Tugay Komutanlığı’na bağlı B Tipi Gıda Kontrol Müfreze Komutanlığı’nın kurucusu Veteriner Hekim emekli Yarbay Can Demir, “Mehmetçik’e bir gün dahi domuz ve at eti yedirilmişse, konu yargıya intikal etmeli ve askerî savcılar soruşturma başlatmalıydı.” diyor. Skandalın örtbas edilmek istendiğine dikkat çeken Demir’e göre, “Tarım Bakanlığı da kulağının üstüne yatıyor.”
Söz konusu skandalın örtbas edilmek istendiğine dikkat çeken Demir, “Rapor Tugay Komutanı’na ulaşır ulaşmaz, firmadan ürün alımı durdurulmalıydı. Maalesef bu olmamış. Ayrıca firma söz konusu raporla ilgili itiraz hakkını kullanmamış. Bu şu demek oluyor, firma ordu içerisindeki bağlantılarına güvenmekte.” diyor.
4’üncü Mekanize Piyade Tugayı’na bağlı 1’inci Hudut Tabur Komutanlığı’nın kantininde yapılan aylık rutin kontrollerde karışık tost, Ayvalık tostu, hamburger, Adana sandviç ve İnegöl köfte ürünlerinde yapılan analizlerde domuz ve at eti tespit edildiği ortaya çıkmıştı. Numuneler üzerinde analiz yapan B Tipi Gıda Kontrol Müfreze Komutanlığı, konuyu 14 Haziran’da hazırladığı raporla Tugay Komutanlığı ve Kolordu Komutanlığı’na iletti. Fakat bu rapora rağmen aynı ürünlerin kışlada tüketilmeye devam edildiği iddia edilmişti. 19 yıl TSK’da veteriner hekim olarak görev yapan ve B Tipi Gıda Kontrol Müfreze Komutanlığı’nın kurucusu emekli Yarbay Can Demir, sistemin düzgün işlemediğini savunuyor.
Tugay Komutanı’nın, numuneler üzerinde domuz ve at eti tespit edilmesinin ardından ürün satışının durdurması gerektiğini ifade eden Demir, skandala ilişkin sözlerine şöyle devam ediyor: “Edirne Keşan’daki B Tipi Gıda Kontrol Müfreze Komutanlığı aylık periyotlar halinde askerin kullandığı kantin, yemekhane ve gazinolardan aldığı numuneler üzerinde gıda kontrolü yapar. 14 Haziran’da hazırlanan ve komutanlıklara gönderilen rapora ‘Keşanlı Ali’ markasıyla üretim yapan firmanın askerî laboratuvarın incelemesine itiraz etmediğini öğrendim. Bu şu anlama geliyor; ya bu firmanın ordu içerisinde ciddi ve kuvvetli bağlantıları var ya da ürünün güvenirliğine kendisi de inanmıyor. Çünkü sözleşmeye göre böyle bir iddia ortaya çıktığında her ne olursa olsun firmanın itiraz etme hakkı var. Firmanın bu hakkını kullanmaması düşündürücü. Tugay Komutanlığı ise raporun ardından sakıncalı ürünlerin satışını durdurmalıydı. Bunun yapılmaması olayın üzerinin kapatılmak istendiği anlamına geliyor. Bir gün dahi sakıncalı ürünün satışının yapılması adli kovuşturma gerektirir. Askerî savcılar harekete geçip soruşturma başlatarak, domuz ve at eti tespiti yapılan ürünlerin satışıyla ilgili Tugay Komutanlığı’nın işlem yapıp yapmadığını tespit etmeli.”