Kedimizi bile çaldılar

‘Sınır tanımayan’ hırsızlar Türkiye’yi talan ediyor. Van Kedisi, Kangal Köpeği, Sivas’ın doktor balıkları, İznik çinileri, hatta türbedeki tabutlar bile tek tek yurt dışına kaçırılıyor.

300 yıl önce Hollandalı hırsızlar tarafından İstanbul’dan kaçırılan lale ile başlayan soygun, 1800-1900 yılları arasında adeta talana döndü. Türkiye topraklarından tarihî eserleri kaçırmak için İzmir ve Antalya kıyılarına liman bile inşa eden Almanlar ünlü Zeus sunağını taşımak için onlarca gemi kullanmış. Aynı yıllar Toros aslanıyla başlayan hırsızlık Ege bölgesinden İngilizlerin deve hırsızlığına kadar varmış. Batılı hırsızların Türkiye topraklarındaki talanı hiç durmadı, Cumhuriyet sonrası da kültür varlıklarımıza yönelik soygunların hedefi camiler ve kiliseler oldu. Anadolu bozkırlarında bulunan ata yadigarı binlerce cami, han, kervansarayın kapıları, değerli İznik ve Selçuk çinileri yakın tarihe kadar çalındı. Binlerce yıllık hüyükler tarihî eser kaçakçıları tarafından talan edilirken aralarında Karun Hazineleri olarak tarihî ve maddî değeri çok büyük eserler bile Batılı müzelere kaçırıldı.

HIRSIZLIK BİÇİM DEĞİŞTİRDİ
Geçtiğimiz haziran ayında iki Hollanda vatandaşının yakalanmasıyla, Türkiye yeni bir hırsızlık türüyle karşılaştı. Batılı hırsızlar, en son 300 yıl önce Anadolu topraklarından Hollandaya kaçırdığı lale çiçeğinin ardından böceklerin kelebeklerin, dağ çiçeklerinin talan edildiği, endemik bitkilerinin ise tohumlarıyla birlikte çalındığını gördük. Hemen ardından nesli tükenmekte olan böcek türleriyle yakalanan iki İspanyol yine Kapıkule Gümrük Kapısı’nda yakalanınca Türkiye’den çalınanların bir listesini çıkardık.

İLK YASAK ANKARA KEÇİSİNE
Türkiye’nin kültürel ve ekonomik varlıklarının envanterini çıkaran Kültür Bakanlığı 1970 yılında Ankara Keçisi sayısının hızla azaldığını görünce yurt dışına çıkış yasağı koydu. Ancak bu yasak konulana kadar Ankara Keçileri ABD, İngiltere, Yeni Zelanda, Avustralya hatta çoğu Afrika ülkesinde üretime başlandı bile.

VAN KEDİSİ, KANGAL KÖPEĞİ
İlk Van Kedisi kaçakçılığı 1955 yılında yaşandı. Loria ve Sania adlı iki İngiliz kadının ülkelerine götürdüğü Van Kedileri kısa sürede bu ülkede popüler olur. Çok sayıda İngilizin Van Kedisi edinmek için Türkiye’ye gelmesi üzerine Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Van ve Ankara Kedilerinin yurt dışına çıkışına yasak getirir. Aynı yasak daha sonra Kangal köpekleri için getirilir. Bugün Kangal köpekleri ve Türkiye’den kaçırılan kediler için ABD, İngiltere ve Kanada’da kurulmuş çok sayıda kulüp bulunmakta, bazı ABD eyaletlerinde en güzel Van kedisi yarışması düzenlenmekte.
Türkiye’den kaçırılan hayvanlar arasında Toros Kedisi, (Son Anadolu kaplanlarından) Spil keçisi, Aydın Devesi, Denizli Horozu, Tokat Tavuğu, Ankara Güvercini, Bursa Posta Güvercini yer alıyor. Halen yoğun olarak şahin, kartal ve sülün kaçakçılığının yapıldığı biliniyor. Özellikle Suriye kökenli kaçakçıların Hatay Samandağı’ndan Antalya Toroslarına kadar uzanan dağ silsilesinde şahin yuvalarından yumurta çaldığı polis kayıtlarına girmiştir.

DOKTOR BALIKLAR
Sedef hastalığı ile çok sayıda cilt hastalığına iyi geldiği bilinen Sivas Kaplıcalarının doktor balıkları, Çin, Japon ve Malezya kökenli hırsızların ilgi alanına girdi. Son 4 yıldır Sivas’tan alınarak bu ülkelere götürülen doktor balıkların, Antalya’daki bazı otellere ithal edildiği haberleri Sivaslıları bile şaşırttı. Uyanık Çinli şirketler, ülkelerinde özel havuzlarda ürettiği bu balıkları şimdi lüks otellere ve eğlence merkezlerine yüzbinlerce dolar karşılığında satmaya başladı.

PARGEMON MÜZESİNİ ANADOLU DOLDURDU
Almanya’nın en çok ziyaret edilen Pargemon Müzesi’ni bütün heybetiyle dolduran Zeus Sunağı, gemilerle Bergama’dan bu ülkeye taşındı. Alman mimarlar bu soygun için İzmir yakınlarına özel bir iskele, bu iskeleye uzanan bir de demiryolu yaptı. Tarihî ören yerlerindeki talanda Alman, İngiliz ve İtalyanlar başı çekerken, talandan arta kalan küçük sikke, vazo ve heykelcikleri toplamak Amerikan müzelerine kaldı. Mimar Mühendis Yaşar Yılmaz kendi imkanlarıyla iki yıllık dünya turunda yaptığı araştırmada Batılı müzelerde tam 70 bin eseri kayda geçirdi.

GÜLLER, BÖCEKLER, NAZAR BONCUKLARI
Dünyanın en çok gül yağı üreten ülkesi ünvanı yakında tarih olabilir. Çünkü bir grup Çinli işadamı, Isparta’dan elde ettiği gül

fidelerini ülkelerinde ekmeyi başardı. 12 bin endemik bitkinin bulunduğu Türkiye toprakları böcek, kelebek ve kuş faunası açısındanda oldukça zengin. İspanya, Belçika ve Hollandalı botanikçiler, ilaç şirketlerinin finanse ettiği farmakologlar son 5 yıldır Türkiye’ye bitki kökü ve yumru soygunu için gönderdiği biliniyor. Baklavamıza, su böreği, boza ve şıramıza sulanan Yunanistan Hacivat ve Karagözlerin de Yunanlı figürlerini üretmiş. Yunanistan ve Çin, Türkiye’nin dünyaya tanıttığı nazar boncuğu üreten iki ülkenin başında geliyor.

Türkiye

Post Author: SerGe

Leave a Reply