Esed’in takviye güç gönderdiği şehir dün bir kez daha tank ve top mermileriyle dövüldü. Özellikle yarısını Türkmenlerin oluşturduğu 80 bin nüfuslu Bab Amro mahallesinin hedef alındığı bombardımanda, 10’u bebek en az 41 kişinin hayatını kaybettiği, 350’den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi. Çok sayıda evin harabeye döndüğü kentte, insanların yağmur suyu ile hayatta kalmaya çalıştığı öğrenildi. Birçok yaralının ise doktor ve ilaç bulunamaması sebebiyle sevdiklerinin gözleri önünde yavaş yavaş öldüğü ifade ediliyor. İngiliz Reuters haber ajansına konuşan Humus sakinleri, gıda sıkıntısının ciddi boyutlara ulaştığını vurgulayarak, “İnsanlar bombardımanda ölmezse yakında açlıktan ölecek.” diyor.
Kuşatma sebebiyle kaçma imkânının bulunmadığı Humus’ta, şehrin eteklerindeki mahallelerden merkez bölgelere doğru göç olduğu, dolayısıyla çok sayıda insanın küçük evlerde yaşamaya mahkûm kaldığı ifade ediliyor. Ebu Bekir adlı bir Bab Amro sakini, yaşadıkları insanlık dramını şöyle anlatıyor: “İki gözlü evde 25 kişi kalıyoruz. Yer dar olduğu için nöbetleşe uyuyoruz. Kimimiz gündüz kimimiz gece uyuyor. Yakın zamanda doğum yapan kadınlar, beslenemedikleri için bebeklerini emziremiyor.” Başka bir Humuslu ise yokluk ve çaresizliklerini, “Yaralılarımızın ölmesini izliyoruz. Yapabildiğimiz tek şey, yaralarını bir örtüyle kapamak. Her gün akrabalarımızın arkadaşlarımızı gözlerimizi önünde kaybediyoruz ve yapabileceğimiz hiçbir şey yok.” sözleriyle dile getiriyor. Bombardımandan hastanelerin de nasibini aldığı Humus’ta 4 Şubat’tan bu yana 2 bin kişinin yaralandığı kaydediliyor. Bu yaralılara bakacak doktor ve hemşire ise yok. Reuters’a göre Bab Amro’da sadece 2-3 doktor var.
Humus’ta şiddetli operasyonların 18. günü geride kalırken, Suriye’de personeli bulunan tek uluslararası örgüt olan Uluslararası Kızılhaç Komitesi, sivillere acil yardım ulaştırabilmek için hükümet yetkilileri ve muhaliflerle görüşmeler yaptığını açıkladı. Komite’nin Humus ve çatışmaların yoğun olduğu diğer bazı bölgelerde iki saatlik bir ateşkes sağlamaya çalıştığı belirtiliyor. Ancak şimdiye dek herhangi bir mutabakat sağlanamadı.