Mantigini anlamadigimiz her bir seyi ezberlemek zorunda kaliriz. O isin ruhunu teneffus eder isek kelimeler veya sayi ve formuller kendileri agzimizdan dokulur. Cok sik tekrar edilen seyler de unutulmaz ama yine ara verildiginde unutulmaktan kendini kurtaramaz.
Bir diger durum. Hatirlanmasi gerekenleri sifre olarak gormek yerine uzun bir dagarcigi hatirlatan bir ozet olarak bakmak ama burada o az bir seyi hatirlamak icin o dagarciga sahip olmak gerekli. Allah’tan hafizamizda bu kadari kullanilmis kalan ise sudur diye bir kisitlama yok ve ihtiyaca gore yeni sinir ve hucreler ile hafiza birimimiz yenilenebiliyor. Yani hatirlamak istegimiz kalici bir getiri veriyor bizlere. Hani yeni yerler gormek, yeni kisiler ile tanismak vs hayata degisik acilardan da baktirabiliyor deriz, nedeni belki de bu olabilir.
Unutulmayacak sifre nasil olusturulur. Unuttugumda aklima gelebilecek soru ile bagdastirmak degil mi? O sorunun cevabi da sabit olmali ki ise yarasin. Peki hatirlamak istemediginiz anilariniza veya zaaflariniza nasil ulasmazsiniz? Hatirlatacak ve hatirlattiracak unsurlardan uzaklasarak veya uzaklastirarak. Iste bazen zevk alarak yaptigimiz kimi etkilesimler bizim disimizda bizi derinden etkiliyor ve bazi istemsiz hallere tetikliyor. Kitap okuyup etkilenmemek kolay mi? Bu bir secim isi yani hangi kitabi okuyacagimiz bizim elimizde. Ama bazi kanallar o kadar secimlik degil, dinledigimizde yok yere bizi sikabiliyor. O nedenle sikici, hayata devamli negatif bakan insanlardan uzak durmayi tavsiye eder cogu kisisel gelisimciler. Ama anlamadigim su: Peki ya o kitabi okuyanin kendisi zaten sıkıcı ve hayata negatif bakan birisi ise…
Hatirlamak ve unutmak aslinda ikisi de nimet. Kaydet ve Sil komutlari gibi. Kismen bizim elimize verilmis, kismen bizin disimizda. Iste kendini bilen Rabbini bilire kucucuk bir misal.
Bir de insan, kelime kokeni olarak nisyan kelimesi ile akraba yani insanin bir anlami da unutan demek. Bu da garip degil mi? Babamin ‘ehliyet aldim’ deyince ‘sende bir parca dalginlik var, dikkat et’ dedigini hic unutmuyor, el frenini indirir veya cekerken veya geri vitese takarken bazen o sozu hatirliyorum. Benim trafik polisim o soz oluyor cogu zaman. Iste biz insanlar unutkan olabiliyoruz her konuda. Koca Afrika kitasi unutulabiliyor, cocuklugumuzdaki annemizin uzerimizdeki emegi, eski ogrenciligimizdeki hocalarimiz ve yoneticilerden isteklerimiz, cebimizde hic paramiz olmadigi animiz, hastalandiktan sonra iyilesmelerimiz, daha hatirayamadiklarimiz.
Bir dua var sevdigim “bilmedigimiz ve unuttugumuzdan sebeple yaptigim hatalarimi affet Allah’im” diye. Gorusmek dilegiyle…
Huseyin Guruler, 22 Subat 2012
2 thoughts on “Huseyin Guruler – Unutma”
Harun
(February 29, 2012 - 11:27 pm)Kinlerimizi, nefretlerimizi unutmak icin tetikleyenlerden
uzaklasmak en dogrusu. Bunu yaparak kendimize en buyuk iyiligi yapmis
oluruz.Bizi seveni unutmamak ona yonelmek dilegiyle.
Sagolun.
buket
(February 29, 2012 - 11:55 am)En büyük erdem, yaptığın iyilikleri ve sana yapılan kötülükleri unutmak olsa gerek.Karşılaştığın iyilikleri asla unutmayıp o şahsa duacı olmak ve sana kötülük yapanları affedip iyilikleri için şefaatçi olmak da unutmanın en güzel tezahürü…Yapabilene..