Yeryuzundeki Turklerin Bulusma Noktasi

Organik Davranislar

Her gun farkli bir kisi olarak uyanip, daha farkli bir insan olarak yasamaya devam ediyoruz. Bu arada davranislarimizda da gelgitler yasiyor veya yasatiyoruz. Kimligimiz tam belli olmayinca karsidan da ne bekledigimiz belli olmuyor bazen. Karsidakini kirmayayim diye yaptigimiz bir gulumseme veya ‘olur’ ifadesi sonra hosumuza giden bir sey olarak algilandigi ve yinelendiginde ise bizde sikinti meydana getirebiliyor.

Sozlerimiz ve begenilerimiz kesinlik arzetmeli ki; karsidaki ile iliskilerimiz saglam olsun veya zaten olmamali ise bastan olusmasin. Hucredeki beslenme sekli gibi gerekli gorulen alinip, zararli gorulen alinmaz. Evet, yenilen ve yenilmemesi gerekenler belli ama her zaman vucudun ihtiyaci kadar ihtiyaci olandan yemek mumkun degil. Yani her tanistigimiz ile arkadas kalmak da her zaman mumkun degil, bu nedenle zorlamak yerine secimini yaparken iki tarafin duygularina da zarar vermemek yeterli. Her bir yanlis tercih vucut seklini degistiren yaralar gibi bizi degistiriyor.

Evet, ister ifade edilsin ister edilmesin veya hatta reddedilsin, herkes begenilmek istiyor ama her begeni bir beklenti ile gelir. Bu beklentiyi karsilamak bazen kolay olmuyor. Yilda 300 ogrenciye ders veren bir ogretmenin her ogrenciye ayiracak yarim saati her zaman vermesi mumkun olmaz ama ‘simdi zamanim yok’ dediginde ogrencinin yuz ifadesinden de rahatsiz olur ise hayatin icine sikinti yerlestirmis oluruz.

Toplumca genis bir aile yapisi ile modern hayatin kurallari arasinda gelgitler yasiyoruz. Zevk alirken bile kendimiz gerilebiliyoruz bazen, bayram ziyaretleri ve dugunler gibi. Oraya da gitmeliyiz veya onlar da gelmeliydi diye dusunurken uzuluyoruz. Neden bazi aileler akraba iliskilerine fazla deger vermiyor. Her tavrin bir sebebi var, o tavir toplumca onaylamadigimiz yere bizi suruklese de…

Kendinizi gelistirmek icin kitap okumak, spor yapmak, farkli yeni seyleri denemek veya ogrenmek, yeni insanlar ile tanismak, gencler ile konusmak ve yeni fikirlere acik olmak vs. Genelde tavsiye edilen seyler. Peki davranissal ve duygusal olarak saglam durabilmek icin organik bir yapi nasil olabilir.

Omurgali mi yoksa organik bir yapi icerisinde mi olmaliyiz, hepsinden biraz sanki. Ahlaken omurgali, duygusal yapida ise bizim disimizdaki olaylara karsi kirilgan olmamak icin organik davranislar sergilemek nasil olurdu acaba?

Organikten kastettigim kendini yenileme ve kendi sinirlarini bilme olarak ifade edebilirim. Midemiz, ayaklarimiz nasil ifade ediyor kendi sinirlarini degil mi? Yabanci kulturde kisiye baskasindan zarar gormeden huzur bulmanin yolllari gosteriliyor. Cocuguna bile ‘su anda beni rahatsiz etmeye hakkin yok’ diyebiliyor. Bu bize tam olarak uymuyor. Sinir koymayinca, yani cocuk tepemize cikinca da, ‘cekil basimdan ya’ diyen de biz oluyoruz ne yazik ki. Yani aslinda cok fark olmuyor, onlar basta biz de sonda kizmis ve gerilmis oluyoruz. Bu isin vasati sinirlarinin farkinda olmak biraz musamaha gosterebilmek ama sinir asilmasina gelmeden de ozguvenle dik bir durus sergilenmeli diye dusunuyorum. Ayni ornekten gidersek, cocuk babasindan belirli bir musamaha gordugu icin sevilmedigi hissine girmeyip, babasini da bilerek uzmeyecek bir durma noktasi kesfedebilecek.

Toplumca her an onaylanmayacagimiza da alismak durumundayiz. Her konustugumuzun direk kabul edilecegi kabulu ile hayatta cok sikinti cekeriz. Kimse mukemmel degil, ben de degilim. Bu oyle rahatlatan bir dusunce ki…

Huseyin Guruler, 23/06/2011