MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”MHP herşeye rağmen, Türk ordusunu kuşatan yoğun psikolojik operasyonun belirleyiciliği altında yapılan YAŞ toplantılarının neticelenmesini ve meydana gelen devlet krizinin alevlenmeden söndürülmesini olumlu bir gelişme olarak görmektedir” dedi.
Bahçeli, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantılarında alınan kararlarla ilgili yazılı açıklama yaptı.
Bahçeli, açıklamasında, YAŞ‘ta alınan kararların 4 Ağustos 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Açıklamasında, ”Bir önceki Genelkurmay Başkanı ve 3 kuvvet komutanının zamansız bir şekilde emekliliklerini istemeleri devlet krizine yol açmış ve ülkemizi alacakaranlık bir ortama sürüklemiştir. Ancak bu tehlike ve gerilim düzeyi yüksek hadisenin neden olduğu devlet krizi nihayetinde aşılmış ve sonuçları çok ağır olacak bir sürecin eşiğinden dönülmüştür” diyen Bahçeli, ”MHP her şeye rağmen, Türk ordusunu kuşatan yoğun psikolojik operasyonun belirleyiciliği altında yapılan YAŞ toplantılarının neticelenmesini ve meydana gelen devlet krizinin alevlenmeden söndürülmesini olumlu bir gelişme olarak görmektedir” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, ”Darbe iddialarını konu alan yargı süreçlerinin acilen sonuçlandırılarak, darbe heveslisi kim varsa TSK‘dan temizlenmesi sağlanmalı ve Türk ordusu tartışmaların içinden süratle çıkarılmalıdır” dedi.
Açıklamanın devamında ise ”bir önceki Genelkurmay Başkanı ve 3 kuvvet komutanının zamansız şekilde emekliliklerini istemelerinin devlet krizine yol açtığını” öne süren Bahçeli, bu durumun nihayetinde aşıldığını ifade etti.
MHP‘nin 29 Temmuz 2011 tarihinde yaptığı basın açıklamasında; ”devlet krizinin çözülmesi için teklif ettiği üç başlığın kritik süreçten çıkılması için etkili ve belirleyici olduğunu” belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
”Bu kapsamda partimizin önerileri arasında; YAŞ toplantılarının zamanında yapılması, yeni komuta heyeti dahil atama ve terfilerin gerçekleştirilmesi, sözde darbe iddiaları nedeniyle terfi ve atamaları yapılmayan amiral ya da generallerin haklarının saklı tutulması yer almıştır. Nitekim YAŞ toplantıları ertelenmeden zamanında gerçekleştirilmiş, komuta heyeti teşkil edilerek atama ve terfiler yapılmış, halen tutuklu bulunanların süreleri bir yıl uzatılmıştır.
YAŞ toplantılarının iki yıldır üst üste sorun ve çekişme alanı haline gelmesi fazlasıyla düşündürücüdür. AKP hükümetinin, TSK‘ya yönelik üzeri hiç küllenmeyen kin ve kızgınlıkları bugünkü tartışmalara zemin hazırlayan asıl ve esas nedendir.”
”Hukuken halen bir sonuca ulaşmamış sözde darbe iddialarının, TSK üzerinde aşırı bir baskı ve sindirme mekanizması haline geldiğinin ortada olduğunu” belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
”Özellikle yakın coğrafyalardaki karışıklıkların ve karmaşanın ileri düzeye ulaştığı dikkate alındığında, Türk ordusunu bir plan dahilinde zayıflatmak ve küresel hedefler doğrultusunda dönüştürmek için yoğun bir faaliyet yürütüldüğü anlaşılmaktadır. TSK‘nın, suç şebekesi gibi gösterilmeye çalışılmasında; AKP’ye istikamet veren uluslararası çevrelerin, güç merkezlerinin ve içinde bulunduğumuz coğrafyayla ilgili emelleri bulunanların etkili olduğu görülmektedir. Bu zamana kadar içerideki meşruiyetini dışarından elde ettiği ittifaklarla sağlamlaştırmaya çalışan AKP iktidarının, kendi varlığına engel olarak gördüğü ne varsa türlü yollarla etkisizleştirmeye çabaladığı bilinen bir gerçektir. İçi doldurulmamış, asıl anlamıyla benimsenmemiş ve dönemsel ihtiyaçlara göre her kalıba dökülen; sivilleşme, demokratikleşme, vesayeti kaldırma ve normalleşme kavramları AKP’nin kalkanı olmuş ve adeta kavga aracı haline getirilmiştir.
Bu çerçevede YAŞ toplantılarındaki oturma düzenine bile abartılı anlamlar yükleyerek normalleşme iddialarının bir kez daha gündeme getirilmesi abesle iştigal olduğu kadar çirkin de olmuştur. Üstelik Başbakan Erdoğan’ın kendi ordusuna karşı zafer kazanmış bir komutan gibi takdim edilmesi, en hafif tabirle densizlik ve işgüzarlıktan başka bir anlam taşımamıştır.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, açıklamasında, ”AKP hükümeti bundan böyle TSK’yla uğraşmaktan ve yıpratmaktan artık vazgeçmeli, demokratikleşme maskesiyle yargısız infaz girişimlerinden bir an önce uzaklaşmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
AA