Gişe rekoruna giden Fetih 1453 filmini değerlendiren ünlü tarihçi Ahmet Şimşirgil, Muhteşem Yüzyıl dizisini topa tuttu, yansıtılan haremi ve cariyelerin yaşamına dikkat çekti
Burcu Bulut’un röportajı Gösterime girdiği günden bu yana gişede büyük başarı yakalayan Fetih 1453 filminiünlü tarihçi Ahmet Şimşirgil yorumladı. Filmin Türk sinemasında ‘milat’ olduğunu söyleyen Şimşirgil, “Fakat yine de Fatih’i anlatacak önemli anekdotlar es geçilmiş. Clinton’ı değil, Fatih’i hatırlatansahneler konulmalıydı” dedi
Osmanlıtarihinianlatan dizi ve film ve kitaplara gösterilen ilgi her geçen gün artıyor. Bunun nedenlerini tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’e sorduk. Şimşirgil, “Orta Asya’da, Afrika’da Anadolu’da, Avrupa’da devletler kuran ikinci bir millet gösteremezsiniz. Böyle bir tarihe bu ilgi az bile” diyor. Reyting rekorları kıran Muhteşem Yüzyıl için “Bu dizinin tek bir doğru karesi yok” diyen Şimşirligil, Türk sinemasında milat olarakdeğerlendirdiğiFetih 1453 için ise şu tespitte bulunuyor: “Clinton’ı değil, Fatih’i hatırlatacak bir şeyler yapılmalıydı. Fatih’i hatırlatan çokgüzelanekdotlar vardır ama bunların çoğu konulmadı.”
Osmanlı motifli dizi ve filmler çok revaçta bunu neye bağlıyorsunuz? Bizde öyle bir tarih var ki ilgi duyulmayacak gibi değil! İslam dairesi içerisinde büyük devletler, imparatorluklar kurmuşuz, milletleri idare etmişiz. Orta Asya’da, Afrika’da, Mısır’da, Anadolu’da, Avrupa’da devletler kuran ikinci bir millet gösteremezsiniz. Dolayısıyla da böyle bir tarihe aslında bu ilgi az bile denebilir.
Osmanlı tarihi ile ilgili dizilerde, filmlerde aşırı hatalar yapıldığını hatta bunun kasıtlı olduğunu söylüyorsunuz. Neden böyle bir şey yapılmak istensin? Avrupalılar bizimle ilgili birçok kitap yazdı, eserler ortaya koydu ama bunlartarihimizi maalesef hep kötüleyen ya da överken bile zehir akıtan eserlerdi. 1965’li yıllara kadarİstanbul Üniversitesi’nde Hammer’ın kitabının derslerde okutulduğunu düşünürsek, batınıntarihimizle ilgili yalan yanlış nice bilgiye sahip olduğunu da görürüz.Tarihimizden kopmamızın en önemli nedenlerinden biri de dil devrimi oldu. Kenditarihimizi batılılardan öğrenmeye başladık. Yanlış pek çok bilgi de bize geçti.
TARİH BÜTÜNÜYLE GÖSTERİLMELİ
Dil devrimi, tarihimizle aradaki bağları kopardı mı yani? Evet. Osmanlı Devleti’nin yerine Cumhuriyet rejimi kuruldu ve yeni rejimde siyasetçiler eskiyi hep kötülediler. Ecevit’in, Demirel’i, Demirel’in de Ecevit’i tenkit etmesini anlarım. Ama tarihçiler, ilim adamları da aynı siyasi pencereden geçmişimize bakarlarsa o zaman bu büyük sorun olur.
Mesela kimler yaptı bunu? Türkiye’de sağcı-solcu dediğimiz yazarlar kendi ideolojik bakışlarını hâlâ yansıtmıyorlar mı? Mesela Fetih 1453 filmini tenkit etseniz birisi hemen rahatsız olur. Hâlbuki tenkit dahagüzel şeylerin yapılması içinprojektördür. Tarih neyse odur. Fatih Sultan Mehmet’in hatasını, Kanuni Sultan Süleyman’ıngüzel bir yönünü göstereceksem göstermem lazım. 1980’li yıllara kadar II. Abdülhamid Han’ı ‘Kızıl Sultan’ diye okuduk. 30 sene devletimizin önemli şahsiyetlerinden birini Avrupalıların taktığı isimle anmak ne kadar doğru?
‘MÜSLÜMAN OSMANLI’ BİR TÜRLÜ ANLAŞILAMIYOR Peki içimizde tarihi olduğundan farklı gösterenler, kasıtlı olarak saptıranlar var mı? İttihat ve Terakki bu zihniyetin bir ürünüdür. İmparatorluğu istemez, Türkçü bir devletin peşindedir. Onlara göre devşirme devlet adamlarının hepsi kötüdür, aşağılıktır. Türk’ten başka kimseyi tanımaz. İttihat ve Terakki zihniyetine sahip olanlar, Osmanlı’yı anlayabilir mi? Abduh, Afgani çizgisinden gelen ve kendilerine ‘İslamcı’ diyen insanlar da Osmanlı’yı anlayamadılar ve kötülediler. Osmanlı Müslüman bir devlet olduğu için aslında kimse tarafından doğru dürüst tanınamadı.
Muhteşem Yüzyıl’ın tek doğru karesi yok
Hakkında çokça konuşulan ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi bir tarihçi gözüyle nasıl sizce? Tarihi açıdan baktığımız zaman bu dizinin tek bir doğru karesini bana gösteremezler. Bizim iki büyük savaş prensibimiz vardır. Peygamberimiz’in, ashabının, dört halifenin kesin emirleridir. “Mabetlere asla saldırmayın” derler. Oysa dizide Hürrem Sultan mabette esir edildi ve mabet kan gölüne döndü. Orada huşu içinde ibadet eden insanların hepsi öldürüldü. Hürrem’i bir hayvan gibi getirip Topkapı Sarayı’nın içine attılar. 1400 senelik geleneğimiz yok sayılarak, bir mabede saldırılması nasıl sıradan bir hata olarak görülebilir? Nasıl olur da kasıt aranmaz?
HÜRREM’E MUSTAFA’YI ÖLDÜRTECEKLER
Başka ne gibi hatalar var? Dizide Hürrem Sultan 22 yaşında saraya getiriliyor, oysa ki Hürrem Sultan’ın saraya gelişi 9 yaşında olmuştur. İyi bir Müslüman olarak yetiştirilir. Daha bolca hatalar göreceğiz, merak etmeyin. Senaryo gereği Hürrem’e Mustafa’yı öldürtecekler ve Türkiye’yi ağlatacaklar. Böyle bir şey yok! Mustafa’yı öldürten Kanuni’dir. Gerçekten de Hürrem, Mustafa’yı öldürtecek olsaydı, bunu 1541 yılında yapardı. Çünkü Mustafa o tarihte sancağından alınacak ve oraya Hürrem’in oğlu sancak beyi yapılacak. Oysa 1553’de öldürülüyor, aradan 12 sene geçtikten sonra.
Tarih danışmanları da olduğu halde neden böylesi büyük hatalar yapılıyor? Dizinin tarih danışmanları ilk başta “Bu dizi için üç sene çalıştık, Venedik belgelerinden araştırdık” dediler. Oysa ki şimdi dizi başlarken “Gerçeklerle ilgisi yoktur” diye yazıyorlar. Bunun adı tükürdüğünü yalamak değil midir? İyi ki 5-10 sene çalışmamışlar. Bu kadar cehalet ancak çalışarak elde edilir.
Dizideki kostümler nasıl? Felaket. Cariyelerin günlük işlerde günlük kıyafetleri vardır. O açıklık saçıklık neden? Türk halkının sanki hep cinselliğe odaklanmış insanlar olarak görülmesinden çok rahatsızım. Mesela Fetih 1453 öyle mi? Cinsel içerikli sahneler çok az kullanılmış ona rağmen gişe rekorları kırıyor.
Gerçek harem bu değil! Haremde yaklaşık 200’e yakın cariye, padişah, padişahın kızları, oğulları, hanımları ve bir de korumasını yapan zenci haremağaları vardır. Cariyeler sabah namazından bir saat önce kalkarlar, abdestlerini alırlar ve hepsi önce Kur’an-ı Kerim okurlar. Ardından namazlarını kılarlar. ‘Gedikli’ dediğimiz usta cariyelerden fıkıh, ahlak dersleri alırlar. Sonra herkes görevlerine dağılır. Öğlen, ikindi, akşam, yatsı namazları kılınır. Ardından hepsi toplanırlar padişahın saltanatının devamı için dua ederler sonra yatarlar; zira sabah namazından bir saat önce kalkacaklardır. Muhteşem Yüzyıl’ın buna uyan tek bir karesi var mı? Giyim-kuşamlarını söylemiyorum bile…
4 top var 3’ü Osmanlı’nın
Fetih 1453 filmi de Hollywood filmlerinden etkilenerek, alıntı pek çok sahne olması dolayısıyla çok eleştirildi. Bu eleştiriler için ne diyeceksiniz? Eleştiriler doğru. Mesela Fatih’in Ayasofya’ya girişi ile ben size üç beş tane senaryo söylerim ve bu Fatih’tir ama Fatih’in küçük bir çocuğu kucağına alıp da oynadığı an yanımdaki insanların bile ağzından ‘Bill Clinton’ sözü döküldü. Clinton’ı değil, Fatih’i hatırlatacak bir şeyler yapılmalıydı. Osman Gazi’nin yüzük hadisesi Yüzüklerin Efendisi’ne benzetilerek yapılmış, bu sahnelere hiç ihtiyaç yoktu! Fatih’i hatırlatan çok güzel anekdotlar vardır ama bunların çoğu konulmadı. Diğer yandan “Fatih’i kötü göstereyim” diye art niyetli bir çaba görmedim. Ancak Fatih’in şahsiyetini bozan çok nokta da vardı.
Ne gibi? Mesela Fatih’in ne düşündüğünü hiç kimse bilmez! Filmde bunu öngörebiliyorsunuz. Sonra Fatih filmde çok aceleci, saldırgan. Fatih’in evet kızdığı noktalar vardır ama genelde daha otoriter daha oturaklı daha tedbirli bir yapısı vardır. Fatih’in en önemli özelliği hocalarına olan saygısıdır. Fatih hocası Akşemseddin odaya girdiği zaman ayağa kalkar, hocalarına bağlılığı müthiştir. Oysa ki Fetih 1453’te Fatih atıyla giderken Akşemseddin arkasından yaya olarak koşuyor. Böyle bir şey mümkün mü? Sonra Osmanlı gemileri İstanbul Haliç’e girince Bizanslılar hemen Fatih’e elçilerini gönderiyorlar. Gelen elçilere Fatih’in cevabı, “Ya bu İstanbul beni alır, ya bu İstanbul’u ben alırım” oluyor. Ama siz bu sözü yatakta hanımına söyletirseniz, olmaz! Sözü öldürmüş olmaz mısınız? Filmde batının etkisinde kaldığımızı gösteren bir diğer sahne de Macar Urban’la ilgili…
Urban’la ilgili hata ne? Filmde bütün top işi Macar Urban’a yüklendi. Oysa ki Fatih’in bir mühendis olduğu, o topların balistik hesaplarını bizzat kendisinin yaptığını söylemek lazımdı. Orada dört top var. Üçünü Osmanlı mühendisleri sadece birini Macar Urban döküyor. Üstelik Macar Urban’ın topu birinci haftanın sonunda çatlıyor. Bizim toplar sonuna kadar dayanıyor ama filmde toplar Macar Urban’ın işi gibi gösterildi. Fatih’in ilmi, mühendislik yönü, Osmanlıların ilme verdiği değer kaybolmadı mı? Fetih 1453’de doğrusunun verilmesi gerekmez miydi?
TÜRK SİNEMASINDA BİR MİLAT
Sizi Muhteşem Yüzyıl mı yoksa Fetih 1453 mü daha çok rahatsız etti? Muhteşem Yüzyıl’ın mimarları kimdir, niçin yaptılar bilmiyorum ama tamamen art niyetli bir yapım. Aslında kendi inanışlarını, ahlaklarını Kanuni Sultan Süleyman’a ve Hürrem Sultan’a giydirmişler. Reyting yapmak peşindeler. Muhteşem Yüzyıl’ı reyting için ecdadını ve tarihini satmak olarak görüyorum. Kanuni’ye benzeyen bir tek kare, bir tek söz gösteremezler! Diğer yandan bu kadar tenkide rağmen Fetih 1453 gerçekten izlenmesi gereken bir film. Türk sinema sektöründe bir milat. Keşke kurguda tarihe daha fazla sadık kalınsaydı. Tarihçi olarak bunun için ücretsiz çalışabilirdim.
Yeni Şafak