Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya ve hatta ABD’ye kadar yayılan ve genç neslin aktif olarak rol aldığı protesto hareketleri, yeni bir “68 Kuşağı”nın habercisi mi?
Arap Baharı ile başlayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki halk ayaklanmaları 11 aydır devam ediyor. Küresel ekonomik kriz yüzünden Yunanistan’dan İsrail’e İtalya’dan Fransa’ya hatta ABD’ye kadar dünyanın dört bir yanında protesto gösterileri düzenleniyor. Siyasi uzmanlar artık uluslararası boyut kazanan bu gösterilerin ortak noktalarını bulmaya çalışıyor. Gençlerin başını çektiği isyan hareketi “yeni bir 68 kuşağı” olarak bile yorumlanıyor. Alman Die Welt gazetesi “Dünyamız daha iyi olacak” başlıklı makalede konuyla ilgili olarak şu tespitlere bulundu:
Devrim değil evrim
“Tel Aviv’den New York’a kadar uzan protesto dalgaları artık uluslararası bir boyut kazandı. İsrail’de artan kira fiyatlarından yakınan gençler çadır kentler kurup eylem yaparken, Wall Street’teki göstericiler, Batı dünyasının kurduğu mali düzene isyan bayrağını açıyor. 60’lı yıllarda insanlar direkt olarak rejimlere karşı ayaklandı. Sistemi değiştirmek için çabaladı. Günümüzdeki protestolar ise zenginlere, kapitalizme, bankalara ve bankerlere karşı yapılıyor. Bu protestoların amacı bir şeyleri yakıp yıkmak değil. Aksine, sistemin daha iyi işlemesi ve koruma altına alınması için çaba gösteriliyor. Yani asıl amaç devrim değil, evrim!”
Protestolar artık daha ılımlı
“On yıllar önce kalıcı refahın daimi olduğuna inanan insanlar açık toplumlarda kendilerini güvende hissediyorlar. Halen böyle hissedenler da var ama bazı ülkelerde manzara bulut ve sisle kaplandı. Günümüzde bebekler beşikte borçla doğuyorlar. Günümüz gençleri yarının harcamalarını dünden yapmış oluyorlar. Mükemmel bir doğrudan demokrasi olmadığı için bu insanlar ayaktalar ve modernitenin gelişmesine katkı sağlıyorlar. Geçmişte Yeşil Hareket, nükleer enerjiye şiddetle karşı çıkarken, aynı konuda bugün artık daha ılımlı ve esnek bir protesto hareketi söz konusu. Örneğin Almanya’da Korsanlar Partisi’nin yükselişi de bu ılımlı protestoların farklı boyuttaki bir yansımasından ibaret. Günümüzde protestocular ‘Bizim yeni bir şeylere ihtiyacımız var’ diyor. Bunu suçlarca değil bilinçli bir vaziyetle dile getiriyorlar. Belki bu isyan hareketi mutlu reform sürecinin meşalesini yakacak. Protestocuların baskısı toplumun bir kısmı tarafından değil, tamamı tarafından kabul görmeli. Ancak bu sayede borçlar son bulur.”
Şili hükümetini dize getirdi
Şili’de 5 aydır süren öğrenci ayaklanmalarında 23 yaşındaki Camilla Valleo, 90 bin kişiyi sokağa döken isim olarak biliniyor. Komutan lakabı takılan Camilla, paralı eğitime karşı bayrak açarak sadece öğrencileri değil tüm nakliyat işçileri ve kamu görevlilerini de yanına çekti. Pes eden hükümet öğrencilerle masaya oturmak zorunda kaldı.
Çadır kurdu 450 bin kişi topladı
İsrail’de hayat pahalılığını protesto eden 25 yaşındaki Daphne Leef Tel Aviv’in lüks semti Rothschild’ta bir çadır kurdu. Eylemini Facebook üzerinden duyuran üniversiteli kıza yüzbinlerce kişi destek oldu. 450 bin kişiyle Tel Aviv tarihinin en kalabalık gösterisi yapıldı. Protestocular parlamento yeni reformlar yapana kadar kadar eyleme devam edeceklerini açıkladı