Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği “Kadın” konulu Dini Yayınlar Kongresi Sonuç Bildirgesi açıklandı. Bildirgede, “Medyada kadın ticari ve cinsel meta olarak yer almaktadır. Bu önlenmelidir” denildi
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, alanında isim yapmış birçok bilim insanı ve tanınmış gazeteci-yazarın katılımıyla geçtiğimiz Cuma günü başlayan kongre, Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in deklere ettiği bildirgeyle dün sona erdi. İslam’ın kadın imgesinin, kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan iki asli unsur oluşunda odaklandığı bildirilen Sonuç Bildirgesi’nde, Müslüman toplumlarda kadın algısı ve tasavvuruna ilişkin kendi zaman ve coğrafyalarıyla kayıtlı kimi örneklerin, tabi oldukları zaman ve mekanlar için anlamlı ve anlaşılabilir olmakla birlikte, bugün bu tecrübelerin yeniden okunmasına ve farklı açılardan yorumlanmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
KADIN HAKLARI HASSASİYETLE KORUNMALI
Bildirgede, günümüzde sıkça karşılaşılan cinsiyet ayrımı, taciz, aile içi şiddet ve kadının eğitimden mahrum bırakılması gibi sorunların giderilmesinde, gerçekliğin üzerini karartmak yerine soğukkanlı bir duyarlılıkla hakikatin ortaya çıkarılması için çaba sarfetmek gerektiği de vurgulandı. Diyanet İşleri Başkanı Görmez tarafından okunan Sonuç Bildirgesi şu başlıklardan oluştu:
İslam’da kadın cinsiyet bağlamında değil, insanlık düzleminde ele alınmıştır.
Kadınla ilgili yanlış anlayışlar, İslam’ın değil, yerleşik kültür ve geleneklerin sonucudur.
Kadının erkek üzerinden tanımlanıp konumlandırılması İslam’ın özüyle bağdaşmaz.
Kadınla ilgili sorunlar, sadece İslam toplumlarının değil, bütün insanlığın problemidir.
Kadına dair çalışmalarda daha bütüncül bir bakış açısı sergilenmeli.
Gelenkesel literatürümüzde yer alan kadına ilişkin anlatımlar yeni bir okumaya tabi tutulmalı.
Kur’an-ı Kerim’in kadın ayrımcılığına mesnet olabilecek ataerkil bir öze sahip olduğu yolundaki Yaklaşımlar, asla kabul edilemez.
Kadın konusuda savunmacı yaklaşımdan vazgeçilmeli.
Medyada kadın, bir tüketim ve reklam unsuru olarak istismar edilmektedir.
Görsel medyada kadının metalaştırılması ve her türlü şiddetin konusu haline getirilmesi kabul edilemez.
Kadının kimliksizleştirilmesi, toplumdan tecrit edilmesi asla kabul edilemez.
Ayrımcılığa karşı ortak bilinç oluşturulmalı.
Aileyi koruyan ve destekleyen yayınlara öncelik verilmeli.
Modern bir ideolojik söylem olarak feminizm ile ilahi bir din olan İslam’ın ve İslami değerlerin karşılaştırılamayacağı unutulmamalıdır.
Yayıncılık alanında ortak hassasiyetler oluşturmalı, Diyanet dini yayıncılık alanında sorumluluk üstlenmelidir.
Kadın konusunda ortak bir çeviri dili geliştirilmeli.
Örneklik teşkil eden ilim kadınlarının biyografileri araştırılıp yayınlanmalı.
Kadınla ilgili problemler bağlamında, İslam’ın temel kaynaklarının bizzat kendilerinin tartışma konusu yapılması ve bunun ısrarla sürdürülmesi anlamsızdır.