Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1 Ekim 2011’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi
Ancak, uygulamayla birlikte sorunlar da ortaya çıktı. Çünkü kanuna göre Hukuk, Aile, Ticaret, Kadastro, Tüketici, Fikri ve Sınai Haklar mahkemeleriyle birlikte Ticaret ve Denizcilik İhtisas Mahkemeleri‘nde dava açılmadan önce, bu davalarla ilgili masrafların peşin ödenmesi gerekiyor. Milliyet’in haberine göre; Avukatlar, bu uygulamanın ortaya çıkardığı karmaşadan şikayetçi… Birçok avukat, zaten maddi durumu iyi olmayan müvekkilleriyle ilgili ödemeleri kendilerinin yapmak zorunda kaldığını söylüyor.
Dava açmak için 300 ile 1000 lira arasında peşin ödeme
Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘na göre davacılar dava açmadan önce, davada yapılacak işlemlere göre belirlenen miktarları “Gider Avansı” olarak yatırdıktan sonra dava açabiliyor. Yatırılan avansın tamamı harcanmazsa, kalan kısmı dava sonunda ilgiliye iade ediliyor. Bu uygulamayla birlikte, daha önce dava sonunda tahsil edilen giderler dava başlamadan davacıdan tahsil edilmiş oluyor. Böylece daha önce 30 veya 40 lira masrafla açılan davalar şimdi, dosyanın içeriğine göre 300 ile 1000 lira arasında ödeme yapıldıktan sonra açılabilabiliyor.
Avukatlar vicdanı ile cüzdanı arasına sıkıştı
Birçok müvekkilin bu paraları ödemekte zorluk çektiğini belirten avukatlar da şunları söyledi:
Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu:
” Dava açabilmek için peşin masraf yatırmak gerekiyor. Mesela vatandaş işten atılmış. İşe iade davası açmak istiyor. Avukat bundan 1000 lira masraf istiyor. Adam zaten işten atılmış, bunu nasıl ödeyecek? Yani bu parayı işsiz bir adamdan istemek “Sen bu davayı açma” demek gibi birşey. Özellikle iş ve aile hukuku davalarında, dava açmak isteyenler avukatların bu parayı yatırmasını istiyor. Bu da avukatları zor durumda bırakıyor. Sıkıntılar var, avukatlarımızın şikayetleri devam ediyor.”
Avukat Ayşegül Mermer:
” Kanunda parası olmayanlar için ‘Adli yardım’ öngörülüyor. Ancak bu yardımı alabilmek çok zor. Örneğin emekli maaşıyla geçinen, ailesinden kalma bir evi olan kişi ‘zengin’ sayılıyor ve adli yardım yapılmıyor. Ancak baktığınızda bu kişi ancak kendine yetebilecek bir durumda. 500 lira ya da bin lira para ödemesi onun için sıkıntı olabiliyor. Bu paranın ödemesini de çoğu zaman biz avukatlar yapıyoruz. İlk başta 100 lira, 200 lira gibi masraflar çok önemli görünmesede bunlar biriktikçe ve davanın içeriği genişledikçe avukatlar için de ciddi bir külfet oluşturuyor.”
Avukat Celal Ülgen:
“Bu uygulama dava açmayı lüks hale getirdi. Vatandaş dava açmadan önce parasını kontrol ediyor. Parası olmayanlar da avukatın bu parayı ödemesini istiyor.”
Avukat Doğukan Özdoğan:
“Dar gelirli vatandaşlar için bu paraları yatırmak gerçekten zor. Eşi tarafından kapı dışarı edilmiş ya da tazminatı ödenmeden işten atılmış, asgari ücretle çalışan bir işçi ortalama bin lira masrafı olan bir davayı açamıyor. Avukattan bu parayı ödemesini istiyor. Her avukatın birkaç müvekkil için böyle bir sorunla karşılaştığını düşünürseniz, ortadaki sorunu da daha iyi anlarsınız.”
Diyelim ki bir kişi boşandığı eşinden 2 çocuğunun velayetini almak için mahkemeye başvurdu. Bu kişi dava için iki tanık gösterdi. Ayrıca, bilirkişi incelemesi de inceledi. Davacı olan bu kişi avans gideri olarak şunları ödeyecek:
– Davadaki taraf sayısı kadar tebligat gideri ödeyecek. (2 X 30= 60 lira)
– Tanık sayısı kadar tanık maliyeti(2 X 21= 42 lira)
– Bilirkişi maliyeti 200 lira
– Diğer giderler 50 lira
– Toplam: 322 lira