Sendikalarda 17 bin öğretmen tartışması

Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, 17 bin öğretmenin atamasına ilişkin haberlerin ”öğretmenlere müjde” olarak verilmesini eleştirerek, ”Ataması yapılmayan yaklaşık 400 bin öğretmen gerçeği düşünüldüğünde çok küçük bir kısım için müjdeli olacaktır” dedi.

Yıldız, yaptığı yazılı açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında 17 bin öğretmenin atanmasına ilişkin protokol imzalandığını hatırlattı.

Protokolün ”öğretmenlere müjde” şeklinde duyurulmasını eleştiren Yıldız, ”Ataması yapılmayan yaklaşık 400 bin öğretmen gerçeği düşünüldüğünde çok küçük bir kısım için müjdeli olacaktır. Eğitimde güvenli ve yeterli sayıda öğretmenin atanması nitelikli eğitimin olmazsa olmaz koşuludur. Tüm ataması yapılmayan öğretmenler için güvenceli atama istiyoruz” ifadelesini kullandı.

Eğitim Sen’den yapılan yazılı açıklamada da Milli Eğitim Bakanlığının 6 Ocak tarihli genelgesiyle eğitim yönetiminde yeni bir uygulamaya adım atıldığı, genelge ile ALO 147 telefon hattının kurulduğu belirtildi.

Uygulamanın, vatandaşların her türlü görüş, öneri, şikayet talep ve sorunları kolayca iletebilmeleri amacıyla başlatıldığı Bakanlıkça duyurulduğu belirtilen açıklamada, ”Bu uygulama aynı zamanda eğitim hizmetinin bileşenlerini birbirine yabancılaştırmaktadır. Veliler ve öğrenciler öğretmenleri ya da eğitim emekçilerini ihbar ve şikayet eder konuma düşürmektedir” denildi.

-”Pek çok sorun ikinci yarıyıla devredildi”-

Anadolu Eğitim Sen Genel Başkanı Cansel Güven de yaptığı yazılı açıklamada, 2011-2012 eğitim öğretim yılının ilk yarısının, çözüme muhtaç pek çok sorunu ikinci yarıyıla devrederek sona erdiğini ileri sürdü.

Güven eğitimde yaşandığını iddia ettiği sorunları şöyle sıraladı:

”Depremden etkilenen öğretmen ve öğrencilerin ihmal edildiği Van ilimiz ve ilçelerinde hala barınma dahil yaşamsal ihtiyaçlar giderilememiştir.

Atama bekleyen 350 bin civarındaki öğretmenin ızdırabı sürmekteyken, geçen dönemden alacaklı olduğumuz 44 bin atama henüz gerçekleşmemiştir.

Geçici olarak başlatılan giderek olağan hale gelen ücretli öğretmen istihdamı endişe verici boyutlardadır. Hem hizmet alan hem de hizmet verenler açısından türlü sakıncalar içeren ücretli öğretmenliğe derhal son verilmeli, öğretmenlik kadroyla yapılacak uzmanlık gerektiren bir meslek olarak tanımlanmalıdır.

İnsani ve ertelenemez mazeretlere rağmen yer değiştirmesi engellenen sağlık, eş ve eğitim özrü olan eğitimciler haklarını yine yargı yoluyla aramak zorunda bırakıldı. Hem eğitim çalışanını hem de bakanlığın kendisini yıpratacak olan bu sürecin evrensel ve anayasal hukukun gereği olarak sulh ile son bulması için bakanlıkça adım atılması gerekmektedir.

Öğretmenlerin ‘eşit işe eşit ücret’ başlığıyla müjdelenen ek ödeme düzenlemesinde yok sayılması camiamıza nasıl bakıldığının kanıtıdır. İnsan yetiştirme, eğitme işinin okulu temizleme işi kadar bile maddi karşılığı olmadığı anlaşılmıştır.”

Post Author: SerGe

Leave a Reply