Aygan, Diyarbakır eski Alay Komutanı İsmet Yediyıldız’ın (Yedibela İsmet) emekli olduktan sonra hayatını kaybettiği ”trafik kazası”nın da incelenmesi ve araştırılmasını istedi. Aygan, “Çünkü Albay İsmet Yediyıldız da Eşref Bitlis ekibinden idi. Eski Jitem Komutanı A. Cem Ersever basına bazı açıklamalar yapıp, Eşref Bitlis’in ve arkadaşlarının hayatını kaybettiği şaibeli uçak kazasını araştırmaya koyulunca, ‘derinler’ tarafından takibe alınmış ve hakkında ölüm fermanları çıkarılmıştı.” dedi.
Bu dönemde İsmet Yediyıldız’ın, güvendiği ve Cem Ersever’le ortak arkadaşları olan bir şahıs vasıtasıyla ”Kendisine dikkat etsin, hakkında kötü düşünüyorlar, başına bir şey getirebilirler.” diye haber yolladığını belirten Aygan, “Fakat kendisine aşırı güveni olan Cem Ersever bu dostça uyarıyı dikkate almamıştı. Bunu hayatıyla ödemesi gecikmedi.” diye konuştu.
“İntihar süsü verilerek katledilen Tunceli Alay Komutanı ve Bölge Komutan Vekili Albay Kazım Çillioğlu’nun olayı tek başına incelenip sağlıklı bir sonuca ulaşılacak cinsten değildir.” diyen Aygan “Çillioğlu olayının perde arkasını anlayabilmek ve gerçek suçluların yakasına yapışmak için, tespihin imamesinden başlanmalıdır. Nedir tespihin imamesi? Merhum Cumhurbaşkanı Sayın Turgut Özal’ın ”ölüm” olayıdır. Ardından da tespihin tanelerinin tek tek koparılıp atılması hadisesine gelinebilir. Merhum Turgut Özal’ın ölümümdeki sır perdesi, Merhum Adnan Kahveci’nin hayatını kaybettiği ‘trafik kazasının ardındaki sır perdesi aralanırsa, buzdağının gerçek sureti ortaya ancak o zaman karşımıza çıkar.” ifadelerini kullandı.
Merhum Albay Kazım Çillioğlu’nun oğlu Gökhan Çillioğlu’nun ısrarlı çabasını saygıyla karşıladığını ve kendisini tebrik ettiğini belirten Aygan: “Keşke, her babaya böyle bir evlat nasip olabilseydi. Sevgili Gökhan kardeşimin şüphelerine ve belirlemelerine katılıyorum: Kazım Çillioğlu asla intihar etmedi… Tuzağa düşürülüp, tıpkı; Cem Ersever gibi işkence edildikten sonra öldürüldü.” diyerek Çillioğlu’na destek verdi.
YEŞİL, ENGEL GÖRDÜKLERİNİ ORTADAN KALDIRIYORDU
Yeşil’in, kanun dışı faaliyetlerin, desteklemeyip engellemeye çalışan subay ve görevlileri ortadan kaldırdığını söyleyen Abdülkadir Aygan, şunları söyledi: “Tabii ki, bu işi sadece bir başına yapmıyordu. Kendisini piyon olarak, kiralık katil gibi kullanan daha üst rütbedeki komutan, devletin belli kademelerinde yetkili olanların ve derin devlet örgütlenmesinde yer alan bazı siyasilerden maddi ve manevi destek alarak bu cinayetleri gerçekleştiriyordu. Mesela; A.Cem Ersever D.Bakır Jitem Grup Komutanı iken, Yeşil’i JİTEM’in kapısından içeriye sokturmuyordu. Sonuç? Cem Ersever’i işkence ederek, ensesine kurşun sıkarak öldürdü. Albay Kazım Çillioğlu Diyarbakır’da görev yaparken, Yeşil’in tekerine çomak sokmuş ve onu gözaltına almıştır. Sadece bu olay bile Yeşil’in, Kazım Çillioğlu’na kin duymasına ve uygun destek ve ortamı bulunca Kazım Çillioğlu’nu öldürmesine yetmektedir. Ayrıca, Yeşil’in emrinde çalıştığı derin odakların kirli planlarını bozan bir albay yaşatılamazdı. Kandan ve terörden beslenen derin odaklar, PKK belasının gerçekten bertaraf edilmesini, ”PKK ile Kürtlerin aynı kefeye konulmaması gerektiğini” savunan bir kişi veya gruba tahammülleri olamazdı.”
HATİP DİCLE OLAYI BAHANE, BÜTÜN MESELE YENİ ANAYASA YAPTIRMAMAK
Muhalefetin en büyük korkusunun sivil ve demokratik yeni bir Anayasa olduğunu ifade eden Aygan, “Sivil Anayasa onların yaşamsal (zenginleşme, güç, yetki ve makam sahibi olma) zeminini ortadan kaldıracaktır. Yıllardır ülkemizde devam eden, kaostan, etnik topluluklar arasına kin ve husumet duygularının ekilmesinden, milli servetin hebasından başkaca bir şeye yaramayan çatışmalı ortamın son bulması bazı kesimlerin işine gelmemektedir. Kan ve kaostan beslenen iç odakların ayrıca, birde dış ortakları vardır. Türkiye’nin bölgesel bir güç olmasını hazmedemeyen devletler ve istihbarat örgütleri vardır.” Dedi.
BDP destekli bağımsızların TBMM’yi boykot etmelerini değerlendiren Abdülkadir Aygan, bütün meselenin yeni Anayasa hazırlatmamak olduğunu öne sürdü. Aygan, “Tahminimce Ergenekon, başından beri Öcalan’a bazı sözler vermiştir. Kürt halkını uluslararası alanda terörize etme, Türkiye’nin iki yakasının bir araya gelmemesi için durmadan terör eylemleri ve halkı birbirine karşı kin ve nefret beslemeye yönelik çabalar karşılığında ”Hayatın bağışlanacaktır, Kürt halk önderi unvanıyla ödüllendirileceksin.” sözü verilmiştir. Bütün mesele; sivil ve demokratik bir anayasa taslağının hazırlanmasını ve yürürlüğe konulmasını engellemektir. PKK ve BDP nin ”Kürt ve Kürdistan” diye bir derdi yoktur. Tek dertleri; Öcalan’ın serbest bırakılması, Kürtlerin ipinin Öcalan’ın eline verilmesidir. Dolayısıyla ip ‘derinlerin’ elinde olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Hatip Dicle olayının bahanelerden sadece biri olduğunu söyleyen Aygan, “Bir bahane son bulur, başka bir bahane piyasaya sürülür.” dedi.
CİHAN