Uluslararası Müslüman Alimler Birliği yayınladığı bir bildiriyle Suriye Rejimi’nin katliamlarını kınadı. Müslüman halkları ise Suriye halkına sadaka ve zekat vermeye çağırdı. Başbakan Erdoğan’dan da sözünü tutmasını istedi.
Başkanlığını Allame Dr. Yusuf El-Karadavi’nin yaptığı Uluslararası Müslüman Alimler Birliği yeni bir bildiri yayınlayarak Suriye rejiminin silahsız Suriye halkına karşı uyguladığı zulmü bir kez daha kınadı. Birlik, ordu ve emniyet güçlerini halkı koruma ve savunma görevlerini yerine getirmeye, halkı başlarına gelen bu zulme sabretmeye ve haklarını kazanıncaya kadar barışçıl gösterilerini devam ettirmeye, İslam dünyasını ise sadaka ve zekatlarını Suriye halkına vererek devrimin görüldüğü tüm Suriye, Libya, Yemen halklarını barışçıl gösterilerle desteklemeye davet etti. Birliğin bildirisinde Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a da ‘sözünü tut’ çağrısında bulunuldu.
Bildiri şu sözlerle başladı: ‘Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Suriye’de olanları; Suriye Rejimi’nin silahsız Suriye halkına karşı uyguladığı baskıyı, işlediği insanlık suçlarını ve katliamları endişe ile takip etmektedir. Bu katliamların sonuncusu çoğunluğu Hama kentinden olmak üzere 146 kişinin şehit düştüğü ‘Ramazan hilali’ katliamıdır. İşlediği suçlara diğer şehirlerde, Deir El-Zour, Humus, İdleb ve Mara’da ayaklanan bölgelerde devam etmiştir.’
Ardından şöyle devam edildi: ‘Uluslararası Müslüman Alimler Birliği gerek tekrar tekrar yayınladığı bildirileri, gerek hutbeleri ve gerek de başkanı Allame Dr. Yusuf El-Karadavi’nin aldığı konumlarla Suriye Rejimi’ne şu noktaları hatırlatmaktadır:
1- UMAB, en sert kınama ifadeleri ile Suriye Rejimi’nin silahsız halkına karşı işlediği çirkin suçları ve vahşi uygulamaları kınamaktadır. Zira şehirlere, sivil tesislere, özel ve kamu mallarına, barışçıl göstericilere saldırırken ağır savaş silahları kullandığı ortaya çıkmıştır ki bu da işlediği suçun düzeyini insanlık suçu boyutuna yükseltmektedir.
Mezhep kavgasına karşı dikkat uyarısı
2- Birlik, Suriye halkının çirkin saldırılar karşısında büyük ölçüde kurban vermesine karşın devrimin barışçıl simasının korunmasının önemini, İslami olmayan her türlü yabancı müdahaleyi reddetmelerinin gerekliliğini vurgulamaktadır. Aynı şekilde rejimin, tüm devrim çabalarının boşa gitmesi için çıkarmaya çalıştığı mezhep kavgası tuzağına düşmemeleri konusunda kendilerini uyarmaktadır.
3- Birlik, Suriye halkının özgürlük talebiyle zulüm, baskı ve zorbalık mekanizması karşısında aldığı yüce ahlaklı konumu, bu yoldaki sabrını takdirle karşılamaktadır. Onların bu tavrı, iyiliği emredip kötülükten alıkoymanın en üst derecesidir. Zira Allahu Teala Hz. Lokman’ın dilinden şöyle buyurmaktadır: ‘Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.'(Lokman Suresi, 17) Aynı şekilde bu, ‘cihadın en üstünü, zalim yöneticiye karşı hak sözü söylemektir’ hadis-i şerifinde de buyrulduğu gibi en üstün cihattır. Zulme karşı koyarken ölen şehittir.
Sadaka ve zekat çağrısı
Uluslararası Müslüman Alimler Birliği, on maddelik bildirisinde ayrıca Suriye halkının bu sıkıntılı günlerinde desteklenmesi, mübarek Ramazan ayında geçimlerini sağlayan aile bireylerini gerek şehadet gerek tutuklanmaları gerek de yargılanmaları neticesinde kaybetmiş ailelere sadaka ve zekat verilmesi çağrısında bulundu. Ardından rejimin ülkede olanların gerçeğini saklamak için uyguladığı medya karartma ve çarpıtması kınandı.
Bildiride dikkat çeken önemli bir nokta Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan çağrı idi. Türkiye’de görülen son hareketlilik övülerek Türkiye hükümeti özellikle de Başbakan Erdoğan Hama halkını koruma yönünde verdiği sözü tutmaya davet edildi.
Diğer taraftan İslam Konferansı Örgütü ve Arap Birliği’nin ‘öldürücü suskunluklarından’ çıkması istendi.
Suriye halkı da meşru haklarını kazanana kadar sabır, sebat ve gösterileri devam ettirmeye teşvik edildi. Ardından ordu ve emniyet güçleri sivil halkı koruma ve savunma adına yasal ve milli sorumluluklarını yerine getirmeye çağırılarak şöyle dendi: ‘Masum insanların öldürülmesi bir yana, korkutulup üzerlerine ateş açılması dahi caiz değildir. Kendilerine emir veren her kim olursa olsun bu emre uymamaları gerekir. Kim Allah’tan niyetine göre karşılığını bekleyerek öldürmeyi ve ateş açmayı reddedip ya da özgürlük ve onur talebiyle veya da namusunu ve malını koruma yolunda öldürülürse Allah katında şehittir.’
Hakkı söyleyemiyorsan sus!
Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Suriyeli şeyhlere de Allahu Teala ve halk karşısındaki sorumluluklarını hatırlatarak mazlum halkın yanında durmalarını, hakkı açıkça söylemelerini talep etti.
Daha sonra en alt düzeyli imanın hakkı açıkça söyleyemiyor, zulme karşı cihada katılamıyorsan haksızlığın yanında durmamak, sessiz kalmak olduğu vurgulanarak şu hadis-i şerif hatırlatıldı: ‘Kim ki Allah’a (CC) ve Ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sükut etsin.’
Bildirinin son maddesinde Arap ve İslam halkları Suriye, Yemen, Libya halklarını barışçıl destek gösterileri yaparak desteklemeye, acil zafer için dua etmeye çağrıldı.
En son olarak ise Suriye halkına dua edildi.
Betül Akyüz / TIMETURK