İsrail yönetiminin, Mayıs 2010’da yaşanan Mavi Marmara saldırısında öldürülen Türkler için Türkiye’den özür dilemeyi düşündüğü iddia edildi.
İsrail‘in Haaretz gazetesine konuşan Savunma Bakanlığı yetkilileri, dilenecek “ihtiyatlı bir özrünİsrailSavunma Güçleri’na karşı Türk organizasyonları tarafından açılan davaları sonlandırabileceği ve bu meseleyi artık bitirebileceğini belirtti.
Gazetede yer alan habere göre İsrail Savunma Bakanlığı, bir özür dileme pahasına da olsa artık bu meseleyi sonlandırmak istiyor. Son zamanlarda bu konuda Savunma ve Adalet Bakanlıkları arasında çok sık görüşmeler yapıldığını aktaran gazete, dilenecek bir özrün İsrail‘e karşı açılan davaların sonlanması anlamına geleceğini vurguladı.
Mavi Marmara saldırısına katılan askerlerin fotoğrafları İnternet’ten yayınlanmış ve bu fotoğraflar Avrupa’daki bazı solcu ve İslamcı grupların eline geçmişti. Savunma veAdalet Bakanlığıyetkililerinin de bu grupları, daha önce Filistin yanlısı İngiliz grupların yaptığının aynısını yapmalarından çekindikleri belirtiliyor. Bu gruplar bazı üst düzey İsrail askerlerinin İngiltere’ye girişini önlemişti.
Bu durumda askerler hakkında çıkabilecek yasak kararının da ordudan sonra yurtdışına çıkmayı planlayan Mavi Marmara baskınına katılmış askerler için bir engel olabileceği belirtiliyor.
Gazeteye konuşan Savunma Bakanlığı yetkilileri, Türkiye’nin bölgedeki konumu göz önünde tutulduğunda ve geçmişteki iyi ilişkiler değerlendirildiğinde İsrail‘in Türkiye ile ilişkilerini geliştirmesinde büyük bir çıkara sahip olduğunu aktardı.
Ancak bu görüşler, Savunma Bakanlığı’nın resmi görüşünü yansıtmıyor. Ancak Savunma Bakanı Ehud Barak, özürden yana olduğuna dair beyanatlarda bulunmuştu.
Öte yandan Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ise açık bir şekilde özre karşı olduğunu söylemişti. Lieberman, özür dilemenin, baskına katılan askerler için bir aşağılama olacağını savunmuştu.
BM’de Palmer Komitesi tarafından hazırlanan Mavi Marmara Raporu’nun da önümüzdeki haftalarda yayınlanması bekleniyor. Komitenin raporunda İsrail‘inGazzeablukasının yasal olduğunu kabul ettiği; ancak baskını sert bir dille eleştirdiği belirtiliyor.
CİHAN
