“Ya idam ederdik ya da çekilirdik!”
Başbakan: “Eğer o dönem koalisyon ortağı olsaydık…”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye ABD tarafından teslim edildiğini söylerken, AK Parti’nin o dönemde koalisyon ortağı olsa ya o günkü kanunu uygulayarak Öcalan’ı idam edeceklerini ya da istifa edeceklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, Kral FM’de canlı yayın konuğu oldu ve gündemdeki soruları yanıtladı. Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın cezasının indirileceği yönündeki bir soruya kendisinin ve partisinin asla böyle bir düşüncesi olmadığı şeklinde cevap veren Erdoğan, Öcalan’ı da Türkiye’ye ABD’nin teslim ettiğini söyledi.
“İmrali’dakiyle ilgili ceza kesinleşti. Nedir bu ceza? Ağırlaştırılmış müebbet hapis. AK Parti bunun üzerinde asla oynamaz. Bizden İmralı’dan çıkarıp gelip E tipi cezaevlerinde kalmasını talep edenler oldu. CHP’liler de, MHP’liler de oldu. İmralı’da tutulmasının bir sebebi var. Her gün oralarda gösterilerle karşı karşıya kalırsınız. Bundan dolayı bu adımlar atılıyor. Kendisi uluslararası standartlar neyse orada cezasını çekmektedir. Farklı odalarda yanına beş mahkum kondu. Onlarla günde belli saatleri var, görüşme imkanları oluyor. Bu da cezalarda olması gereken bir uygulama diye sağladık. Böyle bir şey düşünülemez bu mertçe değil, namertçe bir iftiradır. Tayyip Erdoğan sağ oldukça, böyle bir şeye müsade etmez. Ancak bir şey var. İdam Türkiye’de kalkmadığında ABD geldi Öcalan’ı teslim etti. Teslim edildikten sonra merhum Ecevit, Bahçeli, Yılmaz iktidardaydı. İdamın ertelenmesine karar verildi. Altında onların imzası var. O zaman bunu sümenaltı yapmasaydınız, bu iş çoktan bitmiş olacaktı. O anda koalisyonda olsaydık uygulanması gereken cezayı uygulardık. Ya idam edilirdi, ya da istifa ederdik çekilirdik.”
SON DÖNEM MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞIM
“Milletin asla tereddütü olmasın. Şimdiden aynı şeyi söz veriyorum. Son dönem milletvekili adayı oldum. Bu dönem son adaylığımdır. Ara vermemiz gerekiyor.”
TELEKOM’U NEDEN SATTINIZ?
“Özelleştirme nedir? Devletin kendi kuruluşlarının çoğu zarardaydı. Bunların faturasını millet ödüyordu. Kendini yenileyemeyen bir teknoloji. Ekonominin içinde olan işadamı konumunda bir devlet değil, düzenleyen devlet. Biz şu anda bunu gerçekleştirdik. Zarar eden devletin fabrikaları niye olsun. Özel sektör aynısını yapıyor. Emekli kardeşimin parasını bu vergilerle veriyoruz. Bunu başımızın iki elimizin arasına alıp aklı selimle düşünmemiz lazım. Kazanan fabrika mı, zarar eden fabrika mı? Biz gelmeden önceki kurumların büyük çoğunda zarar devam ederken normal değerlerini de kaybediyorlardı. Sıfır ücretle Kardemir’i satarım diyen anlayış oldu ve ücretsiz verildi. Zarar ediyor, ver zarardan kurtul. TKİ zarar ediyor. Biz buna katlanıyoruz. TKİ ile ilgili özelleştirmesini istemeyenler var. Niye istemiyorlar? Özel sektör alırsa biz bu kadar parayı buradan alabilir miyiz? Biz buna rağmen ayakta tutmaya çalışıyoruz. Yılda 300-350 milyon gibi zarara katlanıyoruz. Bunun benzeri birçok kuruluş vardı. Bu yüklerden kurtulduk.
Türk Telekom’un özelleştirmeden önceki konumu neydi, şimdi ne? Yüzde 40 gibi bölümü devletindir. Daha önceki konumu itibariyle böyle bir imkan Telekom’da yoktu. Özelleştirmeyle Türk Telekom rekabet ortamını hazırlayan imkanı meydana getirdi. CHP’nin zihniyetinde devletçilik var. Bunlar artık geçmişte kaldı. CHP hala devletçiliği terk edemedi. Vergiyi veren Telekom mu, önceki Telekom mu deyince Türkiye daha da kardadır.”