Uykuya dalıyorum yavaş yavaş
Birden sen beliriyorsun tüm gerçekçiliğinle, aydınlık yüzüne bakarken kapılıp gidiyorum rüyalara.
Gözümü açtıgımda karanlık tarafında kayboldugumu hissediyorum… Karanlıgın icinden sesin kulaklarımda yankılanıyor. Sonra bir bekleyiş başlıyor bedenimde, sonun olmadığı bir bekleyiş…
Bedenim aydınlıgında kalırken ruhum dolasıyor ucsuz karanlığında. Bir acı dokunuş gibi yayılıyor yokluğun ruhumda…
Bir bahardı oysa bana gelişin, avuçlarıma kalbini verişin.. Şimdi sendeki baharın kışındayım avuçlarımda tütün kokusu. Atışını hissetmiyor ellerim kalbinin… Yokluğun, yoksulluğun meltemi esiyor kuruyan avuçlarımda…
Son bir şans çırpınışları yaşıyor kalbine dokunan parmaklarım…
Olmazdı ya hani! Sen vardın ya hani! Baş edemiyorum çatlayan ellerimle…
Boşluklara düşüyorum… yok oluşlara dalıyor gözlerim…
Gözlerimin içindeki yeşillikler değildi oysa sunduğum, ormanlarımı açmıstım sana!!
Ruhum gibi ormanlarımın yeşilligide kaybolup gitti karanlıgında…
Görmüyorum artık göremıyorum var oluşları, kurudu yarınlarım, kuruyan avuçlarım gibi…
Şimdi ben terkediyorum seni! bekleyişimi, son bi umudumu, olabilme şansımı, hepsini arkama alıp terk ediyorum. Belkilerimi unutup, keşkelerimi yutup terk ediyorum… Sanma bitti bu hikaye ortasındayım daha, mutluluğu ögrenecegim karanlık dünyanda. Ozaman biticek bu hikaye. Işte ozaman sende biticeksin, yalansız yarınlarda…
3 thoughts on “Zeliha Tasti – Uykuya dalıyorum yavaş yavaş”
SERVET
(August 13, 2011 - 1:41 pm)tek kişilik aşk dedikleri bu olsa gerek
Adem
(August 13, 2011 - 1:12 pm)Ne belkileri nede keşkeleri unutabilir insan, tamam unuttum tam alıştım yokluguna dediğin anda, bir ses fısıldar yüregine…Kahretsin aklımdasın
buket
(August 13, 2011 - 7:09 am)karanlığa bu kadar davetiye gönderirseniz kaçınılmaz son yakanıza yapışır ve gönül pencerenizden ölesiye dek kalkmaz o koyu gölge.
siz bence aydınlık zamanların düşünü kurun,
kimbilir belki bu şafakta,
belki de yarın…