Erdoğan’la tanıştı dini hayatı değişti!

Başbakan Erdoğan’la yakın dostluk içinde olduğu bilinen sanatçı Adnan Şenses, Erdoğan’la tanıştıkltan sonra hayatının nasıl değiştiğini ve son durumunu anlattı

Şebnem Özcan’ın röportajı

77 yaşındaki Adnan Şenses 56 yıldır sahnelerde. Bir süre önce 6 saat süren bir ameliyat sonrası midesi alınan ünlü sanatçı ilesağlık durumunu, kızıyla yaşadığı problemi ve hayatıkonuştuk.

-Sizi çok iyi gördüm, geçmiş olsun?

Çok iyiyim. Sağlığıma kavuştum. Bu son 3.5 ay büyük mücadele verdim. Bugün beni hayata döndürendoktorlarımızateşekkür ediyorum. Hastalığımda bana çocuk gibi baktılar. Sezen Aksu, Aslı Hünel, bütün sanatçı arkadaşlarım tek tek beni ziyarete geldi. En güzel sevgiyi bana bahşettiler. Ben bu morali sanatçı arkadaşlarımda bulunca daha güçlü oldum.

-Rahatsızlığınız neydi?

Mide kanseri olduğumu bilmiyordum. Genel bir ‘check up’ yaptırdım. ‘Check up’da midemde bir kanser tümör görüldü. Toplu iğnenin başı kadar bir tümör vardı, alalım dediler, midemi aldılar. Lazerle de yok edilebilirdi. Ama garantiye gidildi, toptan midem alındı.

-Neden dolayı kanser oldunuz?

Günde 4 paket sigara içiyordum. 1982 senesinde bıraktım ama alkole devam ettim. İçki sigara yüzünden kanser oldum. Yaşadığım kanser rahatsızlığı bütün vücuduma yayılabilirdi. Hemen başındayken fark edildi. Yediğim yemekleri çıkartıyordum. Uyurken bulantı geliyordu o bulantıyla parmak atıyordum ağzıma çıkartıyordum. Ama ben senelerdir parmak atıp çıkartırım ondan sonra rahatlarım. 7-8 senedir safra boğazımı yakıp kavuruyordu.

-Hiç ölümle burun buruna geldiniz mi?

Ölümle burun buruna gelmedim, iki defa öldüm ve tekrar dünyaya geldim. Kalbim durdu iki defa. 10’ar dakika ‘Ex’ oldum, öldüm.

-Başka bir rahatsızlığınız var mı?

Zona çıktı kafamda. 3.5 aydır çekiyorum zonayı. Ne nemrut bir hastalıkmış. En kötü yerde çıktı. Saçımın altında çıktığında ilk zamanlar “Güm, güm” diye beynime vuruyordu, kılcal damarlarda ağrı yapıyordu. Zona stresten olur, son zamanlarda yaşadığım bu sıkıntılardan dolayı oldu.

-Siz yıllar önce ‘bypass’ ameliyatı da olmuştunuz, yanlış hatırlamıyorsam

1999’da bypass oldum. Amerika Clevand’da, rahmetli Turgut Özal orayı tavsiye etmişti ve her şeyin ayarlanmasını sağlamıştı. 3 damarım değişti. Damarlar, göğüsün altından ve kolumdan alındı. 2003 yılında da On İki Parmak bağırsağımı’dan ameliyat olmuştum. Ama en zoru buydu.

İÇKİYİ SAYESİNDE BIRAKTIM

-Başbakanımızla tanıştıktan sonra hayatınızda neler değişti?

Recep Tayip Erdoğan Türkiye için büyük bir şanstır. Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Hakikaten bu ülke için çok çalışan, ülkeyi bir yere getirmek için canla başla çalışan bir adamdır. Yani başbakanımız tamamdır. Onu çok seviyorum. O benim için çok kıymetli, çok değerli. Allah onu ömür versin, Allah onu başımızdan eksik etmesin.

-Duyduğuma göre alkol içmeyi Başbakanımız’ın vesilesiyle bıraktınız?

Evet, onun etkisiyle bıraktım. Ona olan sevgimden, ona olan bazı inançlarımdan dolayı bir kalemde içkiyi bıraktım. İçmeyeceğim dedim ve içmiyorum. Namazımı da kılıyorum, ibadetimi de yerine getiriyorum. Ondan feyz aldım.

Midesi olmadan 20 senediryaşayan var

-Mideniz olmayınca nasıl besleniyorsunuz?

Hiçbir farkı yok, yediğim yemekler direk bağırsaklara iniyor. İnce bağırsakla kalın bağırsağı bağladılar. Bağırsaklardan geçiyor, ince bağırsaktan geçiyor, kalın bağırsaktan da def ediliyor.

-O zaman öğütülmüş gıdalar yiyorsunuz?

Hayır hayır; mesela dün akşam nohut yedim. Sucuk yiyorum, pastırma yiyorum. Benim doktorum, Sayın Dursun Buğra ertesi gün Sayın Başbakan’ı ameliyat etti. Başbakan’ımızın hiçbir sorunu yok. Konuşuyoruz, telefon ediyor, beni soruyor, ben de onu soruyorum. Hatta ben ona geçen gün takıldım, “Sahalara erken indin patron” dedim “İyiyim Ağabey sen kendine iyi bak” dedi.

-Sordunuz mu doktorlara, sizin gibi midesi olmadan uzun süre yaşayan hastalar da var mı?

Çok var. Bir dostum  “Annemin de midesi yok, 20 senedir yaşıyor” dedi. Midenizin olmaması sizin hayatınıza bir eksiklik getirmiyor. Ekmek yemiyorum, Nohut’u çok seviyorum. Eşim Lale de öyle bir yemek yapıyor ki yememek mümkün değil.  Güzel pilav yaparım, nohutun yanına pilavı da ben yaptım. Benim yaptığım pilavda pirinçler roman havası oynar. Bir tabak da pilav yedim

Rahmetli Zeki Müren’le aranız bozukmuş doğru mu bu?

Bana bayağı çelme takmaya çalıştı ama ben ona çok saygılıyımdır, çok severim. O ismiyle mağrur bir sanatgüneşiydi. Türk Sanat Müziği’nimodernbir hale getirmiştir. BubakımdanZeki Müren’e laf söyletmem. Olsun, o bana böyle bir kıskançlık olayına girişmiş olabilir, en sonunda bana “Şenses seni çok seviyorum. Seninle çok uğraştım ama sen yoluna bıkmadan usanmadan devam ettin. Bundan sonra seninle dostuz” dedi.

-Allah gecinden versin, hepimiz bir gün vefat edeceğiz. Sizin bir vasiyetiniz var mı?

Allah geçinden versin. Ameliyata girip de çıkamayacağımı düşündüm ama vasiyet yapmadım, benden sonra ne yaparlarsa yapsınlar. Ama tabii ki bu benzin istasyonu kolay yapılmaz. 15 milyon değerinde bu istasyon.

DAMADIMLA İKİ SENE KONUŞMADIM

-Kızınız Arzum Hanım’la barıştınız mı?

Kızımla dargın değildim, ona kırgındım.

-Neden?

Kız evladını evlendirmek çok zor. Yani erkek olursa “Ulan al git” dersin. “Boşadın mı? Boşadın. Eeee ne yapalım boşadıysan” derim, ama kız evladı öyle değil. Şimdi çocuklar arkadaşlık etmiş, bir noktada birleşmek için evlenmeye karar vermişler. Ben kapı tokmağı değilim. Bu adam nedir, neyin nesidir? Bu ara temiz aile kızlarına musallat olan menfaatçi erkekler var. “Aman ben zengin bir kızla evleneyim de rahat edeyim” diyorlar.

-Hele bu kişi Adnan Şenses’in kızı olursa, öyle mi?

Hele Adnan Şenses’in kızı olursa. Ben evlenmesinden sonra kızımla konuşmayı sürdürdüm ama damadımla 2 sene konuşmadım. 2 sene sonra “Tanıyayım” dedim.

-Neden tasvip etmediniz?

Ben kızımı 8 sene İngiltere’de üniversitede okuttum. Sonra geldi burada Polat Sitesi’nde bir ev aldım. Dayadım döşedim. Sonra evlenince, “Ben kocamın evine gideceğim. Ben burada oturmam” dedi. “Güle Güle kızım” dedim. “Çalışın, hayatı paylaşın, kazanın” dedim. Şimdi bakıyorum gayet güzel, kendi işlerini kurdular. Hiçbir destek, bir tek lira vermeden çocuk işini açtı.

-Damadınızla barıştınız mı?

Merhaba, merhaba. Çok seversem, çok içime girer. Kendi hayatını kazanacak; ben zamanla kendi düşüncemi kızıma iletiyorum. Niye para vereceğim kardeşim. Hayatta her şeyi kendim yaptım ben. Sanat hayatına atıldım 23 yaşında. sanatçı çantası taşıdım.

-6’ıncı evliliğinizi Lale Hanımla yaptınız? Onunla tanışmasaydınız 8’i, 10’u bulur muydu evlilikleriniz?

15’e giderdi. Mutluluğu bulana kadar evlenecektim. Kardeşim 6 evlilik yaptım, her seferinde de bir tek bavulu yanıma alıp, çıktım. Her şeyi onlara bıraktım. Yalımı, deniz kenarında evimi bıraktım. Kandilli’deydi ev. Benden ayrıldı 2 sene sonra yalıyı sattı. Hayvan, bana söyleseydi ben alırdım. Ne yapalım boş ver hiç önemli değil. Bu hayat benim hayatım. Her şeyi yaşadım.

Post Author: ABGA

Leave a Reply