Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye’ye sığınan Suriyelilere her türlü desteği vermeye devam edeceklerini söyledi.
Atalay, Hatay Havalanı’nda BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan ile düzenlediği basın toplantısında, Hatay’daki temaslarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Beşir Atalay, BM Özel Temsilcisi Kofi Annan’nın bugün kentteki temaslarını anımsatarak, ”Suriyelilerin kaldığı çadırkentleri konteyner kentleri ziyaret etti. Ayrı ayrı kampları ziyaret ettik ve Sayın Annan, helikopterle Kilis konteyner kentini görmüş oldu. Ben Reyhanlı’da, Sayın Annan da Yayladağı’nda çadırkkentte incelemelerde bulundu. Orada kalanları dinleme imkanı oldu” dedi.
Kendisinin bugün özellikle son birkaç gün içerisinde Suriye’den gelen grubu dinlediğini belirten Atalay, şunları kaydetti:
”Sayın Annan da Yayladağı’nda kalan Suriyelileri dinlemiş oldu. Akrabalarını, evlerini ülkelerinde bırakarak Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan Suriyelilerin kaderlerini paylaştık. Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendilerine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Bizim tespitlerimiz Suriye’de durum giderek kötüleşmektedir, kritik bir hal almaktadır. Bunun bir örneğini dün Kilis’te yaşadık. Kilis ilimizde, Suriye tarafından açılan ateş neticesinde Kilis konteyner kentinde bir Türk vatandaşı olmak üzere 4 kişinin yaralanması kabul edilemez bir durumdur. Yine bu saldırıdan kaçan 21 Suriye vatandaşı aynı gün ülkemize giriş yapmış. Bunlardan 2’si kısa bir süre sonra hayatlarını kaybetmişlerdir.”
Suriye rejiminin uyguladığı şiddetten kaçarak ülkemize sığınan Suriye vatandaşlarının Türkiye’nin sağlık güvencesi altında olduğunu vurgulayan Atalay, ”Bu olayların yinelenmesi halinde Türkiye gerekli tedbirleri uygulayacaktır. Bugünkü çadırkent ziyaretlerinde de bu bölgemizdeki hareketliliği daha net şekilde görme imkanı oldu. Bu özellikle Sayın Annan için oldukça faydalı oldu. Suriye politikası Suriye konusundaki endişelerini de bugünkü bu ziyarette ve bu uzun sınırımızdaki gelişmeleri gördükten sonra daha iyi anlayacaklarına inanıyoruz” diye konuştu. #Sayfa# BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan, Suriye’deki askeri faaliyetlerde azalma beklerken, tam tersine artış gördüklerini ancak Türkiye’ye sığınanların sayısındaki ani artışı hiç kimsenin hiçbir şeyle açıklayamayacağını söyleyerek, gerek Suriye yönetimi gerekse muhalefete şiddeti durdurma çağrısı yaptı.
Annan, Hatay’ın Yayladağı İlçesi’ndeki Suriyelilerin kaldığı çadırkentte temaslarının ardından Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile bir araya gelerek, Atalay ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Kofi Annan, yeniden Türkiye’de olmanın çok güzel olduğunu söyleyerek, ziyaretini sağladığı ve temaslarını kolaylaştırdığı için Türk hükümetine teşekkür etti. Annan, Türk hükümetine gösterdiği dayanışma ve Suriyeli sığınmacılara yaptığı cömert yardımlar nedeniyle de teşekkür ederek, ”Çok sayıda mülteci kampı gördüm ama burası en iyilerinden birisiydi” diye konuştu.
Sığınmacıların aileleri ile de bir araya geme şansı bulduğunu belirten Annan, ”Umarım ki bu insanlar çok uzun süre burada kalmazlar, durum düzelir evlerine geri dönebilirler ama bizleri nelerin beklediğini şu anda bilemiyoruz. Umarım ki cesaret ve sabırla yapmış olduğumuz bütün bu çalışmalar en kısa zamanda meyvesini verir” diye konuştu.
Annan, herkesin barış için çalışmakta olduğunu söyleyerek, ”Ama henüz o noktadan uzaktayız” dedi.
Türk hükümetinin çalışmalarının kendilerini memnun ettiğini ifade eden Annan, son dönemde Suriye’den Türkiye’ye gelenlerin sayısında büyük artış olduğunu ve bunun kaygı verici bir durum olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
”Aynı şekilde Suriye’deki askeri faaliyetlerde de bir azalma beklerken tam tersine bir artış görmekteyiz. Sınırı geçip Türkiye’ye sığınanların sayısındaki bu ani artışı hiç kimse, hiçbir şeyle açıklayamaz. Dolayısıyla biz çabalarımızı devam ettirmek durumundayız. Bu şiddeti durdurmak, insanların evlerini terk etmelerine neden olacak koşulları engellemeliyiz. Bu insanlara aynı zamanda insani yardım götürmeliyiz ve Suriye’nin geleceğini tartışmak için de tüm tarafları masaya oturtmalıyız.”
Annan, herkesin ilk önceliğinin Suriye halkının can güvenliği olduğunu belirterek, ”Artık bu durum çok uzadı, şiddetin durması silahların susması lazım. Askerlerin kışlalarına geri çekilmesi lazım” dedi.
Suriye yönetiminin kendisine şiddetin durdurulması da dahil belli taahhütler verdiğini hatırlatan Annan, şöyle konuştu:
”Artık onlar da tüm şiddetin durdurulması yönünde adım atmalılar. Her türlü şiddetten bahsediyorum. 12 Nisan sabah saat 06.00’ya kadar bütün silahların susmuş olması ve bu tür faaliyetlerin durmuş olması lazım. Ben bir kez daha Suriye hükümetine ve Suriyeli taraflara şiddeti durdurmaları çağrısında bulunmak istiyorum. Şiddetin durdurulması için de hiçbir şekilde ortaya bir ön koşul koymamalarını istiyorum. Bu Suriye halkı ve Suriye için çok önemli.”
Kofi Annan bugün ilerleyen saatlerde BM Güvenlik Konseyi’nin bu konuyu ele alacağını söyleyerek, ”Şu anda her şey için gerekli ön koşul şiddetin durdurulması. Şiddet durduktan sonra da herkesin masaya dönüp, müzakereye oturması lazım. Tüm çabamız bu yönde. Suriye yönetimi başta olmak üzere muhalefet ve tüm taraflara bir kez daha şiddeti durdurma çağrısı yapıyorum” diye konuştu. #Sayfa# BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan, bir basın mensubunun, Türkiye’nin Suriye’ye sunulan planının uygulanması konusundaki yerinin ne olduğunu sorması üzerine, planla ilgili Türk Hükümeti’nin tavrı, tutumu ve yaklaşımıyla ilgili bir şey söyleyecek durumda olmadığını ifade etti.
Planın BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığına işaret eden Annan, Türkiye’nin de bu iki örgütün üyesi olduğunu ve kendisinin sürekli olarak Türk tarafıyla irtibat içerisinde bulunduğunu kaydetti.
Planın başarılı olup olmayacağı konusundaki soru üzerine Annan, “Henüz, ‘Plan başarısızlığa uğradı’ demek için çok erken. Bu planı biz hepimiz uygulamak için çalışıyoruz. Suriyeliler de bu planı kabul ettiler aslında, muhalefet de. Bu plan doğrultusunda ilerleme kararı alındı. Hükümet de bu plan doğrultusunda askeri güçlerini çekme taahhüdünde bulundu” dedi.
Kasaba ve şehirlerden Suriye ordusunun çekilmesiyle ilgili herhangi bir somut kanıt olup olmadığı sorusu üzerine Annan, “İki tane bölgeden çekilme gerçekleşmiş durumda” yanıtını verdi.
Kendisinin bugün BM Güvenlik Konseyi’ne de bir rapor sunacağını belirten Annan, orada da bu konuları belirteceğini ifade etti.
Daha önce askeri faaliyet olmayan bazı yerlerde askeri faaliyet başladığını gördüklerini ve bunların plana uygun olmadığına dikkati çeken Annan, BM’nin bir gözetim misyonu bulunduğunu ve buradan elde edilecek bilgilerin hepsinin BM Güvenlik Konseyi’ne de sunulacağını söyledi.
Annan, “Plan daha önceden belirlenmiş olan zaman çizelgesine uygun bir şekilde uygulanmış değil. Ama bunun anlamı ‘bu plan başarısızlığa uğradı’ da olmamalı. Ayın 12’sine kadar zaman var. Güvenlik Konseyi’nin tüm üyeleri Suriye Hükümeti ve bu konuyla ilgili taraflara gerekli tüm baskıların yapılmasına çalışıyor” dedi.
Yaklaşık bir hafta önce Çin’de olduğunu orada da bu konuyu görüştüklerini belirten Annan, Çin yönetiminin de bu plana destek verdiğini ve Esed Rejimi’ne baskı uyguladığını söyledi. Annan, “Dolayısıyla Çin de gerek Güvenlik Konseyi üyesi olması, gerekse de diğer ilişkileri dolayısıyla burada bir baskı unsuru oluşturabilir” dedi.
Kofi Annan, Türkiye-Suriye sınırındaki olayları “trajik” olarak nitelendirerek, bu olayların gerilimin düşürülmesi gerektiğini ortaya koyduğunu da kaydetti. #Sayfa# Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye’ye sığınan Suriyelilere her türlü desteği vermeye devam edeceklerini söyledi.
Atalay, Hatay Havalanı’nda BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan ile düzenlediği basın toplantısında, Hatay’daki temaslarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Beşir Atalay, BM Özel Temsilcisi Kofi Annan’nın bugün kentteki temaslarını anımsatarak, ”Suriyelilerin kaldığı çadırkentleri konteyner kentleri ziyaret etti. Ayrı ayrı kampları ziyaret ettik ve Sayın Annan, helikopterle Kilis konteyner kentini görmüş oldu. Ben Reyhanlı’da, Sayın Annan da Yayladağı’nda çadırkkentte incelemelerde bulundu. Orada kalanları dinleme imkanı oldu” dedi.
Kendisinin bugün özellikle son birkaç gün içerisinde Suriye’den gelen grubu dinlediğini belirten Atalay, şunları kaydetti:
”Sayın Annan da Yayladağı’nda kalan Suriyelileri dinlemiş oldu. Akrabalarını, evlerini ülkelerinde bırakarak Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan Suriyelilerin kaderlerini paylaştık. Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendilerine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Bizim tespitlerimiz Suriye’de durum giderek kötüleşmektedir, kritik bir hal almaktadır. Bunun bir örneğini dün Kilis’te yaşadık. Kilis ilimizde, Suriye tarafından açılan ateş neticesinde Kilis konteyner kentinde bir Türk vatandaşı olmak üzere 4 kişinin yaralanması kabul edilemez bir durumdur. Yine bu saldırıdan kaçan 21 Suriye vatandaşı aynı gün ülkemize giriş yapmış. Bunlardan 2’si kısa bir süre sonra hayatlarını kaybetmişlerdir.”
Suriye rejiminin uyguladığı şiddetten kaçarak ülkemize sığınan Suriye vatandaşlarının Türkiye’nin sağlık güvencesi altında olduğunu vurgulayan Atalay, ”Bu olayların yinelenmesi halinde Türkiye gerekli tedbirleri uygulayacaktır. Bugünkü çadırkent ziyaretlerinde de bu bölgemizdeki hareketliliği daha net şekilde görme imkanı oldu. Bu özellikle Sayın Annan için oldukça faydalı oldu. Suriye politikası Suriye konusundaki endişelerini de bugünkü bu ziyarette ve bu uzun sınırımızdaki gelişmeleri gördükten sonra daha iyi anlayacaklarına inanıyoruz” diye konuştu. #Sayfa# Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın misyonunun başarılı bir şekilde sonuca ulaşmasını, Suriye halkının iradesi ve taleplerinin gerçekleşmesini ve şiddetin sona ermesini arzu ettiklerini bildirdi.
Atalay, BM ve Arap Birliği Özel temsilcisi Kofi Annan ile ortak düzenlediği basın toplantısında, Türkiye olarak ”Suriye’deki trajediye barışçı çözüm bulunması ve Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda siyasi dönüşüm sürecinin aşılmasının en samimi dilekleri olduğunu” vurguladı.
Annan’ın yürüttüğü bu çalışmayı Türkiye olarak başından beri desteklediklerini dile getiren Atalay, ”Kendisine bu çalışmalarında başarılar diliyorum. Türkiye olarak daima biz bu çalışmayı destekleyeceğiz ama bugün 10 Nisan bildiğiniz gibi. Bizim tespitlerimize göre Suriye yönetimi kendi taahhütlerini tutuyor gözükmüyor. Bu konudaki endişelerimiz ve tespitlerimizi de Sayın Annan’a biraz önceki görüşmede tekrar iletmiş olduk” dedi.
Özellikle Halep, İdlib ve Humus’ta Suriye yönetiminin, askerlerinin şiddetinin sürdüğünü belirten Atalay, şöyle devam etti:
”Mart 2011’den bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 9 binin üzerine çıktı. En tedbirli ifadeyle bu. Bizim kendi tespitlerimiz; daha dün yani 9 Nisan’da hayatını kaybedenlerin sayısı 130’dur. Mart’tan bu yana her gün öldürülen sivil sayısı günlük olarak artmıştır. Türkiye’ye gelenlerle ilgili de bildiğiniz gibi Sayın Annan’ın ilk Suriye ziyareti sırasında buradaki kişi sayısı 12 bindi. Şu anda bu sayı bugün itibarıyla 25 bine yaklaştı. Şunu ifade etmek istiyorum: Sayın Annan’ın bu misyonunun inşallah çok başarılı bir şekilde sonuca ulaşmasını ve halkın iradesini ve taleplerinin gerçekleşmesini ve oradaki kanın sona ermesini Türkiye olarak arzu ediyoruz ama Suriye yönetiminin siciline baktığımızda da doğrusu endişe ediyoruz. Bugüne kadar pek çok oyalama taktiği kullanmışlardır. Oyalama taktiklerini kullandıkları konusunda kuvvetli endişelerimiz var. Bunu da kendilerine (Annan’a) ilettik. Son olarak şunun ifade edeyim. Biliyorsunuz; 1 Nisan’da İstanbul’da Suriye Halkının Dostları Grubu önemli bir toplantı gerçekleştirdi. Buraya 83 ülke ve uluslararası kuruluş katıldı. Bu ciddi bir katılımdır. Toplantı da çok verimli geçti. O toplantıda çıkan diğer bir sonuç. Tabii Suriye Ulusal Konseyi, Suriye’nin tamamını temsil eder şekilde ve tek yetkili birliktelik olarak bu toplantıda kabul edilmiş oldu. İkincisi ise bu toplantı Sayın Annan’ın yürüttüğü planı onayladı ve bunun başarıya ulaşması yönünde gerekeni yapma yönünde tavsiye kararı aldı.”
Suriye yönetiminin gerekli işbirliğini sergilemediği takdirde… ”Burada en temel endişe, yine Suriye’nin Dostları Toplantısı’nda, Suriye rejimi tarafından bu planın maniple edilmesine izin verilmemesi temennisi oldu” diyen Atalay, Dostlar Grubu Konferansı’nın hemen ardından şehirdeki asker ve ağır silahların geri çekilmesi ve ilave asker sevkiyatının durdurulmasına ilişkin olarak Sayın Annan’ın ortaya koyduğu 10 Nisan, 12 Nisan bağlamında Suriye yönetiminin sorumluluklarını yerine getirmesini önemle beklediklerini söyledi.
Atalay, ”Gerek Suriye yönetiminin kötü sicili, gerek halen yaptıkları, öncelikle muhaliflerin faaliyetlerini durdurmasına yönelik açıklamaları iyimser olmamızı güçleştirmektedir. Tabii bu misyon içinde Suriye yönetiminin gerekli işbirliğini sergilemediği takdirde BM Güvenlik Konseyi’nin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi ve Suriye’deki katliama ‘dur’ demesi kaçınılmaz zorunluluk halini alacaktır. Biz Güvenlik Konseyi’nin tarihi sorumluluğunu bu defa yerine getireceğine inanıyoruz.”
Annan’a ifade ettikleri önemli bir beklentinin de Suriye’de bu şiddet ve zulüm sürerken oraya insani yardım ulaştırılması olduğunu vurgulayan Atalay, ”En önemli hususlardan biridir. BM’nin bu konuya daha çok ağırlık vermesini istiyoruz. Biz de Türkiye olarak bu konuya destek vereceğiz” dedi. #Sayfa# Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye’nin Suriye’den gelenlerle ilgili sorumluluklarını yerine getirme çabası içinde olduğunu belirterek, ”Burada iyi şartlarda barınmaları konusunda gayret gösteriyoruz” dedi.
Atalay, BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan ile düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Atalay, bir gazetecinin Annan planının desteklenmesine ilişkin sorusu üzerine, şunları kaydetti:
”Sayın Annan’da ifade etti aslında, biz kendisi ile içeride görüşürken… Biz Annan planının başarıya ulaşmasını istiyoruz, onu destekliyoruz. Hem BM, hem Arap Ligi, hem de Suriye’nin Dostları Grubu. o planı destekliyor ve bunun başarılı olmasını istiyor. Plan, kanın dökülmesinin önlenmesi, insani yardımların gitmesi, bundan sonra halkın kendi iradesinin ortaya çıkarılması için demokratik süreçlerin başlaması gibi çok önemli hususları içeriyor. Ama biz sadece bu planın yürümesi konusunda Suriye yönetimiyle ilgili endişelerimizi dile getiriyoruz. Bugüne kadar hatırlanırsa Türkiye epey girişimde bulundu. Kendisiyle görüşüldü, şunları şunları yapsanız demokratik süreçleri işletseniz denildi. İşleteceğiz denildi ama hiçbir şey yapılmadı. Aksine halkın üzerine şiddetle gidildi. Yani biz iyi denetlensin, sırf vakit kazanmak için orada istismar edilmesin onu istiyoruz. Yani iyi uygulansın. Tarihler geldiğinde vaatler yerine getirilsin. Türkiye olarak bizim isteğimiz budur.”
”Bu misyonu yürüten Sayın Annan ve BM’dir” Gazetecilerin, ”Suriye’de öldürülen 9 bin kişinin sivil mi yoksa muhalif mi olduğu ve Suriye’den ne kadar kişi beklendiği” yönündeki soruları üzerine Atalay, şöyle devam etti:
”Sayılarla ilgili genelde uluslararası tespitler de o yönde. Yani sivil olarak hayatını kaybedenler, en muhafazakar en tedbirli rakam olarak o civarlarda. Bizim de kendi değerlendirmelerimiz içinde. Bu konuda ise doğrusu şu kadar sayıya ulaşır gibi bir beklenti içinde değiliz ama iki hususu orada söylemek istiyorum. Biz Türkiye’ye Suriye’den gelenlerle ilgili sorumluluklarımızı tam olarak yerine getirme çabası içerisindeyiz. Burada iyi şartlarda barınmaları konusunda gayret gösteriyoruz. Hiçbirisi açıkta değil, hem çadırkent, hem de konteyner kent olarak ama bu konuda BM’nin insani yardım boyutunda, göçmenler boyutunda paylaşılması ve BM’nin daha fazla ilgi göstermesi konusunda talebimiz var. Onu da Annan’a iletmiş olduk.”
Bir soru üzerine Atalay, ”Biz bu kadar uzun bir sınırda yaşıyoruz. Sınır boyu Suriyeli vatandaşların halini görüyoruz ve Suriye yönetiminin tutumunu da görüyoruz. Endişelerimizi belirtiyoruz ki bu da şu açıdan, bu misyonu yürüten Sayın Annan ve BM’dir. Diğer ülkeler bu sorumlulukların yerine getirilmesi konusunda bu süreci iyi takip etmeli” yanıtını verdi