Usulsüz kredi iddiasına yanıt

Vakıfbank, bankanın, bugüne kadar hiçbir dönemde uygun olmayan hiçbir proje veya yatırımcıya
usulsüz şekilde kredi açmadığını bildirdi.

Vakıfbanktan, bugün bir
gazetede yayımlanan “Ağaoğlu rüşveti verdi, oldu” başlıklı habere ilişkin
açıklama yapıldı.

Açıklamada, haberin genelinde şahıslara yönelik
iddiaların yer aldığı belirtilerek, bankanın adının usulsüz kredilendirmelerle
ilişkilendirilmesi kınandı.

“Bankamız, bugüne kadar hiçbir dönemde uygun
olmayan hiçbir proje veya yatırımcıya usulsüz bir şekilde kredi açmamıştır”
ifadesinin kullanıldığı açıklamada, Vakıfbank için proje kredilerinde
risk-teminat dengesi, kredinin verimliliği ve geri ödeme koşullarının önemli olduğu, bu
kriterler dışında herhangi bir koşulun söz konusu olmadığı
belirtildi.

Bahsi geçen kredinin kısa bir sürede kullandırılmasının da
söz konusu olmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bankamız, söz
konusu projeyle başından beri ilgilenmiş ve krediye değer bulmuştur. Anılan
proje, TOKİ iştiraki olan Emlak GYO projesi olup, hasılat paylaşımı esasları
çerçevesinde ve Emlak GYO kontrolünde yürütülecektir. Tüm nakit akışı Emlak GYO
tarafından kontrol edilecektir. Dolayısıyla Ayazağa proje kredisi, esas
itibariyle proje değerliliğine, risk-teminat dengesine ve kredinin verimliliğine
bakılarak tahsis edilmiş bir kredidir.

Firma seçiminde, Emlak GYO’nun
ihale şartnamesi çerçevesinde, ihaleyi kazanmış firmalar değerlendirmeye
alınmıştır. Bankamızın kredilendirme süreçleri, tamamıyla bankacılık usul,
mevzuat ve teamülleri çerçevesinde, kurumsal bir vizyonla ve Yönetim Kurulunun
kararları doğrultusunda yürütülmekte olup, kişisel tercihlerin ve tasarrufların
karar sürecinde etkili olması söz konusu değildir.”

AĞAOĞLU: TEK KURUŞ HESABIM YOK

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Vakıfbank’tan
usulsüz kredi aldığı iddialarına ilişkin olarak, “Benim o bankayla en ufak ne
şahsımın ne şirketlerimin bir kuruş hesabı dahi yok. Benden daire aldığı zaman
Bilal Bey bankanın genel müdürü bile değildi” dedi.

Ağaoğlu,
Vakıfbank’tan usulsüz kredi aldığı iddialarına ilişkin olarak AA muhabirine
yaptığı açıklamada, bu iddiaların gerçekle alakası olmayan “saçma sapan”
iddialar olduğunu söyledi.

İddialara ilişkin olarak hem maddi hem de
manevi tazminat davası açacağını ifade eden Ağaoğlu, “Bunun dışında başta BDDK
olmak üzere devlet denetleme kurulunun da başta Vakıfbank olmak üzere diğer tüm
bankalarla olan bütün ilişkilerimin denetlenmesini istiyorum” dedi.

Ali
Ağaoğlu, şunları kaydetti: “Ben sadece onlara daire vermedim ki, binlerce
bankacıya daire verdim.

Biz daha çok beyaz yakalı dediğimiz ’B’ gelir
grubuna proje üretiyoruz. Benden gelip yüzlerce bankacı daire almıştır, onlar da
almıştır. Kaldı ki Vakıfbank eski Genel Müdürü Bilal Karaman benden dairesini
2003 senesinde aldı. 2003 senesinde Bilal bey bankada görevli dahi değildi.
Benim de o bankayla en ufak ne şahsımın ne şirketlerimin bir kuruş hesabı dahi
yok. Benden daire aldığı zaman Bilal bey bankanın genel müdürü bile değildi.
Geldi normal müşteri gibi, ben tanımazdım bile, beğendi aldı.” Neden böyle bir
haber çıkmış olabileceğine ilişkin olarak da Ağaoğlu, “Benim onlarla herhangi
bir ticari şeyim yok, sadece bir arsa satışında Albayrak Grubu ile karşı karşıya
gelmiştik. Tamamen çamur at izi kalsın, Türkiye’nin güzide kurumlarını zan
altında bırakan bir yazı…” diye konuştu.

 

“YETKİLİLERİ DENETİME ÇAĞIRIYORUZ”

 

Yeni Şafak Gazetesi’nin 18.07.2011 tarihli nüshasında yer alan “Ağaoğlu
rüşveti verdi oldu” başlıklı manşet haberindeki gerçek dışı iddialar itibarımızı
zedeleme amacını taşımaktadır.

Habere konu olan iddiaların Ağaoğlu
markasına saldırı amacı taşıdığını kamuoyunun bilgisine sunmak isteriz.
Haberdeki iddialar, sadece şirketimizi değil, ülkemizin değerli kuruluşlarından
TOKİ’yi, Emlak GYO’yu, VakıfBank’ı ve haberde adı geçen diğer şahısları da zan
altında bırakmaktadır.

Haberde geçen asılsız iddiaların şirketimizin iş
yapma kültürü ve anlayışıyla hiçbir ilgisi yoktur. Ağaoğlu Şirketler Grubu
olarak, açıklık ve hesap verme ilkelerine bağlı olduğumuzu bu vesileyle herkesin
bilgisine sunmak isteriz.

Kamuoyuna karşı taşıdığımız sorumluluğun
bilinciyle başta BDDK ve Devlet Denetleme Kurulu olmak üzere, yetkilileri
kayıtları incelemeleri ve gerekli bilgileri görmeleri amacıyla genel
merkezimizde hemen bilgi sunmaya davet ediyoruz.

Gerçeklerin ortaya
konması adına tüm yetkililere yardımcı olacağımızı açıkça
duyuruyoruz.

Saldırının arkasında başka bir neden yatıyor olabilir mi?
İyi tanıdığımız bir gazetenin, böyle asılsız bir iddiayı haber olarak içeriğine
ve manşetine taşımasının arkasında bir baskı unsuru olup olmadığını merak
ediyoruz. Söz konusu Albayrak grubu daha önce, Ateş Tuğla’ya ait arazi üzerinde
proje geliştirmiş ancak yıllar geçmesine rağmen taahhüt ettiği projeyi realize
edememesi üzerine sözleşmesi feshedilmiştir. Daha sonra aynı arazinin satışa
çıkarılmasının ardından grup şirketimiz Akdeniz İnşaat bedelini ödeyerek satın
almıştır.

İddialara bakıldığında, Albayrak grubunun teknik takiple tespit
edilmiş bulunan kredi taleplerine olumsuz yanıt verilmiş olmasının bir etkisi
olabileceği de dikkat çekmektedir.

Şimdi soruyoruz: Türkiye’nin en büyük
kuruluşlarını karalamak üzere hazırlanmış bu haberin saldırı unsuru haline
getirilmesinin ardında hangi sebep yatmaktadır? Her türlü maddi ve manevi
tazminat haklarımız saklı kalmak üzere, üzerimize atılan bu suçlamaya karşı
yasal süreci başlatacağımızı kamuoyunun dikkatine sunarız.

Post Author: SerGe

Leave a Reply