Danimarka’da sağın 10 yıllık egemenliğine 44 yaşındaki Kızıl Blok’un adayı Helle Thorning-Schmidt son verdi
Aşırı sağın desteğiyle 10 yıldır Danimarka’yı yöneten liberal-muhafazakar merkez sağ iktidar dönemi sona erdi ve iktidar el değiştirdi.
Sosyal Demokrat Parti, Sosyalist Halk Partisi, Birlik Listesi ve Liberal Demokrat Parti’den (Radikale) oluşan sol blok partiler kılpayı farkla da olsa seçimin galibi oldular.
Sosyal Demokrat Parti, şimdiki merkez sağ koalisyon hükümetinin ana ortağı liberal parti Venstre’yi geçemedi. Sosyal Demokratlar yüzde 24 oranında oy alırken, hükümetin büyük ortağı liberal Parti Venstre yüzde 26.75 oranında oy alarak ülkenin en büyük partisi oldu.
Ancak sol blok partiler toplam olarak oyların yüzde 50.3’ünü alarak hükümeti kurmak için kolları sıvadılar. Helle Thorning-Schmidt liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti son 100 yılın en kötü seçim sonuçlarını almasına rağmen Helle Thorning-Schmidt ülke tarihinin ilk kadın başbakanı olarak tarihe geçecek.
Liberal Parti Venstre, Muhafazakar Halk Partisi, Danimarka Halk Partisi, Liberal İttifak partisinden oluşan sağ blok partilerin toplam oyları yüzde 49.7’da kaldı.
Oyların tamamının sayılmasından sonra merkez sol bloğun 179 üyeli parlamentoda 89 sandalye elde ettiği, merkez sağın milletvekili sayısının ise 86′da kaldığı açıklandı.
Helle Thorning-Schmidt, sonuçların açıklanmasından sonra sevinç gösterisi yapan taraftarlarına “Başardık. Bugün tarih yazdık” diye seslendi.
TÜEK MAHALLESİNDE BÜYÜDÜ
1966 yılında Kopenhag yakınlarındaki Rödovre kasabasında dünyaya gelen Helle Thorning-Schmidt, Türk mahallesinde büyüdü. Türklerin yoğun olarak yaşadığı Ishöj kasabasında çocukluk yıllarını geçiren çiçeği burnunda genel başkan, 1983-1992 yılları arası İngiliz İşçi Partisi’nin genel başkanlığını yapan Neil Kinnock’un oğlu Stephen Kinnock ile evlendi.
İki kız çocuğu annesi olan Schmidt, 1999-2004 yılları arasında Avrupa Parlamentosu’nda görev yaptı. İlk kez 2003 yılında Danimarka parlamentosuna seçilen Schmidt, 2005 yılında parti genel başkanı seçildi. Ancak 2007 seçimlerinde büyük bir yenilgiye uğradı.
Bu seferki seçimlerde vergilerin ve kamu harcamalarının arttırılmasını savundu, fakat diğer Avrupa ülkeleri gibi kemer sıkma önlemleri almayacağı vaadinde bulundu. Helle Thorning Schmidt’in kadın olması bir çok gözlemciye göre kampanyada fazla rol oynamadı.
Helle Thorning-Schmidt’in başbakanlığında sol blok partilerin iktidara gelmesi ülkede yaşayan yabancıların yüreğine biraz su serpti. Her ne kadar yeni başbakan merkez sağ hükümeti döneminde yabancılar yasasında getirilen kısıtlamalarda fazla yumuşama sinyali vermese de, koalisyondaki diğer sol partilerin baskısıyla yumuşamaya gidebileceği umut ediliyor. Uyum, ayrımcılık ve refah sisteminin geleceği konusunda aktif bir politika izleyeceklerinin sözünü veren Helle Thorning-Schmidt’in Türkiye’ye bakışı da bir hayli ilginç. Türkiye’nin aday bir ülke olduğunu HABER’e daha önceki bir açıklamasında ifade eden Helle Thorning-Schmidt, Türkiye’ye üyelik sözü verildiğini ve Türkiye’nin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi durumunda AB’ye üye olmasının gerektiğini belirterek, Türkiye’ye verilen sözlerin tutulmasını istediğini ve sadece olumlu beklentiler içinde olduğunu söyledi.
KOCASI BAŞINI AĞRITTI
Gazeteler sonuçları “kadınlar için zafer” diye nitelediler. Markalı kıyafetleri nedeniyle eleştirilen ve “Gucci Helle” adı takılan Schmidt için Politiken gazetesinin seçim sonrası yorumu şöyleydi: “Sosyal demokrat olmak için çok şık, ülkeyi yönetmek için çok genç, halkın kalbini kazanmak için ise çok havalı”.
Lüks tüketim alışkanlıkları ve marka giyimi ile tanınan 44 yaşındaki başbakanın başı eşinin Danimarka’da vergi muafından yararlanması konusunun gündeme gelmesiyle ağrıdı. Schmidt-Kinnock çiftinin Brüksel’de yaşadığı yıllarda ikamet adreslerini Kopenhag’da göstererek vergiden muaf tutulmaları, aynı zamanda çiftin Londra’da sahip oldukları daireye vergi ödememek için 8 yıl boyunca ikametgahı yurtdışında göstermelerinin medyaya yansıması Schmidt’e olan güveni biraz sarsmış gibi görünüyor.
Yeni başbakanın geçtiğimiz yıllarda Danimarka’daki özel okullara en sert eleştirileri yöneltmesine rağmen kendi çocuklarını ve partisindeki diğer bazı milletvekillerinin çocuklarını Danimarka’nın en pahalı özel okuluna göndermesi, Danimarka’da yüzde 25 olan KDV’yi ödememek için KDV’si daha düşük olan (yüzde 19) Almanya’dan araç leasing yapması Sosyal Demokrat Parti’nin oylarına olumsuz yönde yansıdı.
SEÇİMLERİN GALİBİ BU GÜZEL KADINLAR…
Dört milyonun üzerinde seçmenin sandık başına gittiği Danimarka’daki seçimlerde, başında kadın genel başkanların bulunduğu iki parti, Birlik Listesi (Enhedslisten) ve Liberal Demokrat Parti oylarını üçe katlayan partiler oldu.
Kızıllar ve yeşillerden oluşan Birlik Listesi genel başkanı 27 yaşındaki Johanne Schmidt Nielsen, partisinin seçim gecesi için düzenlediği toplantıda partililere konuştu. Nielsen, seçim öncesi verdikleri sözleri tutacaklarını ve öne sürdükleri koalisyon şartlarının takipçisi olacaklarını söyledi.
İşsiz kalan kişilerin gönderildikleri zorunlu işe kazandırma kurslarına son vereceklerini söyleyen genç ve güzel başkan, yeni iktidarı mümkün olduğunca solda tutmaya çalışacakları sözünü verdi.
Hali hazırda parlamentoda 4 milletvekili ile temsil edilen Birlik Listesi 12 milletvekili çıkardı.
Margrethe Vestager liderliğindeki Liberal Demokrat Parti (Radikale) sol blok partilerin en merkezdeki partisi durumunda. Radikaller 8 olan milletvekili sayısını 17’ye çıkardılar ve Helle Thorning-Schmidt başbakanlığında kurulacak sol blok hükümette önemli bir konuma geldiler.
Üç Türk kökenli kadın seçilmeyi başardı
Halihazırda başkent Kopenhag’dan milletvekili olarak seçimlere katılan Sosyal Demokrat Partili Yıldız Akdoğan ile Sosyalist Halk partili Özlem Çekiç tercihli oyların sayımı sonunda seçilmeyi garantilediler.
En ilginç seçim sonuçlarından biri de Fatma Yeliz Öktem’in seçilmesi ile ortaya çıktı.
Liberal parti Venstre’den Aarhus bölgesinden seçime katılan Fatma Yeliz Öktem eşi Bunyamin Şimşek ile yarıştı. Partilerinin 6 milletvekili çıkardığı bölgede 7. aday olabilmek için yarıştı Türk çift ve şans Fatma Yeliz Öktem’den yana güldü.
Son dönem parlamentoda yer alan göçmen kökenli milletvekillerinden Suriye asıllı Naser Khader seçilemezken, Demokrat Liberal Parti listelerinden Hint asıllı Manu Sareen parlamentoya girmeyi başardı.