Usta oyuncu Hülya Koçyiğit; Yeşilçam’ın altın döneminde oyunculara çok az paralar verildiğini, hatta bakkala olan borçlarını kapatmak için filmlerde rol aldıklarını söylüyor
Bugüne kadar 200’e yakın filmde rol alan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, geçtiğimiz günlerde katıldığı ‘Afiş, Fotoğraf ve Belgelerle 1950 Öncesi Türk Sineması’ sergisinin açılışında günümüz sinemasına dair çarpıcı açıklamalar yaptı…
PARALAR HELAL OLSUN Şimdi sinema yapanlar şanslı. Biz geçmişte sadece ruh, heves ve heyecanla, tamamen amatörce sinema yaptık. Hepimiz; bugünkü rakamlarla mukayese edilemeyecek kadar cüzi, belki aylık geçimimizi sağlamamıza yetecek paralar kazandık. Bugün daha profesyonelce, daha iyi bütçelerle, daha emin işler yapılıyor. Bu da bana huzur veriyor. Bugünkü oyuncuların kazandıkları paralar helal olsun. Batılılar’a bir-iki filmden kazandıkları para yetiyor. Bizim için öyle bir şey söz konusu değildi. O filmi yapmazsam, o ay bakkala olan borcumu ödeyemeyecektim veya üstüme başıma bir şey alamayacaktım. Sistem bizi çalışmaya zorluyordu. Geçinebilmek için sahneye çıkıyorduk. Ama iyi ki o filmleri yapmışız, gençler birçok şey öğreniyor.
BRAVO MAHSUN’A! Star her zaman karşınıza çıkmaz, çok nadir yetişir. Ama gösteriş ayrı bir şey. Çünkü halk için üretiyorsunuz; halka saygılı olmak zorundasınız. Özel yaşamışınızı da çok gösterişli şekilde göz önünde yaşamamalısınız. Film çekmeyi her dönem isterim ama beni heyecanlandıran senaryolar gelmiyor. Göz önünde olmak için de içime sinmeyen bir işte yer almam. Toplumsal hikayeleri çok seviyorum ve seyirciye bir şeyler verme amacı güden filmleri tercih ediyorum. Mahsun Kırmızıgül’ü de bu tarz filmler yaptığı için çok beğeniyorum. Aramıza haysiyetiyle, saygı duyarak girdi. Herkes ‘Türkücüden yönetmen olur mu?’ diye önyargıyla yaklaştı ama bizde öyle bir şey olmaz. Biz kimin ne yaptığını çok iyi biliriz. Mahsun’a helal olsun; çok takdir ettik hepimiz.
‘İVEDİK’ OLSUN AMA… Seyirci ne isterse onu verelim anlayışından uzaklaşıp seyirciye bir şeyler düşündürtecek filmler yapmak lazım. Ben demiyorum ki ‘Recep İvedik’ler olmasın. O da olsun ama diğerine de ihtiyaç var. Sinemaya sadece ticaret mantığıyla bakılmamalı. Belki çok tepki göreceğim ama seyirciyi eğitmek lazım, çünkü seyirci seçebilmeyi bilmeli. Seyirci ne kadar bilinçli olursa, o kadar seçici olur. O zaman da daha kaliteli filmler izleriz.
Sabah