Hürriyet yazarı Taha Akyol bugünkü yazısında Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü‘nün 1938 yılında birbirlerine yazmış oldukları mektubu yayınladı. Atatürk’ün hasta yatağında yazdığı mektupta çarpıcı ifadeler yer alıyor.
İşte Taha Akyol’un o yazısı…
İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker telefonda; Atatürk’le İnönü arasında, 25 ve 26 Temmuz 1938’de yazılan iki mektubu anlattı, sordum “Kamuoyuna ilk defa açıklıyoruz” dedi…
Olay şu: Bu iki silah ve inkılap arkadaşının arası 1937’de açılmış ve 19 Eylül’de Atatürk, İnönü’yü başbakanlıktan uzaklaştırarak, Celal Bayar’ı getirmiştir.
İNÖNÜ’NÜN SUİKAST KAYGISI
Çünkü ekonomi politikalarında ve ‘hükümet etme’ tarzında ciddi görüş ayrılıkları olmuştur. İnönü Cumhurbaşkanı oluncaya kadar ‘evine çekilmiş’ bir hayat yaşayacak, hatta suikasta uğrayacağı kaygıları bile ortaya çıkacaktır.
Malum, Lozan 24 Temmuz 1923’te imzalanmıştı. 1938’de Lozan’ın yıldönümünde İsmet Paşa’nın adı geçiyor diye kimse Lozan’dan bahsetmemiştir! İşte İnönü’nün günce olarak tuttuğu Defterler’ine o gün yazdığı not:
“Lozan gününde kimseye bir kelime yazdırmadılar!”
CNN Türk’te pazar akşamı Eğrisi Doğrusu programında tarihçi Ahmet Demirel ve Mehmet Alkan’la bunları konuşmuştuk. Sayın Özden Toker Hanımefendi telefonla aradı, Atatürk’le İnönü arasında 25 ve 26 Temmuz 1938 günü Lozan konusunda yazılan mektuplardan bahsetti. Rica ettim gönderdi. Ben de okurlarımın ve tarihçilerin dikkatine sunuyorum.
Atatürk’ten İnönü’ye
Dolmabahçe’de hasta yatan Atatürk’ün, Ankara’da evinde hasta yatan İnönü’ye ulaştırılmak üzere, Genel Sekreter Hasan Rıza Soyak’a yazdırdığı 25 Temmuz 1938 günlü mesajın aslı:
Mesajın, parantezler benim olmak üzere, okunuşu şöyle:
25.7.938
D.Bahçe Saat 17.00
H.Rıza Soyak:
Esas hastalık tekrar yürümeye başlamıştır. 12-13 gündür (ateşi) 39’a çıktıktan, Marmara ve Karadeniz’e seyahatten sonra, dün kavga gürültü, koltukla saraya naklettik. Şimdi 37 derecedir.
Bugün kendine gelince:
“Lozan Günü idi; kendisini büyük takdirle, muhabbetle düşünüyorum. Tebrik ederim. O da ben de rahatsız, fena günler geçiriyoruz. O günü hatırlıyorum. Mukabeleye (cevap vermeye) kalkışmasın, yorulmasın. Vedit (Uzgören) arzetsin.”
Evet, Atatürk yüksek ataşten kendine gelir gelmez Lozan’ı hatırlıyor, İnönü’ye takdir mesajı gönderiyor.
İnönü’nün cevabı
İnönü’nün hemen ertesi gün kendi yazısıyla Atatürk’e gönderdiği cevabi mektup:
Mektup matbu harflerle şöyle:
Büyük, Sevgili Atatürk
Lozan Günü vesilesiyle iltifatınızı söyletmek lütfunda bulundunuz. Kendi ızdırabınızı unutarak bana yeniden sağlık, bahtiyarlık verdiniz. Şükran ve minnetlerimi kabul buyurunuz.
Velinimetim Atatürk,
Katiyen eminim ki bu hastalık günlerini geçireceğiz. Siz bütün afiyet ve neşenizle ve şerefle daha çok uzun seneler millet ve memleketi idare buyuracaksınız.
Derin tâzimle ve dayanılmaz bir özleyişle ellerinizden öperim velinimetim.
26.7.38
Zarf: Büyük Reisi Cumhur Atatürk, Yüce huzuruna
Yüksek ateşle yatan Atatürk, kendine gelir gelmez “Lozan günü”nü hatırlaması, İnönü’ye takdir ve tebriklerini yazdırması son derece önemlidir.
Peki İnönü’nün adı geçmesin diye, yıldönümünde Lozan’dan bahsetmeyenler kimlerdi?
Bu evvela o zamanki basın için kötü bir siyasi ahlak notudur!
İkincisi, İnönü Defterler’indeki notlardan; bunu yaptıranın İçişleri Bakanı Şükrü Kaya olduğu anlaşılıyor. Hem İnönü’ye hem Karabekir ve Rauf Bey’e ‘derin’ suikast şüphelerinin yaşandığı bir dönemin İçişleri Bakanı’dır Şükrü Kaya