Sağlık sistemindeki suistimalleri önlemek için ileri teknolojiden faydalanılacak; TC kimlik numarası yerine damar haritasımızın rakamsal kodları kullanılacak
Sosyal Güvenlik Kurumu, sağlık karnesinin ardından vatandaşlık numarasıyla da ‘hayali muayenelerin’ önüne geçemeyince yeni bir güvenlik sistemini hayata geçirdi. Sağlık harcamalarının 35 milyar lirayı aşması SGK’yı usulsüzlüklere karşı mücadeleye yönlendirdi. Başka bir sigortalının TC kimlik numarasıyla hastane hastane dolaşıp tedavi olan ve ilaç yazdıranlara karşı avuç içi damar yapısı üzerinden şifreleme devreye girdi.
TC kimlik numarası ile muayene olunabilen sağlık sisteminde suiistimallerin ortadan kaldırılması, hastaneye gitmediği halde gitmiş gibi gösterilip üretilen sağlık hizmet faturalarının önlenebilmesi için ”avuç içi damar haritası ile muayene” sistemi, 2012 yılının ikinci yarısında uygulamaya girecek.
Sistem, ilk olarak özel hastanelerde, daha sonra üniversite ve son olarak Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde uygulanacak.
DÜNYADA İLK OLACAK
Yeni bir sistemle suiistimallerin önüne geçilebileceğini anlatan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Karaşen, ”Yeni sistem dünyada da belki bir ilk olacak” dedi. Sağlık karnesi ile muayeneyi yıllar önce kaldırdıklarını, onun yerine TC kimlik numarası ile muayene kolaylığı getirdiklerini belirten Karaşen, şimdi bazı kişilerin başkasının kimlik kartıyla muayene şeklinde suiistimallerde bulunduğunu ifade etti. Karaşen, ayrıca ”Yapılan incelemelerde, hasta gitmese de TC kimlik numarası kullanılarak muayene, tetkik veya tedavi yapılmış gibi faturalar çıkıyor. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor” dedi. Karaşen, yeni sisteme göre vatandaşların muayene olmadan ya da tetkik yaptırmadan önce mutlaka sağlık hizmeti alacağı kuruma gideceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
”Burada avuç içindeki haritasını okutturacak ve kimlik bilgileri ile kontrol yapılacak. İlk müracaatta avuç içindeki damar haritası rakamsal kodlara dönüşerek veri tabanına aktarılacak ve bunun karşılığındaki kimlik bilgileri daha sonraki müracaatlarda kimlik doğrulaması yapılarak muayene için provizyon verilecek.”
2 HASTANEDE PİLOT UYGULANDI
Hastalar, TC kimlik numarasının yanında ‘avuç içi damar okuma’ sistemiyle tedavi olmaya başladı. Biri özel biri üniversite olmak üzere iki hastanede pilot olarak uygulanan sistemde, sigortalılar kimliklerini avuç içlerini okutarak kanıtlıyor. Şu ana kadar 13 bin hasta bu sistemle şifrelenerek SGK havuzuna kaydedildi. Kaydedilen 13 bin hastanın sigortası üzerinden başka hiç kimse muayene olamadı, ilaç alamadı.
BİLİM KURGU FİLİMLERİNDEKİ GİBİ
Filmlerde kulanılan sistemler gibi, her hastanın doğumdan itibaren sadece kendisine has damar izi bilgileri TC kimlik numarasıyla eşleştiriliyor. Vatandaş avuç içini makineye koyduğunda ekranda avuç içi resmi ve o kişinin damar yolundan gelen bilgileri okuyan bir programdan çeşitli rakamlar ortaya çıkıyor. Program saniyelik analiz sonrasında o kişiyle ilgili bütün bu bilgileri toplayarak hem rakamlardan hem de harflerden oluşan şifreyi SGK havuzuna kaydediyor. Sistem için artık vatandaş “765ZM0002” şeklindeki bir şifre oluyor.
CANLI ELİNİ OKUTMADAN MUAYENE YOK
Sistem, örneğin Hakan Fert isminde bir kişi için damar yapısı ve damar içi kan yapısına göre oluşturulan bir algoritma oluşturuyor. Sayılar ve harflerden meydana gelen bu şifre Hakan Fert isimli hastanın muayene olabilmesi için canlı olan sağ elini mutlaka okutması anlamına geliyor. Hasta Ankara’daki hastaneye de gitse, Hakkari’deki hastaneye de gitse sağ elini okutması ve sistemin tanıması gerekiyor.
ÇOCUK VE ACİL HASTALAR MUAF
Biyolojik şifre verilen hasta sayısı ise 13 bin kişiye ulaştı. Bu kişilerin yerine başkalarının tedavi olabilmesi ise imkansız hale geldi.
Bir kişi hastaneye gittiğinde doktordan muayene sırası alabilmek için sağ elini okutmak zorunda. Okuttuğu elini sistem tanımıyorsa ve kimlik numarasıyla eşleşmiyorsa provizyon alınamıyor. Böylece başkasının sigortasıyla muayene olabilmek tarihe karışıyor. Ancak çocuk ve acil hastalara tedavi için avuç içi okutma şartı koşulmuyor.
EN SON SAĞLIK BAKANLIĞI HASTANELERİNDE UYGULANACAK
Farklı kişilerin kimlik numarası ile muayene olan hatta doğum yapanlara rastlandığını, doğan çocuğun hukuki olarak kime ait olduğu gibi sorunlarla bile karşılaşıldığına dikkati çeken Karaşen, ”avuç içi damar haritası okutma sisteminin 2012 yılının ikinci yarısında” uygulamaya gireceğini söyledi. Karaşen, ”Çünkü, bununla ilgili hem sistem hem hukuki hem de teknolojik olarak birtakım hazırlıkların yapılması gerekiyor. İlk olarak özel hastanelerden başlamak istiyoruz, daha sonra üniversite hastaneleri ve en son Sağlık Bakanlığı hastanelerine bu uygulamayı getirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Ajanslar