Terörist Başına dışarı çıkma ümidi doğdu!

Öcalan’a kısa sürelğine de olsa cezaevinden çıkma umudu doğdu

 

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, tutuklu ve hükümlülerin, ağır hasta olan yakınlarını ziyaret edebilmeleri ve ziyaretçileriyle yapacakları görüşmelere ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifini “tali komisyon” sıfatıyla benimsedi. Düzenleme, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ameliyatından sonra Başbakan’ı Erdoğan’ı ziyaretinde tutuklu CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın hastanedeki annesini ziyaret etmesi için öneride bulunmasıyla gündeme gelmişti. Başbakan Erdoğan da konuyla ilgileneceğini söylemişti.

Teklif sahibi AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Doğan Kubat, 2005’te TCK’da köklü değişiklikler yapıldığını, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin esasların ilgili kanunla belirlendiğini söyledi.

Ancak bazı konularda boşluklar olduğunun belirlenmesi ve uygulamada tespit edilen eksiklikler nedeniyle bu teklifin hazırlandığını ifade eden Kubat, teklifte, hükümlünün avukatı ile yaptığı görüşmenin, suç örgütünün faaliyetlerine yön verdiğine yönelik olarak belirlenmesi halinde, görüşmeye sınırlama getirilmesinin hüküm altına alındığını söyledi.

Tutuklu ve hükümlülere, birinci derece yakınlarının ağır hastalık geçirmesi durumunda, hastasını ziyaret etme imkanı getirildiğini anlatan Kubat, “Bunlar insani ve vicdani meselelerdir. Herhangi bir kişi için değil, herkes için uygulanmak üzere getirilmiştir” dedi.

CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’ın cezaevinden, avukatlarına verdiği mesajlar aracılığıyla örgütü yönettiğini iddia etti.

Buna izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Özdemir, “İktidarın ondan beklediği yol haritasını vermesi için mi izin veriliyor?” diye sordu. Özdemir, önemli bir bilimadamı olduğunu söylediği CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın, dün cezaevinde 1000. gününü geçirdiğini ifade ederek, “Neye göre yasadışı terör örgütü üyesi yapıldı, anlamak mümkün değil” açıklamasında bulundu.

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan tutuklanmasının, aklın alabileceği bir olay olmadığını öne süren Özdemir, “Paşalar tutuklanabilir ama bu iktidar döneminde Genelkurmay Başkanı olmuş bir kişiyi bu suçlamayla nasıl suçlarsınız” diye konuştu.

Özdemir, “Doğan Yurdakul hadisesinden sonra oluşan infiali yatıştırmak için bu yasa çıkartılıyor. Yargıdaki adaletsizlik giderek öyle bir noktaya geldi ki kazılan çukur o kadar büyük bir boyuta vardı ki herkes bu çukurun içine düşebilir. Sayın Başbakan da dahil olmak üzere milletvekilleri, özel bir mahkeme savcısının hazırlayacağı iddianameyle bir gece vakti sabaha karşı ensesinden tutulup, pijama ve terlikli bir biçimde aynı mahkemenin huzuruna çıkarılabilir. Bu hukuksuzluğun giderilmesi lazım” görüşünü savundu.

“Kimse mahkemeleri bu tür töhmetler altında bırakamaz”

Özdemir, özel yetkili mahkemelerin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan aldığı talimatı uyguladığını iddia etti. Özdemir’e yanıt veren AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener, “Kimse mahkemeleri bu tür töhmetler altında bırakamaz” dedi.

Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün de Başbakanın talimatıyla mahkemelerin bu tür kararlar alamayacağını söyledi. Üstün ve Şener’e karşılık veren Özdemir, Başbakan Erdoğan’ın “ben bu davanın savcısıyım” dediği için bu sözleri söylediğini anlattı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, teklifin, “hükümlünün, avukatı aracılığıyla bir suç örgütünün faaliyetlerine yön verdiğinin tespiti halinde görüşmesinin kısıtlanacağına” ilişkin 1. maddesine karşı çıktı.

Bu düzenlemeye gerek olmadığını ve bunun F tipi cezaevlerindeki tecridi kurumsal hale getireceğini iddia eden Tanrıkulu, “Bunun suç olduğunun duruşmalı bir yargılama sonucunda suç olduğunun tespiti halinde ancak kısıtlanmalı” dedi.

“Dışarıda eylem yapma hakkını elde eder”

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkcü de teklifin bu düzenlemesine karşı çıktı. Kürkçü, “Türkiye’de bugün, rejimin kendisine düşman saydığı kişilere bir hukuk, düşman saymadığı kişilere başka bir hukuk uygulanıyor. Bu düzenlemeyle Öcalan’ın uzun süredir süren tecridine hukuki bir zemin getiriliyor” iddiasında bulundu.

“Hastalık ve cenaze nedeniyle infaza ara veriliyorsa, tutukluların Mecliste yemin etmeleri için de infaza ara verelim” önerisini getiren Kürkcü, Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin kısıtlanması durumunda insanların eylem yapma hakkını elde edeceğini ileri sürdü.

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, teklifin 1. maddesinin doğru bir düzenleme olduğunu söyledi. “Öcalan cezaevinden örgütü hala yönetiyorsa bu da insan haklarına aykırıdır” diyen Halaçoğlu, örgüt suçundan cezaevinde yatan kişinin, o örgüt ile bağlantısının kesilmesi gerektiğini bildirdi. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, Kürkcü’nün, “Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin kısıtlanması durumunda insanların eylem yapma hakkını elde edeceği” yönündeki sözlerini bir tehdit olarak algıladığını söyledi. Bunun üzerine Kürkcü, “tehdidi sen yaparsın ancak” dedi.

Görüşmelerin ardından komisyon, teklifi benimsedi. Teklife göre, hükümlülerin, ziyaretçileri aracılığıyla bir suç örgütünün faaliyetlerine yön verdiğinin belirlenmesi halinde bu görüşmelere 6 aya kadar sınırlama getirilebilecek.

Tutuklu ve hükümlülere, ağır hasta olan yakınlarını ziyaret edebilmeleri için yol süresi dışında 1’er gün izin verilebilecek. Yakını vefat eden hükümlüye, yol süresi dışında 2 güne kadar izin imkanı sağlanabilecek.

Post Author: ABGA

Leave a Reply