Bağımlılara tedavi merkezi yetmiyor

Son yıllarda güvenlik güçlerinin yaptığı başarılı operasyonlar ve yargının uyuşturucu suçlarını yakın takibe almasıyla zehir tacirlerine yönelik ciddi bir mücadele başladı

İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde, uyuşturucudan hakim karşısına çıkıp ‘denetimli serbestlik’ kapsamına alınan dosya sayısı 5 yılda 15 binden 130 bine yükseldi. Bu rakam, bağımlılıktan kurtarılmaları için mahkeme kararıyla denetimli serbestlik şubelerine gönderilen müptela sayılarına da yansıdı. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye genelinde sayıları 17 olan AMATEM’lere sevk edilen bağımlı sayısı 4 binden 77 bine çıktı. Tedavi merkezleri bu yüzden bağımlılara 3 ay sonrasına randevu verebiliyor. Çünkü mevcut merkezler, yoğun çalışmalarına rağmen günde 150-200 hastadan fazlasına bakamıyor.

AMATEM’lerin yoğunluğu, cezaevlerinden denetimli serbestlikle çıkan on binlerce uyuşturucu hükümlüsünün tedavisini imkansız hale getiriyor. Uzmanlar, bağımlıların tedavisine yönelik merkezlerin sayısının acilen artırılması gerektiğine işaret ederken, İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürü Erdal Başcı, Sağlık Bakanlığı ile denetimli serbestlik bürolarının tedavi merkezi haline getirilebilmesi için çalışma yürüttüklerini söyledi.

AMATEM’lerdeki (Alkol Madde Bağımlılığı Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezi) yoğunluk, 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılan suçlular için getirilen ‘denetimli serbestlik’i etkisiz hale getiriyor. Uygulamadan faydalananların yüzde 85’ini uyuşturucu kullanmaktan hüküm giyenler oluşturuyor. Ancak bu kişilerin tedavisi için AMATEM’ler çok geç tarihlere gün veriyor. Merkezlerde daha önce on günde alınan tahlil sonucu şimdi 3 ayda veriliyor. Uyuşturucunun vücuttan yaklaşık 20 günde atıldığı düşünüldüğünde aylar sonra verilen tahlil, kişinin uyuşturucu kullanıp kullanmadığının tespiti neredeyse imkansızlaşıyor. Uzmanlar, tedavi merkezleri sayısının acilen artırılması gerektiğini belirtiyor. AMATEM’in gerektiği gibi tedavi programı uygulayamadığına işaret eden İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürü Erdal Başcı, “Tedavi merkezleri, şube müdürlükleri bünyesinde oluşturulursa sistem daha etkin işler.” önerisinde bulunuyor. Sağlık Bakanlığı ile denetimli serbestlik bürolarının tedavi merkezi haline getirilebilmesi için çalışma yürüttüklerini ifade eden Başcı, “Proje hayata geçerse yalnızca dosya takibi ve bireysel görüşmelerin yapıldığı bürolar, derslikler, bilgisayar sınıfları, kütüphane ve kafeteryanın olduğu bir yere dönüşecek.” diyor.

Denetimli serbestlik, haklarında mahkûmiyet kararı verilen ancak cezaları ertelenen veya salıverilen hükümlülerin toplumda izlenmesi, iyileştirilmesi, psiko-sosyal problemlerinin çözülmesi amacıyla uygulanmaya başladı. ‘Denetimli serbestlik’ten yararlananların büyük bölümünü uyuşturucu bağımlıları oluşturuyor. Öyle ki 2006 yılında 15 bin denetimli serbestlik dosyasının 3 bini uyuşturucu kullanımıyla ilgiliydi. Toplam dosya sayısı 2011 sonu itibarıyla 130 bine yükseldi. Paralel bir şekilde uyuşturucu dosyası da artarak 5 yılda 76 bine çıktı. Bu kapsamda ceza alanlar, denetimli serbestlik büroları kanalıyla uyuşturucu tedavisi için AMATEM’lere yönlendiriliyor. Ancak AMATEM’lerdeki yoğunluk, tedaviyi imkansız kılıyor. Denetimli Serbestlik İstanbul Şubesi, yetersizliği kendi imkanlarıyla aşmak için çalışmalara başladı. Bu kapsamda bağımlılık tedavisi, iş yoğunluğu nedeniyle sıkça gündeme gelen AMATEM yerine denetimli serbestlik şubesinde yapılacak.

Bu tür projelerin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nce de desteklendiğini dile getiren Erdal Başcı, ilerleyen yıllarda denetimli serbestlik hizmetlerinin, yaşamın her alanında insancıl uygulamalarıyla kendisini göstereceğini kaydetti. 2006 yılında dosya sayısı birkaç yüz olan İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü şimdilerde 9 bin hükümlünün takibini yapıyor. Her yıl sisteme dahil olan kişi sayısının yaklaşık 3 kat arttığı şubede, 2011 başında 3 bin 540 olan hükümlü sayısı 1 yılda 10 bin 544’e yükseldi.

Zaman

Post Author: SerGe

Leave a Reply