Akan, geçtiğimiz ay Silivri’ye Ergenekon davası sanıkları Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ı ziyaret etmek için gittiğini de açıkladı. Sosyalist düşüncede bir insan olduğunu anlatan Akan,Cumhuriyet, Aydınlık ve Sözcü gazetelerinin aynı kulvarda buluşmasından mutluluk duyduğunu ifade etti.
Akan, darbe ve devrim kavramları ile ilgili birsoruya şu cevabı verdi:
“Solcu arkadaşlar bana kızacak ama, 27 Mayıs da 28 Şubat da darbe değildir. Birincisi önümüzü açtı, yeni düşüncelerle tanışmamızı sağladı. 28 Şubat da bir darbe değildir. Çünkü laik Cumhuriyet’ten uzaklaşmamızın önünü kapattı. 1971 ve 1980, faşist darbelerdir. Türkiye’yi bugün noktaya taşıyan hareketler. 1980 son vuruştur emperyalizm için. Şunu söylemek zorundayım; bu olumsuz gidişi dışarıdan bir güç tasarladı ve kurguladı. TSK bu ülkenin her şeye rağmen en önemli kurumu.
Akan, 12 Mart muhtırası ve 12 Eylül darbesini de anlayışla karşıladığını şöyle anlattı:
“12 Mart ve 12 Eylül’de yanlış yaptı ama giderilmeyecek yanlışlar değil. Bizim gibi insanlar bunu bile anlayışla karşılayabildiler. Çünkü TSK bizim gözbebeğimiz. Temel amacı laik düzenin inançla korunmasıdır çünkü. Ancak bugün bu kurumun da etkisizleştirilmesi sağlandı bugün. Çünkü tek engel TSK’dır önlerinde. Burada bir sitemimi de belirtmek isterim. Bu ülkenin bir Milli İstihbarat Teşkilatı var. Herşeyden haberdar bir kurum. Senin bana geldiğini bile bilebilirler inanıyorum buna. Kaldı ki laik düzeni Cumhuriyeti korumakla görevlidir. Asıl işi budur yani. Ama ne yazık ki 8 yıldır olup bitene ses çıkaramıyorlar. Üzüntüm bu. Çünkü durum vahim.”