İkinci ”Ergenekon” davasının 126. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay ile İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu tutuklu 19 sanık katıldı.
Tutuklu sanıklardan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Ersin Gönenci ve Mehmet Dalagan ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada, OdaTv’ye yönelik operasyonun ardından ”Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklanan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük, İlyas Çınar ve Mehmet Ali Çelebi de hazır bulundu.
Taleplerin alındığı duruşmada konuşan Yalçın Küçük, 50 yıldan beri ceza mahkemelerinin önüne çıktığını, devlet güvenlik mahkemelerinde yargılandığını belirterek, 12 Eylül’deki mahkeme dosyalarını incelediğini, ceza mahkemelerinin nasıl yapıldığını bildiğini söyledi.
Küçük, ”Siz devrim yaptınız burada. Bu ceza davası değil, drama dersi. Ceza hukuku yok. Mahkeme, bizi biraz geri zekalı kabul ederek, her soruyu 20 defa soruyor. Tebrik ederim” dedi.
”Ergenekon” operasyonları kapsamında açılan davaların numaralandırılarak görüldüğünü ifade eden Küçük, ”Numaralar var, ama hepsi bir mahkeme. Hangi davanın açılacağını, hangimizin tutuklanacağını, hangimizin ne yapacağını mahkemeye gelmeden öğreniyoruz. Mahkemelere çıktığımda karakoldan itibaren ifade verirdim. Ama son defa da ‘Ben size ifade vermeyeceğim’ dedim. Hepimizin tutuklanacağını Fethullah Gülen’e ait olduğu iddia edilen bir gazete ve televizyondan öğreniyoruz. Tutuklamalar da oluyor. Zekeriya Öz’e ‘Beni tutuklatacaksınız, siz de görevden alınacaksınız’ dedim. Söylediklerimin hepsi çıkıyor. Odatv davası gelirse, diyorum ki onu da siz alırsınız, beni tahliye edersiniz. Size güveniyorum” diye konuştu.
KÜÇÜK’ÜN TALEPLERİ
İddianame ve ek klasörlerin yanı sıra Hükümet tarafından da, ”Silivri-Kandil”, ”Silivri-İmralı” arasında çok iyi bir bağ olduğu söylendiğini belirten Küçük, şöyle devam etti:
”Bu bize iltifat demektir. Demek ki Türkiye’yi hala biz yönetiyoruz. Fethullah Gülen’e bağlı olduğu kabul gören bir televizyondaki iki dizide baş kahraman benmişim. Ben hiç izlemedim, ancak izleyicileri olduğunu duyuyoruz. Bu dizilerde bendeniz her işi yapıyormuşum. Son olarak, Devlet Bahçeli’nin kasetlerini tertip etmişim. Bu gazete ve televizyon yayınlarına göre, PKK ‘iyi ve kötü’ diye ikiye bölünmüştür ve artık Öcalan iyi PKK’dır, Hükümet yanındadır. Şimdi Kandil kötü PKK’dır. Silivri’den yönetiliyorlar. Üstelik iyi PKK olan Öcalan’ı da öldürmek istiyorlar. Bilmeden, farkında olmadan, elim bir kaza çıkmadan İmralı’daki mahkumun öldürülme ihtimali göz önüne alınarak, Abdullah Öcalan’ın dinlenilmesini istiyorum.”
Yalçın Küçük, Öcalan ile Bekaa’da yaptığı görüşmenin tespitini isteyerek, Öcalan’a, ”Büyük Türkiye”, ”Doğu Birliği”, ”Musul” ve ”Cumhuriyetin geleceği”nin sorulmasını talep etti.
Küçük, Bekaa’da Öcalan ile yaptığı görüşmeye ilişkin gazetelerde yer alan fotoğrafına değinerek, fotoğrafta, arkasında bulunan diğer kişinin adının da Haluk Yurtsever olduğunu açıkladı. Yurtsever’in de duruşmada dinlenilmesini isteyen Küçük, ”Öcalan’ın buraya getirilmesi zahmetli olur, ama Yurtsever’in burada getirilmesini istiyorum” dedi.
MHP milletvekili adayı ”Balyoz Planı” davasının tutuklu sanığı Engin Alan’ı aday çıkardığına ilişkin haberler yapıldığını ifade eden Küçük, bunun bir ölçüde doğru olmadığını, milletvekili yapılmasını ısrarla istediğini, ancak kimseyi milletvekili yapmadığını söyledi.