Bir hafta önceki CHP mitinginin üzerinde bir kalabalık topladı. Gördüğü manzara ile moral bulan Başbakan, “İzmir bugün yeni bir kararın eşiğindedir.” dedi. “İnşallah İzmir’de AK Parti açık ara önde çıkacak. Buna inanıyorum.” temennisinde bulundu. Mesajlarını da bu yönde verdi. “Körü körüne ideoloji ile değil, yapılan hizmete göre kararınızı verin.” diye seslendi. Daha önce üretilen ‘sanal düşmanlar, sanal korkular’a dikkat çekti. “Biz belli kesimleri korkutarak ardından da bu korkuları istismar ederek siyaset üretmiyoruz, hizmet üretiyoruz.” vurgusu yaptı. Pompalanan ‘endişe’nin aksine, hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmediklerinin altını çizdi: “Herkes istediği gibi yiyor, içiyor. Gelirken baktım, gençler serpilmişler, istediği gibi içiyorlar.”
Başbakan, İzmir’in demokrat geçmişine atıfta bulunarak, “Menderes’i ellerinin üstünde tutan İzmir, demokrasi mücadelesi veren AK Parti’nin de yanında olacaktır.” ümidini paylaştı. Bunun için, İstanbul’dan açıkladığı İzmir projelerini burada da tek tek sıraladı. Şehir zaten son bir haftadır AK Parti’nin açıkladığı projeleri konuşuyordu. Bu durum yerel gazetelerin manşetlerinde, televizyonların ekranlarında rahatlıkla görülebiliyor. AK Parti, İzmir’in seçim havasına ilk kez bu kadar hakim. Bir önceki seçimde Meclis’e yüzde 30 ile 9 milletvekili gönderen parti, 12 Haziran’da oldukça iddialı. CHP’de yaşanan liste sancısı, AK Parti’de yerini liste avantajına bırakmış gibi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın ismi psikolojik üstünlüğü iktidar partisi lehine çevirmiş. Geçmişte seçim süreçlerini savunma havasında götüren AK Parti, futbol diliyle anlatmak gerekirse şimdi çılgın projeleriyle hücum oynuyor. Bu atmosferin oluşmasına, partilerin dili de yardımcı oluyor. CHP, son on yıldır İzmir’de yürüttüğü sert laiklik söyleminin yerine, ‘yeni CHP’nin dilini kullanıyor. Daha basit anlatımla, ideoloji değil projeler konuşuyor. Böyle olunca; İzmir, Cumhuriyet Mitingleriyle beslenen gerilimli hava yerine daha normal bir seçim havası solukladı.
Oluşan hava Başbakan Erdoğan’ın büyük önem verdiği mitingi de etkiledi. Bir hafta önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da aynı meydandaydı. Başbakan’ın mitingini takip etmek için aynı güzergahtan yürüdüm miting meydanına. Alan daha kalabalık gözüküyor. Yolda karşılaştığım gazeteci arkadaşım da teyit ediyor bu durumu. Çeşme’den geldiğini söyleyen bir çiftçi, kalabalığı görünce, “Maşallah. Referandumdan çok fazla.” diyor.
Büyükşehir Belediyesi’nde ortaya çıkan yolsuzluklar da 12 Haziran’da CHP’nin en zayıf yönü olarak yorumlanıyor. Yeni düzenleme ile Meclis’e 26 vekil gönderecek şehirde yarış, son haftada çok şey değiştirecek gibi…