Gece saatlerinde ilçe sokaklarında evlerin büyük kısmında ışıkların yanmadığı, vatandaşların sokakta olduğu görüldü. Simavlılar, çocuklarıyla birlikte ateş yaktılar ve üzerlerine aldıkları battaniyeler yardımıyla soğuktan korunmaya çalıştı.
Yemeklerini ve çaylarını açık alanlarda hazırlayan, yiyen ve içen ilçe sakinleri, arabalarında uyumayı tercih etti.
Simav’da parkta sabahlayan vatandaşlardan Hasan Çalışkan, depremin kendilerini çok etkilediğini ve korkudan eve girmek istemediklerini söyledi. Çalışkan, ilçe sakinlerinin maddi zararının büyük olduğunu belirterek, ”Simav’ın afet bölgesi ilan edilmesi lazım. Ev ve iş yerleri zarar gören vatandaşların maddi kayıplarını kendilerinin karşılaşması zor. Bu nedenle devletin destek olması gerekir” dedi.
Hasan Çalışkan’ın eşi Melek Çalışkan da deprem sırasında yaşadıkları korkuyu anlatacak kelime bulamadığını, çok şiddetli sarsıntı yaşadıklarını söyledi. Evlerinin beşinci katta olduğunu, bir ara balkondan atlamayı düşündüklerini ifade eden Melek Çalışkan, depremin ardından kendilerini evlerinden dışarıya attıklarını, eve girmeye korktukları için sokakta sabahladıklarını anlattı.
Mukadder Balta da depremden sonra eve giremediğini belirterek, şöyle konuştu:
”Sokakta bulunan kamyonetimizin kapalı kasasına yatak, yiyecek ve piknik tüpü koyduk. Yemeğimizi kamyonetin kasasında yapıyoruz, çayımızı burada hazırlayıp içiyoruz. Kamyonetin kasası küçük olduğu için yataklar sadece çocuklarımıza yetiyor. Onları kamyonette yatırıp, biz de parkta ateş başında ısınıp uyumaya çalışıyoruz.”
Simav’da 35 yıldır Fatih Mahallesi Muhtarlığı görevinde bulunan Tevfik Gültekin (85) de depremi kelimelerle ifade etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Depremde evlerin ”harman gibi sallandığını” dile getiren Gültekin, ”Ben bu yaşıma geldim, böyle deprem görmedim. Kendimi hemen dışarı attım, canımı kurtardım” dedi.
Deprem korkusu nedeniyle evine giremediğini, 85 yaşında olmasına rağmen arabasında yattığını belirten Gültekin, sadece namaz kılmak için evine girdiğini, bunun dışında sürekli sokakta olduğunu söyledi.