CHP’ye TEPKİLER ÇIĞ GİBİ

CHP milletvekillerinin TBMM’nin 24. Dönemi için yapılan yemin töreninde hazır bulunmalarına rağmen yemin etmemesine tepkiler sürüyor

BOZDAĞ: “PARLAMENTO CHP VE BDP TARAFINDAN TEHDİT EDİLMEKTEDİR”

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Parlamento’nun ilk defa bir boykot ile karşı karşıya olduğunu, CHP ve BDP tarafından tehdit edildiğini belirterek, “Bugüne kadar TBMM hiçbir dönemde hiçbir tehdide boyun eğmemiştir” dedi.

Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, BDP’nin desteklediği milletvekilleri ile CHP‘li milletvekillerinin yemin etmemelerinin, demokrasi açısından üzücü olduğunu ifade etti. Tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile ilgili sorunun “CHP’nin bizzat yarattığı sorun” olduğunu belirten Bozdağ, CHP‘nin, bu durumu daha adaylık sürecinde bildiğini ifade etti. Parlamento’nun bugüne kadar hiçbir şekilde boykot edilmediğini kaydeden Bozdağ, “TBMM ilk defa böyle bir boykot ile karşı karşıyadır. Parlamento, CHP ve BDP tarafından tehdit edilmektedir. Bugüne kadar TBMM hiçbir dönemde hiçbir tehdide boyun eğmemiştir. CHP bu davranışı ile fevkalade yanlış çığır açmıştır. Yarın herhangi bir parti ‘Benim dediğim olmazsa Parlamento’ya gelmiyorum’ diye dayatma yaptığı zaman Meclis‘i her tehdit edenin karşısında boyun eğer duruma getirmeye kimsenin hakkı yoktur” diye konuştu.

Bozdağ, CHP‘nin, milletin kendisine verdiği iradeye, desteğe saygı duyması, bu desteğin sesini Parlamento’ya taşıması ve sorunun çözümüne ilişkin önerilerini ortaya koyması gerektiğini ifade etti. Sorunun, “CHP’nin yarattığı, büyüttüğü ve kilitlediği” bir sorun olduğunu belirten Bozdağ, tehdit ya da başka usullerle Parlamento’nun farklı yönlere sevkinin yanlış olacağını vurguladı. Bozdağ, CHP‘nin boykot dışında sorunun çözümüne ilişkin tek bir önerisini görmediklerini kaydetti.

“AĞZI OLAN KONUŞUYOR”

Tepkisel çözümlerin her zaman farklı sonuçlarının ortaya çıktığını belirten Bozdağ, şöyle devam etti: “Tutukluluk sürelerini, milletvekili olduğu zaman kaldırma yolunda bir düzenleme yaptığınızda bunun ortaya çıkaracağı sonuçlara iyi bakmak lazım. Yani şimdi, ‘milletvekili seçilen bir kişi hakkında herhangi bir mahkumiyet yoksa tutukluluk kararı kaldırılır ve milletvekilliğine devam eder’ diye bir düzenleme yaptığınızda ne gibi durumlar karşınıza çıkabilir? Örneğin Alparslan Aslan… Tutuklu sanık. Aday gösterilse, hapishaneden çıkıp Meclis‘e gelip yemin etmesine Türkiye, CHP ne diyecek? Diyelim Ogün Samast… Seçildi, tahliyesine karar verildi. Parlamento çalışmalarına gelip katılacak mı? Veya Kandil’de Murat Karayılan… Hakkında mahkumiyet yoksa, bağımsız aday oldu ya da bir parti aday gösterdi ve seçildi. Sonra silahı bırakıp Parlamento’da gelip yemin edecek mi? Biz bunu kabul edecek miyiz? Bunların ortaya çıkaracağı sonuç o kadar çok ki. Herkes konuşuyor. ‘Ağzı olan konuşuyor’ hesabı…”

“PARLAMENTO ÇALIŞMALARINI ENGELLEMEZ”

Bozdağ, CHP‘li milletvekillerinin yemin etmemelerine rağmen grup yöneticilerini seçmelerinin geçerli olup olmadığı yönündeki soru üzerine, grup başkanvekillerinin seçilebileceğini, buna engel bir durum olmadığını, ancak Genel Kurul ve komisyon çalışmalarına katılmaları için yemin etmeleri gerektiğini söyledi. Bozdağ, milletvekillerinin yemin etmedikleri sürece danışma kurulu ya da grup önerilerine imza atma imkanlarının olmayacağını kaydetti. Bekir Bozdağ, TBMM Geçici Başkanı Oktay Ekşi’nin yemin ettiğini, milletvekili sıfatına haiz olduğunu ve kanun teklifi verebileceğini söyledi. Bozdağ, CHP‘nin yemin etmeme tutumunu sürdürmesi halinde Meclis Başkanı seçiminde herhangi bir aksama olmayacağını ifade etti. CHP‘nin bu tutumunun TBMM’nin çalışmalarına engel bir durum olmadığını anlatan Bozdağ, “Toplantı ve karar yeter sayılarında aranan şartlar sağlanırsa çalışmalar devam eder. Bunu herhangi bir partinin engellemesi söz konusu değildir. Genel kurul ve komisyon çalışmaları da yapılabilir. Parlamento çalışacaktır. Ama biz, anamuhalefet partimizin de Meclis‘in bütün organlarında temsil edilmesini arzu ediyoruz” dedi. Bekir Bozdağ, Meclis Başkanı adayı ile ilgili ön plana çıkan bir isim olup olmadığı yönündeki soru üzerine, bu konuda CHP ve MHP ile görüş alışverişinde bulunulduğunu, ancak herhangi bir ismin önerilmediğini söyledi.


RECAİ BİRGÜN: “CHP DAĞA ÇIKARSA ŞAŞIRMAM”

Eski İzmir Milletvekili Recai Birgün, CHP‘nin bu tutumuyla BDP ile aynı çizgide yer aldığını söyledi. BDP’nin toplumda gerginlik oluşturarak Meclis‘i tıkamak için her türlü yola başvurduğunu ifade eden Birgün, bugün CHP‘nin aynı rolü üstlendiğini ifade etti. BDP’nin Kandil ve İmralı’dan, CHP‘nin ise Ergenekon’dan aldığı emirle hareket eden parti konumuna gediğini savunan Birgün, ana muhalefet partisi için “BDP’nin Türk versiyonu. Yarın dağa çıkarlarsa hiç şaşırmam.” ifadelerini kullandı.

Birgün, “Çünkü BDP’nin politikası toplumda gerginlik yaratarak toplumu ayrıştırmak çatıştırmak. Bu zihniyete CHP‘nin dâhil olacağını tahmin edemiyorum açıkçası. Ancak ben de dâhil herkes şaşkın vaziyette. Çünkü insanlar en azından sorunun çözümü için Meclis‘e girmelerini bekliyordu. Ortak bir karar alınırdı. Çünkü seçim mitinglerinde ‘çalışacağız, kazanacağız, Meclis‘e gelip anayasa da dâhil gerekli değişikler için iktidar partisi ile müzakere edeceğiz’ diyen CHP‘lilerin, böyle tavır ortaya koyması şaşırttı.” diye konuştu.

Birgün, bu yöndeki iddialarını şöyle sürdürdü: CHP, BDP’nin Türk versiyonu oldu. Yemin boykotundan sonra CHP de dağa çıkacak mı? Çünkü bir sonraki aşama budur. İnsanın aklına bu geliyor. CHP artık devlete benim değil diyor. BDP Türkiye Cumhuriyeti’ni TC, CHP ise düşman olarak görüyor. CHP zihniyeti bu duruma geldi.”


YARGIDA REFORM GRUBU: CHP‘NİN AMACI MECLİS’İ BY-PASS ETMEK

“Yargıda Reform Grubu” üyesi bazı avukatlar, tutuklu milletvekilleri nedeniyle CHP‘nin TBMM’de yemin etmeme kararını protesto etti. Sultanahmet’teki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan grup adına açıklama yapan avukat Serhat Şendilmen, sorunun çözümü adına atılacak adımların rasyonel olması gerektiğini belirterek, alınan kararın, çözümün en önemli adresi olan TBMM’yi by-pass etmeye yönelik olduğunu öne sürdü.

Alınan kararın vatandaşın tercihi olmadığını belirten Şendilmen, şunları kaydetti: “Vatandaş, vekillerini meclise sorunları kriz haline getirsin diye değil, kendi sorunlarına çözüm bulsun diye göndermiştir. Sorumsuz davranışları, halkı aldatarak kışkırtmaya ve seçmenin iradesini sakatlamaya yöneliktir. Halk, iradesini sakatlayan partileri ve temsilcilerini ‘Gün olur devran döner’ anlayışı içerisinde bir sonraki seçim dönemini sabırsızlıkla bekleyecek ve sandıkta cezayı kesecektir. Alınan bu kararların arkasında karanlık odakların bulunduğu kuşkusu yoğundur. YSK’nın hazırladığı ortama BDP ve arkasından CHP renk katmıştır. Birbirinden çok farklı tabanları ve siyasi söylemleri olan bu iki partinin aynı yolun yolcusu olması ironiden daha başka anlamlar taşımaktadır.” Bu yapılanların meclisin yeni bir anayasa yapmasını engellemek için olduğunu iddia eden Şendilmen, “Anamuhalefet liderinin mevcut sorunun çözümü için ‘Kanuna gerek yok. Başbakan isterse çözer’ demesi vicdanları yaralamıştır. Milli irade kavramı suç şüphesi yoğun olan veya mahkumiyet kararı almış olanları aklayacak bir deterjan markası değildir. Yarın öbür gün böyle bir pozisyona terör örgütü lideri de girdiği zaman onu da meclise almak için yargıya dayatma mı yapacaksınız?” dedi.



AB: “TÜM TARAFLAR TBMM’NİN BÜTÜNLÜĞÜNE VE İYİ İŞLEYİŞİNE KATKI YAPMALI”

Dün akşam saatlerinde Avrupa Komisyonu Genişleme Komiseri Stefan Füle’nin, Türkiye’deki yemin krizine ilişkin yaptığı yazılı açıklama sonrası bugün de Komisyon’un günlük olağan basın toplantısında sorulan bir soru üzerine Türkiye’deki son duruma ilişkin aynı açıklama sözcü Maja Kocijancic tarafından yapıldı. TBMM’deki durumu yakından takip ettiklerini söyleyen Sözcü Kocijancic, Komiser Stefan Füle’nin, “Konuyu yakından ve endişeyle takip ediyoruz. Türkiye’de demokrasi ve diyalogun ilerleyebilmesi için tüm demokratik güçlerin bir arada çalışması gerekiyor. TBMM, Türkiye’nin geleceğiyle ilgili tartışmalar ve kararların merkezinde olacaktır. Türkiye yakın gelecekte önemli zorluklarla başa çıkmak zorunda. Tüm taraflar TBMM’nin bütünlüğüne ve iyi işleyişine katkı yapmalıdır” açıklamasını okudu.



MÜSİAD BOYKOTA TEPKİ GÖSTERDİ

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, CHP ile BDP’nin yemin boykotunu tepkiyle karşıladı. Vardan, “Huzursuzluk çıkarmaya çalışanlar ülkemiz için birlik olup yeni hedeflere koşmamız gereken şu zamanlarda tarihi bir hataya imza atmaktadır. Sanki bir el uzanıp tam da huzura kavuştuğumuza kanaat getirdiğimiz bir ortamda karışıklık yaratmaya huzursuzluk çıkartmaya çalışmaktadır.” dedi.

Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ın tahliyesinin reddi sebebiyle CHP‘li vekiller TBMM’nin açılış törenine gelmiş fakat yemin etmemişti. BDP de Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Hatip Dicle kararı ve KCK davası kapsamında yargılanan bağımsız milletvekillerinin tahliye edilmemesi üzerine parlamentoya gelmemişti. Söz konusu muhalefet partilerinin tavrını onaylamayan Vardan, siyasi istikrarın önemine vurgu yaprken, “Toplumun oy kullanıp geniş katılımlı bir TBMM çıkardığı ortamı bozmak adına huzursuzluk çıkartmaya çalışanlar ülkemiz için birlik olup yeni hedeflere koşmamız gereken şu zamanlarda tarihi bir hataya imza atmaktadır. Sanki bir el uzanıp da tam huzura kavuştuğumuza kanaat getirdiğimiz bir ortamda huzuru bozmaya, karışıklık yaratmaya çalışmaktadır.” ifadelerini kullandı.

AJANSLAR

Post Author: SerGe

Leave a Reply