Bir zamanlar ‘Avrupa’nın hasta adamı’ ilan edilen Türkiye için ‘Avrasyalı Çin’ benzetmesi yapıldı. Wall Street Journal, bu benzetmeye yer verirken ilginç ifadeler kullandı.
Gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Eleştirenler, onun için diktatör ve İslamcı diyorlar. Destekçileri ise, ülkenin ekonomik muzicesini ve demokratik ilkelere yeni açılımını gerçekleştirmekle övüyorlar” diye yazdı. Gazete Başbakan Erdoğan’a “bir elinde tesbih bir elinde iPad” benzetmesi yaptı.
ABD’nin çok satan gazetesi The Wall Street Journal’ın editörler kurulu üyesi Matthew Kaminski’nin yazar Mustafa Akyol’un “Aşırılıklar Ötesi İslam” kitabını irdelediği “Dindarlık ve Çoğulculuk” başlıklı yazısında “Liberal demokrasi, Müslüman topraklarında gelişebilir, İslamcılara ve laik güçlü adamlara dini siyasete karıştırmaya izin verilmemesi kaydıyla” spotu kullanıldı.
Kaminski, “Modern Türkiye, göz kamaştırıyor ve şaşırtıyor. İki haneli büyüme ve her yerde parlak yeni binalarıyla bir zamanlar ‘Avrupa’nın hasta adamı’ daha çok Avrasyalı bir Çin’e benziyor ancak minareleri, agresif medyası ve özgür seçimleriyle” sözlerini kullandı.
-“BİR ELİNDE İPAD, DİĞERİNDE TESPİH”-
“Türkiye’nin yeniden doğuşunu” yöneten Erdoğan’ın siyasi kariyerinin, “İslamcı hareket”te başladığına, Erdoğan’ın Haziran’daki seçimlerde elde ettiği “ezici” zafer ile üçünü kez iktidara getirildiğine dikkat çekilirken Erdoğan’ın “Bir elinde bir iPad, diğerinde tespih ile seçim kampanyasını yürüttüğü” yorumunu yaptı. Gazete, Erdoğan için şu görüşleri de dile getirdi:
“Son yıllarda güçlü Türk ordusunu oyun dışı bıraktı ve geleneksel Müslüman giysiyle ilgili onyıllarca devam eden kısıtlamaları gevşemeye çalıştı. Muhaliflerinin bazıları, ihanet suçlamalarıyla cezaevinde. Eleştirenler onun için diktatör ve İslamcı diyorlar. Destekçileri ise, ülkenin ekonomik muzicesini ve demokratik ilkelere yeni açılımını gerçekleştirmekle övüyorlar” sözlerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEKİ ENGEL BASKICI MİRAS”-
“Bugün Türkiye’nin önündeki engel, siyasi İslam’ın cezbediciliği değil, yargı ve güvenlik güçleri dahil, ülkenin siyasi kültürü ve kurumlarındaki baskıcı miras” diyen Kaminski, eskiden Erdoğan’ı destekleyenlerin bazılarının “Başbakanın giderek artan otoriter eylemlerini ve beyanlarını eleştirdikleri”ni yazdıktan sonra “İran rejiminin baskıyla idare biçimini” kastederek şöyle devam etti:
“Ancak Sayın Erdoğan, Türkiye’nin boğazını sıkmak ve İran gibi bir ülkeye dönüştürmek istese de ülke, muhtemelen kendisi (veya başkasının) bunu başaramayacağı kadar fazla çoğulcu, canlı ve karışık hale geldi. Türkiye’nin deneyimi, bu yıldaki halk ayaklamalarının ardından Arap dünyasında kopyalanması fazla zor olabilir. Ancak Türkiye, liberal demokrasi ve İslam’ın birbirine düşmanlığa mukadder olduğu yönündeki kaderci görüş için yararlı bir düzeltici ortaya koyuyor.”
(ANKA)