara potansiyel terörist gözüyle bakanlar, Türkiye’ye en büyük ihaneti yapanlardır. Tertemiz insanları, güvendiğimiz milletin evlatlarını terörden de teröristten de uzak tutacağız, fakirlikten yoksulluktan da uzak tutacağız. Yaylalara meralara çıkmak yasaktı. Yasakları kaldırdık. Köye dönüşleri teşvik ettik. ‘Terörden ben mağdur oldum’ diyen kim varsa, kaç tane hayvanı telef olmuşsa, kaç tane ev yıkılmışsa, kaç tane ‘Ben zarar gördüm’ diye dilekçe veren insan varsa, bugüne kadar 4 katrilyon tazminat ödedik. Devlet ‘Terörden mağdurum’ diyen halkımıza tazminat ödedi. Bunu kim yapar Allah aşkına” dedi.