Mustafa Sandal; düet yaptıkları ‘Şıkır Şıkır’ şarkısının remiksini izin vermediği halde albümüne koyan Gülben Ergen için “Bu şarkıyla onun kariyerine yeniden iyi başlamasına vesile oldum. Tek kuruş almadım. Ama remiksini kendi albümüme koyacaktım. Ona kırgın değilim; ben ancak sevdiğime kırılabilirim. Onunla aramızda sevgi bağı yok ki” dedi
Ünlü şarkıcı Mustafa Sandal; Ocak’ta çıkaracağı yeni albümü öncesinde, rol aldığı ‘Başrolde Aşk’ dizisinin çekimleri ile jüri üyesi olduğu ‘O Ses Türkiye’ adlı yarışmanın çekimleri arasında mekik dokuyor. Sandal’la; yeni albümünü, yarışmayı, eşi Emina Sandal ve oğlu Yaman’la ilişkisini ve son günlerde Gülben Ergen’le aralarında yaşanan gerginliğin iç yüzünü konuştuk.
Yeni albüm tamamlandı mı?
Ben bu kez kendime farklı bir hedef koydum. Albümü Aralık’ta tamamlayacağım ama hemen çıkarmayacağım; bir ay boyunca dinleyeceğim. Dinleyiciyle buluşturmadan önce tamamen sindirmek istiyorum.
EMİNA DİZİMİN EN SIKI FANATİĞİ
‘Başrolde Aşk’ dizisinde menajer ‘Gani Galip’i oynuyorsunuz. Gerçekten şov dünyasında ‘Gani Galip’ gibi adamlar var mı?
Olmaz mı? ‘Gani Galip’; hayatıma giren, tanıdığım, bildiğim dört karakterin özeti… Etrafımda gördüğüm dört menajerin üçü de hayatta ve hâlâ bu işi yapıyor. Diziyi izleyince anlıyorlardır.
Dizi ve ‘O Ses Türkiye’ yarışmasının çekimleri var. Diğer taraftan eş ve babasınız. Bunların hepsine yetişebiliyor musunuz?
Uzun zamandır tempom bu kadar ağır olmamıştı. Bazen omuzlarımda çok yük hissediyorum ama elimden geldiği kadar herkese yetişmeye çalışıyorum.
Hangisinde daha başarılısınız?
İddialı olduğum konu; babalık.
Eşiniz Emina Sandal sizin bu yoğunluğunuza ne diyor?
Emina; son derece objektif bir bakış açısına sahip… Gerektiği yerde, doğru eleştiriler yapan biri… ‘Başrolde Aşk’ dizisinin de en büyük fanatiği… Her bölümü sanki başka birisinin dizisi gibi izliyor. Başka dizileri de izliyor ama drama izleyip bunaldığında; bizimki ona terapi oluyor.
14 SAAT SÜREN İŞ BİZE UYMAZ
Siz eşinizin rol aldığı projelere müdahale eder misiniz?
Müdahale edeceğim noktalar var ama biz başında her şeyi konuştuğumuz için sorun yaşamıyoruz. Ama benim uyarılarım her zaman şu yöndedir; drama zor ve zaman gerektiren bir iş. Bizim için uygun değil, çünkü bütün hayatını esir ediyor. 14 saatini alan bir iş olmaz.
Daha önce yaptığımız sohbetlerde “Eşimin öpüşmesini izlerken rahatsız olurum” demiştiniz.
Öyle bir tiyatro yok! Ben inanmıyorum. “Sevişme sahneleri oluyor, işimi yapıyorum.” Bırak kardeşim bu işleri ya, ne işi! Bu işler bana ters… Benim tenime, başka bir kadının teninin değmesi garip geliyor. Gerçi bilmiyorum belki de hayatı tamamen oyunculuk olan birisi için bu farklıdır. “Hayatım ben oyuncuyum, alt tarafı yatağa girip seviştik” şeklinde bir kılıf yok, bu beni bozar. “Karıcığım çok güzel öpüşmüşsün” diyecek halim de yok. Dönüp de birisi “O benim eşimin işi” derse, o zaman kendisine “Sen başka bir gezegende, başka bir frekanstasın! Benim olduğum gezegende değilsin. Hadi oradan” demek istiyorum.
ÖNCE ŞAKA SANDIM
Gülben Ergen’in ‘Şıkır Şıkır’ın remiksini albümüne koyduğunu ilk benden öğrenmiştiniz ve çok şaşırmıştınız…
Şaka yapıyorsun sanmıştım. Bir insan “Karşında duvar var, bu kadar hızlı gitme, yoksa duvara kafanı çarparsın” diye uyarılmasına rağmen gidip kafasını vuruyorsa; ya şaka yapıyordur ya bilinci yerinde değildir ya da isteyerek seni rahatsız etmek istemiştir.
Sizce Ergen bu üçünden hangisini yapıyor?
Üçünü de. Biz kendisiyle bir proje yaptık. ‘Şıkır Şıkır’ şarkısını ben getirdim, sözlerini ben yazdım. Yani bunu tasarlayan bendim. Bu projenin yapım aşamasında onlara “Bu versiyonunun dışında bir de dans versiyonunu yapalım” dedim. Onlar da gerek olmadığını söyledi. Ben de remiks versiyonunu kendi albümümde kullanmaya karar verdim ve sözlü olarak anlaştık. Sonra yardımcımı arayıp “Biz remiks yaptırdık, albüme koyacağız” dediler. Ben de Gülben’le ortak avukatımız olan Aydın Kurban’ı arayıp şarkıyı kullanamayacaklarını söyledim. Ama sonradan öğrendim ki; remiksi albüme koymuş. Bir kere ben, Gülben’e güzellik yaptım. Şarkıyı albüme koymaktansa, ona verdim. Üstüne söz yazıp klibinde oynadım. Kariyerine yeniden iyi başlamasına vesile oldum. Karşılığında da tek kuruş almadım.
#Sayfa#
ARAMIZDA KISKANÇLIK YOK!
‘O Ses Türkiye’ yarışmasında Hülya Avşar, Murat Boz ve Hadise’yle jüri koltuğundasınız. Aranızda ego savaşı olmuyor mu?
Acun ile ilk anlaşmayı ben yaptım, diğer arkadaşlar sonradan dahil oldu. Hülya Avşar sonradan katıldı ama iyi ki katıldı. Çok başarılı bir figür! Herkes doğru yarışmacıyı almak için savaşıyor ama bu tatlı bir savaş. Bence güzel olan; biz mücadele ederken aynı zamanda da eğleniyoruz. Aramızda kıskançlık yok. İlk günler bocaladık ama artık taşlar yerine oturdu.
YAMAN 24 SAAT YANINDAYANINDA OLMAMI İSTİYOR
Oğlunuz Yaman bu yoğunluğunuzdan şikayetci mi?
Ona sorarsan; 24 saat boyunca yanında olmalıyım. Geçenlerde setteyim. Tek başıma bir sahnem vardı, beni aradı “Baba ne yapıyorsun?” dedi. “Setteyim” dedim. “Erdem Yener orada mı?” dedi, “Hayır, yok” dedim. “O orada mı?”, “Bu orada mı?” diye soruyor. “Kimse yok” deyince, “E sen ne yapıyorsun tek başına orada?” diye sordu. “Oğlum benim tek başıma sahnem var, onu çekiyorum” dedim. “Tek başına çekme, sen en iyisi eve gel. Yanımda ol” dedi. İnanamadım. Ama artık babasının ve annesinin; şov dünyasının içinde çalışan insanlar olduğunu algılıyor.
Aileye yakında yeni bir bebek de katılacak. Sürpriz bir bebek miydi?
Ben tek çocuk büyüdüm. Bu yüzden Yaman’ın bir kardeşi olmasını istiyordum. Niyetimiz üç yıl ara vermekti, Allah gönlümüze göre verdi.
#Sayfa#
BANA PROFESYONELLİĞİ ÖĞRETEMEZLER
Gülben Ergen ‘Başrolde Aşk’ta oynamadığı için aranızda bir gerginlik olduğu söyleniyordu. Bu doğru mu?
Orada yanlış bilgi var. Kendisi bana “Programımın kapanışına gelirsen, hem ‘Şıkır Şıkır’ın reklamını, hem de programın finalini yaparız” dedi. Ben de “Dizinin bazı sahnelerine bu şarkıya göre senaryo yazdırdım. Sen de sete gel, siz senaryo icabı yoldan geçerken, çocuklar seni görsün, ‘Şarkınız çok güzel’ falan desin. Şarkın çalınsın” dedim. Yani niyetimiz; şarkının promosyonunu yapmaktı. Yoksa Gülben bizim dizimizde oynasın, reyting artsın diye bir derdimiz yoktu. Kendisi önce kabul etti ama sonra “Senaryo bana uymadı, başka zaman, başka bir şey yapalım” diye bana SMS attı. Ben de “Şarkının promosyonu için sen böyle yapıyorsan, o zaman benim de senin programına gelmemin anlamı yok” dedim. Ben yeri geldiğinde nasıl profesyonel olmam gerektiğini bilen birisiyim. Bana bu yaştan sonra kimse bunu öğretemez. şarkıyı
ALBÜME KOYACAĞIM
Sizi bu olayda en çok üzen ne oldu?
Ben kimseye kırılmıyorum. Ben ancak çok sevdiğim birine kırılabilirim. Gülben’le beraber ortak bir işin içinde bulunduk, o kadar! Yani aramızda öyle bir sevgi bağı yok. Sadece karşısında olduğum şey; saygısızlığı. Yoksa benim ne Gülben’le, ne de başkasıyla bir sorunum yok.
‘Şıkır Şıkır’ın remiksini albüme koyacak mısınız hâlâ?
Elbette, o zaten hazır bekliyordu.
Ünlü şarkıcı Mustafa Sandal; Ocak’ta çıkaracağı yeni albümü öncesinde, rol aldığı ‘Başrolde Aşk’ dizisinin çekimleri ile jüri üyesi olduğu ‘O Ses Türkiye’ adlı yarışmanın çekimleri arasında mekik dokuyor. Sandal’la; yeni albümünü, yarışmayı, eşi Emina Sandal ve oğlu Yaman’la ilişkisini ve son günlerde Gülben Ergen’le aralarında yaşanan gerginliğin iç yüzünü konuştuk.
Yeni albüm tamamlandı mı?
Ben bu kez kendime farklı bir hedef koydum. Albümü Aralık’ta tamamlayacağım ama hemen çıkarmayacağım; bir ay boyunca dinleyeceğim. Dinleyiciyle buluşturmadan önce tamamen sindirmek istiyorum.
EMİNA DİZİMİN EN SIKI FANATİĞİ
‘Başrolde Aşk’ dizisinde menajer ‘Gani Galip’i oynuyorsunuz. Gerçekten şov dünyasında ‘Gani Galip’ gibi adamlar var mı?
Olmaz mı? ‘Gani Galip’; hayatıma giren, tanıdığım, bildiğim dört karakterin özeti… Etrafımda gördüğüm dört menajerin üçü de hayatta ve hâlâ bu işi yapıyor. Diziyi izleyince anlıyorlardır.
Dizi ve ‘O Ses Türkiye’ yarışmasının çekimleri var. Diğer taraftan eş ve babasınız. Bunların hepsine yetişebiliyor musunuz?
Uzun zamandır tempom bu kadar ağır olmamıştı. Bazen omuzlarımda çok yük hissediyorum ama elimden geldiği kadar herkese yetişmeye çalışıyorum.
Hangisinde daha başarılısınız?
İddialı olduğum konu; babalık.
Eşiniz Emina Sandal sizin bu yoğunluğunuza ne diyor?
Emina; son derece objektif bir bakış açısına sahip… Gerektiği yerde, doğru eleştiriler yapan biri… ‘Başrolde Aşk’ dizisinin de en büyük fanatiği… Her bölümü sanki başka birisinin dizisi gibi izliyor. Başka dizileri de izliyor ama drama izleyip bunaldığında; bizimki ona terapi oluyor.
14 SAAT SÜREN İŞ BİZE UYMAZ
Siz eşinizin rol aldığı projelere müdahale eder misiniz?
Müdahale edeceğim noktalar var ama biz başında her şeyi konuştuğumuz için sorun yaşamıyoruz. Ama benim uyarılarım her zaman şu yöndedir; drama zor ve zaman gerektiren bir iş. Bizim için uygun değil, çünkü bütün hayatını esir ediyor. 14 saatini alan bir iş olmaz.
Daha önce yaptığımız sohbetlerde “Eşimin öpüşmesini izlerken rahatsız olurum” demiştiniz.
Öyle bir tiyatro yok! Ben inanmıyorum. “Sevişme sahneleri oluyor, işimi yapıyorum.” Bırak kardeşim bu işleri ya, ne işi! Bu işler bana ters… Benim tenime, başka bir kadının teninin değmesi garip geliyor. Gerçi bilmiyorum belki de hayatı tamamen oyunculuk olan birisi için bu farklıdır. “Hayatım ben oyuncuyum, alt tarafı yatağa girip seviştik” şeklinde bir kılıf yok, bu beni bozar. “Karıcığım çok güzel öpüşmüşsün” diyecek halim de yok. Dönüp de birisi “O benim eşimin işi” derse, o zaman kendisine “Sen başka bir gezegende, başka bir frekanstasın! Benim olduğum gezegende değilsin. Hadi oradan” demek istiyorum.
ÖNCE ŞAKA SANDIM
Gülben Ergen’in ‘Şıkır Şıkır’ın remiksini albümüne koyduğunu ilk benden öğrenmiştiniz ve çok şaşırmıştınız…
Şaka yapıyorsun sanmıştım. Bir insan “Karşında duvar var, bu kadar hızlı gitme, yoksa duvara kafanı çarparsın” diye uyarılmasına rağmen gidip kafasını vuruyorsa; ya şaka yapıyordur ya bilinci yerinde değildir ya da isteyerek seni rahatsız etmek istemiştir.
Sizce Ergen bu üçünden hangisini yapıyor?
Üçünü de. Biz kendisiyle bir proje yaptık. ‘Şıkır Şıkır’ şarkısını ben getirdim, sözlerini ben yazdım. Yani bunu tasarlayan bendim. Bu projenin yapım aşamasında onlara “Bu versiyonunun dışında bir de dans versiyonunu yapalım” dedim. Onlar da gerek olmadığını söyledi. Ben de remiks versiyonunu kendi albümümde kullanmaya karar verdim ve sözlü olarak anlaştık. Sonra yardımcımı arayıp “Biz remiks yaptırdık, albüme koyacağız” dediler. Ben de Gülben’le ortak avukatımız olan Aydın Kurban’ı arayıp şarkıyı kullanamayacaklarını söyledim. Ama sonradan öğrendim ki; remiksi albüme koymuş. Bir kere ben, Gülben’e güzellik yaptım. Şarkıyı albüme koymaktansa, ona verdim. Üstüne söz yazıp klibinde oynadım. Kariyerine yeniden iyi başlamasına vesile oldum. Karşılığında da tek kuruş almadım
ARAMIZDA KISKANÇLIK YOK!
‘O Ses Türkiye’ yarışmasında Hülya Avşar, Murat Boz ve Hadise’yle jüri koltuğundasınız. Aranızda ego savaşı olmuyor mu?
Acun ile ilk anlaşmayı ben yaptım, diğer arkadaşlar sonradan dahil oldu. Hülya Avşar sonradan katıldı ama iyi ki katıldı. Çok başarılı bir figür! Herkes doğru yarışmacıyı almak için savaşıyor ama bu tatlı bir savaş. Bence güzel olan; biz mücadele ederken aynı zamanda da eğleniyoruz. Aramızda kıskançlık yok. İlk günler bocaladık ama artık taşlar yerine oturdu.
YAMAN 24 SAAT YANINDAYANINDA OLMAMI İSTİYOR
Oğlunuz Yaman bu yoğunluğunuzdan şikayetci mi?
Ona sorarsan; 24 saat boyunca yanında olmalıyım. Geçenlerde setteyim. Tek başıma bir sahnem vardı, beni aradı “Baba ne yapıyorsun?” dedi. “Setteyim” dedim. “Erdem Yener orada mı?” dedi, “Hayır, yok” dedim. “O orada mı?”, “Bu orada mı?” diye soruyor. “Kimse yok” deyince, “E sen ne yapıyorsun tek başına orada?” diye sordu. “Oğlum benim tek başıma sahnem var, onu çekiyorum” dedim. “Tek başına çekme, sen en iyisi eve gel. Yanımda ol” dedi. İnanamadım. Ama artık babasının ve annesinin; şov dünyasının içinde çalışan insanlar olduğunu algılıyor.
Aileye yakında yeni bir bebek de katılacak. Sürpriz bir bebek miydi?
Ben tek çocuk büyüdüm. Bu yüzden Yaman’ın bir kardeşi olmasını istiyordum. Niyetimiz üç yıl ara vermekti, Allah gönlümüze göre verdi.
BANA PROFESYONELLİĞİ ÖĞRETEMEZLER
Gülben Ergen ‘Başrolde Aşk’ta oynamadığı için aranızda bir gerginlik olduğu söyleniyordu. Bu doğru mu?
Orada yanlış bilgi var. Kendisi bana “Programımın kapanışına gelirsen, hem ‘Şıkır Şıkır’ın reklamını, hem de programın finalini yaparız” dedi. Ben de “Dizinin bazı sahnelerine bu şarkıya göre senaryo yazdırdım. Sen de sete gel, siz senaryo icabı yoldan geçerken, çocuklar seni görsün, ‘Şarkınız çok güzel’ falan desin. Şarkın çalınsın” dedim. Yani niyetimiz; şarkının promosyonunu yapmaktı. Yoksa Gülben bizim dizimizde oynasın, reyting artsın diye bir derdimiz yoktu. Kendisi önce kabul etti ama sonra “Senaryo bana uymadı, başka zaman, başka bir şey yapalım” diye bana SMS attı. Ben de “Şarkının promosyonu için sen böyle yapıyorsan, o zaman benim de senin programına gelmemin anlamı yok” dedim. Ben yeri geldiğinde nasıl profesyonel olmam gerektiğini bilen birisiyim. Bana bu yaştan sonra kimse bunu öğretemez. şarkıyı
ALBÜME KOYACAĞIM
Sizi bu olayda en çok üzen ne oldu?
Ben kimseye kırılmıyorum. Ben ancak çok sevdiğim birine kırılabilirim. Gülben’le beraber ortak bir işin içinde bulunduk, o kadar! Yani aramızda öyle bir sevgi bağı yok. Sadece karşısında olduğum şey; saygısızlığı. Yoksa benim ne Gülben’le, ne de başkasıyla bir sorunum yok.
‘Şıkır Şıkır’ın remiksini albüme koyacak mısınız hâlâ?
Elbette, o zaten hazır bekliyordu.
Sabah.com.tr