Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Hrant Dink cinayeti katil zanlısı Ogün Samast’ın 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmasının önemli olmadığını, asıl önemli konunun cinayetin arkasındaki kişilerin ve cinayete bir şekilde karışmış devlet yetkililerinin cezalandırılması olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül’ün Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK) devreye sokmasının önemli olduğunu vurgulayan Koptaş, DDK’dan çıkacak raporun, terör örgütü iddiasıyla açılmış ana davanın gidişatını değiştireceğine inandığını dile getirdi.Rober Koptaş, Basın İlan Kurumu ile azınlık gazeteleri temsilcilerinin gerçekleştirdiği toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin Dink cinayeti katili Ogün Samast’ın aldığı ceza ile ilgili yorumunu sorması üzerine Koptaş, Samast’ın hapiste kaldığının üzerine yaklaşık 11 sene daha cezaevinde kalacağını belirtti. Samast’ın toplamda 15 yıl kadar cezaevinde kalacağını belirten Koptaş, terör suçundan yargılamanın devam ettiğini hatırlattı. Kendileri için herhangi bir şahsın, katil yada tetikçi, alacağı cezadan çok, asıl sorumluların cezalandırılmasının önemli olduğunu vurgulayan Koptaş, “Bu işin arkasındaki sorumluların, bir şekilde bu işe bulaşmış olan devlet görevlilerinin ortaya çıkarılması önemli. Yani cinayetin sadece birkaç çocuktan ibaret bir küçük grup tarafından değil, daha örgütlü bir yapı tarafından işlendiğini görüyoruz. Buna inanıyoruz. Bunun kanıtlarını görüyoruz. Gazeteciler yazdılar, avukatlar ortaya çıkardılar. Ana dava eğer bunu dikkate alırsa gerekli sorumlular ortaya çıkar.” İfadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün cinayetin aydınlatılması için DDK’yı harekete geçirdiğini belirten Koptaş, bunun çok önemli olduğunu ifade etti. DDK’nın incelemelerinin devam ettiğini anlatan Koptaş, bu incelemeden çıkacak sonucun ana davanın gidişatını değiştireceğine inandığını belirtti. Koptaş şöyle konuştu: “Oradan bir sonuç çıkacağına ana davanın gidişatını etkileyecek bir irade ortaya çıkacağına ve gerçek sorumluların ortaya çıkması yönünde bir umudumuz var. Umarım bu umudumuzda karşılığını bulur ve sadece Ogün Samast ve Yasin Hayal ile sınırlı, gençler gurubunun bu cinayeti işlemediği otaya çıkar. Bunu sadece Hrant Dink’in yakınları olduğumuz için değil, daha özgür demokratik bir Türkiye’de yaşamak gazetecilerin öldürülmesinin cezasız kalmadığı bir ülkede yaşamak arzumuzdur. Dolayısıyla geleceğe dair bir arzunun da ifadesi olarak söylüyoruz.”
(CİHAN)
