Fatih Terim göreve gelir gelmez ‘transfer listesini’ verdi… 3 yerli, 1 sürpriz yabancı, yurt dışından 1 yerli, Almanya’dan 2, İtalya’dan 2 ve İngiltere’den 1 yabancı vardı. Ama yönetimin transferdeki rotası Terim’in listesine uymadı!
Habertürk’ten Meriç Müldür’ün yazısına göre; Fatih Terim göreve geldikten sonra 22 Mayıs Pazar günü Kireçburnu’ndaki evinde bazı eski futbolcuları biraraya getirdi. Hakan Ünsal, Bülent Korkmaz, Tugay Kerimoğlu, Suat Kaya ve Hasan Şaş’ın bulunduğu bu toplantıda Fatih hoca “Aramızda kalmak şartıyla” dedi ve transfer listesindeki isimleri açıkladı. İsimler Galatasaray’ın ve Terim’in vizyonunu ortaya koyan önemli futbolculardı.
Hakan Ünsal isim vermedi ama listeyi Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde yayınladı. Liste aynen şöyleydi:
“Türkiye’den 3 yerli, 1 sürpriz yabancı. Yurt dışından 1 yerli. Almanya’dan 2, İtalya’dan 2, İngiltere’den de 1 yabancı.”
Şimdi biten transferlere ve gündemde adı geçenlere bakıyorum. Terim’in verdiği listeye uyan Türkiye’den 2 isim var. Selçuk ve Ceyhun. İkisi de Adnan Polat döneminde girişimleri başlatılan futbolcular. Hatta Selçuk imzayı bile Polat’ın ofisinde attı. İsveçli Elmander İngiltere’nin Bolton takımından geldi ama onun Terim’in listesinde olup olmadığı tartışılır. Öyle taraftarı heyecanlandıracak bir transfer değil. Listeye tam anlamıyla uyabilecek belki de tek futbolcu Chelsea’li Drogba.
Ujfalusi (Çek) İspanya’dan. Forlan Uruguaylı, Reyes İspanyol. İkisi de İspanya’dan. Fabiano Brezilyalı.
Yani çoğunluk Terim’in listesiyle uyuşmuyor. Ondan sonra da “Terimn eden imza atmıyor? diye soruyorlar.
VARAN 2
‘TARAFTAR OLMASA ÇEKER GİDERİM’’
Bir hayli dertli ve gergin olan, yaşananlardan bunalan Fatih Terim’in sabır göstermesindeki en büyük etken taraftar. İmparator, Ujfalusi transferine onay vermemiş. Forlan ve Reyes olursa şartı getirmiş!
Fatih Hoca’nın amacı görkemli transferlerle birlikte Arena’da toplu halde imza atmaktı. Şimdilik olmadı ama Galatasaray ciddi bir hamle yapmak zorunda, yapacaktır da.
Hoca da haliyle dertli. İşler arzuladığı gibi gitmedi, gitmiyor. Ayrılmayı düşündüğü anlar olduğu da kesin.
Futbol Şubesi’nin iyi çalışmadığını düşünüyor. Hafta içinde de yakın bir dostuna dert yanmış. Hem yöneticilerden, hem bir türlü gerçekleşmeyen yıldız transferlerinden.
Bu yakınmaları da kulaktan kulağa yayıldı, camiayı “Fatih Hoca bırakmayı düşünüyor” endişesi sardı.
Terim’in yakın dostuyla paylaştığı düşüncelerinden ulaşabildiğim satırbaşları şöyle:
“Yöneticilerle toplantı yapıyoruz, ne konuşsak ertesi gün gazetelerde okuyorum.”
“Atletico Madrid’den Reyes, Forlan, Ujfalusi’yi alacağız dediler. Ujfalusi’yi istemediğimi söyledim, İspanyollar’ın 3 ismi ‘paket’ olarak sattığını belirttiler. Ben de ‘Reyes ile Forlan’ı alabiliyorsanız Ujfalusi’ye okey’ dedim. İkisi olmadı, bize Ujfalusi kaldı.”
“Taraftar olmasa çekip gideceğim.”
Bu sözlerinden de anlaşılacağı gibi Terim gergin, dertli. Bıkmış, bunalmış, bırakma noktasına kadar gelmiş.
Yine de pes etmez. İstediği transferler gerçekleşmese bile imzayı atacaktır. Yarı yolda bırakmaz, Galatasaray’a bu kötülüğü yapmaz.
Bir yola çıktı, ummadığı engellerle karşılaştı. Ancak Fatih Hoca da kaçacak, kolay kolay yıkılacak bir adam değil.
VARAN 3
TULUN KALESİ DÜŞTÜ
Galatasaray’da transferleri yürüten ekip içinde aslında en tecrübeli kişi Bülent Tulun. Kulübün bir profesyoneli olmasına rağmen yöneticilerden güçlü de havalı da. Arkasında hem Ünal Aysal var hem Faruk Süren. Florya’da devre dışı kaldı da “Aysal, Tulun’u yedirmez” diyenlerin sayısı da az değil.
Ama transfer de zor iş. Gün geliyor çok bilen de yanılıyor. İşte bir örnek.
Adnan Polat yönetiminin kaleci arayışlarında olduğu ve Zapata ismine yöneldiği günlerde Tulun, Polat ile biraraya geliyor. “Zapata’yı kaçırma başkan. Çok iyi bir kaleci” diye övgüler yağdırıyor. Adnan Polat, Tulun’un önerisi ile değil ama Hagi çok istediği için transferi gerçekleştiriyor.
Şimdi gelinen noktaya bakın. Bülent Tulun transferi yönlendiren isimlerin başında. Göreve gelir gelmez yaptığı ilk icraatlardan biri de övgüler dizdiği Zapata’yı göndermek oluyor. Galatasaray da o günden beri harıl harıl kaleci arıyor, bir türlü de bulamıyor.
Şimdi bunu nasıl izah etmek gerekir? Hangi karardaki futbol bilgisini ölçü almak gerekir? Zapata’yı göklere çıkaran futbol bilgisine mi inanalım, göndermesine mi alkış tutalım?
VARAN 4
ZAN ALTINDA
Ujfalusi 33 yaşında hayatının son volesini vurdu. 2.2 milyon Euro garanti para ve maç başına 15 bin Euro’yu duyar duymaz ayağında terlik koşa koşa Türkiye’ye geldi.
Para Galatasaray’ın kasasından çıkacak, bize ne. Ancak insan şaşırıyor.
Çek oyuncuya astronomik teklif sunan yönetim Gökhan Zan’dan ise fedakarlık yapmasını istemiş. 1 milyon 100 bin Euro garanti paraya oynayan milli futbolcudan ciddi oranda indirim talep edilmiş. 750 bin TL’nin de altına düşmesini istemişler.
Gökhan Zan’a bu şartlarda imza attırabilir misiniz? Attırsanız da ne derece verim alabilirsiniz? Gökhan’ı ekstra bir oyuncu olarak görmeyebilirsiniz ama stoperlerin büyük önem taşıdığını da gözönüne aldığınızda kadroda tutmanız şart olan bir isim. Ersan Gülüm’ü elinizden kaçırmışsınız, kadroda stoper eksikliği var. Ve Gökhan hala sözleşme imzalamadı. Boşta. İstese elini kolunu sallayarak dilediği takıma gider.
İsteyenler de var. Bursa ve Trabzonspor gibi.
VARAN 5
AYSAL BIRAKIR MI?
Galatasaray’da son dönemde neye, nereye elinizi atsanız hep kaos hakim. Sezon boyu sürecek Bülent Tulun krizi zaten var. En son yaşanan CEO krizi oldu. CEO olarak getirilen Estebe Calzada ile Thomas Kurth’un odaları hazırlanmış, Florya’da işbaşı bile yapmışlardı. Bir anda kovuluverdiler. Adnan Öztürk de karşı gruptan bir darbe daha yemiş oldu.
Transfer deseniz başlı başına dert. Kaleci yok. Alternatif sağ bek, sol bek yok. Stoperde eksik var. Orta alan, forvete takviye şart. Takım da pazartesi günü sezon açıyor. Bazı yeni isimler daha gelecektir de gönderilmesi düşünülen birçok ismin de yer aldığı bir kadroyla sezon açılırsa çok da şaşırmamak lazım.
Arena nasıl dolacak, bu şartlarda üyeler 9 Temmuz’daki kongrede borçlanma için yönetime onay verecek mi? İstediği desteği bulamazsa Ünal Aysal’ın izleyeceği yol ne olacak? Bunları da kulübü seçime sürükleyen Galatasaraylılar düşünsün.
Ama Galatasaray’ın nabzını iyi tutanlar kolları yeniden sıvadı.
Düşünceleri de şu: “Ünal Aysal şu anda para vermiyor çünkü kongrede onay alamazsa vereceği paraların yanacağını düşünüyor. Kongre onay verirse o da para musluğunu açacak. 3 başlı yönetim başarılı olamaz. Ünal Aysal da kongrede istediğini elde edemezse bırakıp gidebilir. Ne olur ne olmaz. Hazırlıklı olmak lazım.” Kısacası, yeni bir seçim pek de uzak bir olasılık gibi durmuyor Galatasaray’da.