Toplumda kadın-erkek eşitliğini sağlamak adına uygulamaya konan karma eğitim, aradan geçen süreçte bırakın kadın erkek eşitliğini sağlamayı, Doğu ve Güneydoğu’daki illerde kızları okuldan uzak tutmaktan başka bir işe yaramadı. 28 Şubat artığı karma eğitim cinsel tacize de ortam hazırladı. Bin 583 kadın eğitimci arasında yapılan araştırmanın ortaya koyduğu verilere göre kadın eğitimciler ‘okullarda cinsel taciz’ ile karşılaştıklarını ifade ediyorlar.
Dizi yazımızın bugünkü bölümünde toplumda kadın-erkek eşitliği propagandası yapılarak yasalaştırılan karma eğitimin kadını ötekileştiren yüzüne mercek tutuluyor. Toplumda kadın ile erkek arasındaki uçurumu daha da artıran karma eğitim, Cumhuriyet döneminden beridir bir bir tabuları yıkılan Anadolu kadını/kızları için tacizle yüz yüze kalmak anlamına geldi.
Eğitim-Sen’in 26 ilde bin 853 kadın eğitimci arasında yaptığı bir araştırmaya göre bayan eğitimciler, eğitimde “cinsel ayırımcılık” yapıldığını söylüyor ve “okullarda cinsel taciz” ile karşılaştıklarını ifade ediyorlar. (Sabah, 5 Ekim 2003)
Araştırmalar gösterdi ki cinsel taciz okulda oluyor ve önlenemiyor.
Almanya’daki okullarda cinsel taciz konusunu araaştıran Monika Barz şu tespitleri yaptı:
“Kızlarla yapılan röportajlarda, kızların % 50’si bedensel tacize uğradıklarını” (vurma, seksüel taciz), kızdırılmaya maruz kaldıklarını ve kötü muamele gördiklerini söylüyorlar.”
Yeni istatistiklere göre durum daha da kötü:
Amerika’da ilkokul ikiden lise sona kadar 4 bin 200 öğrenci arasında yapılan bir araştırmaya göre;
Hergün cinsi tacize uğradıklarını söyleyenler % 39
Haftada en az bir tacize uğradıklarını söyleyenler % 29
13-19 yaş arasında doğum yapan bekar kızlarda doğum yapma oranındaki artış bir önceki yıla göre % 16
Şikayet halinde idarenin şikayeti takip oranı % 55
Sözle veya hareketle taciz uğrayanlar % 89
Bir üniversitede yapılan araştırmaya göre 17-27 yaşları arasındaki kızlardan % 32’si tecavüze uğramış. Yani 3’te biri.
Bu oran Almanya’da 4’te bir.
Dr. Birgit Palzkill, “Okullarda Cinsel Tacizin Önlenmesi” isimli makalesinde, “cinsel tacizin her şeyden önce okulda meydana geldiğini” vurguluyor. Okullarda yapılan araştırmalar, cinsel tacizlerin sanıldığından çok olduğunu ve görmezden gelinemeyecek kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. (Schule Lebendik Gestalten, Dr. Birgit Palzkill, Cinsel Tacizin Önlenmesi, s.74.)
Eğitim-Bir Sen, Diyarbakır, Van, Bitlis, Siirt, Mardin, Batman başta olmak üzere okuma yazma oranı en düşük illerde yüz yüze görüşerek yaptırdığı ankette bulunan “Neden kız çocuklarınızı okula göndermiyorsunuz?” sorusuna velilerin % 60’ı şu cevabı veriyor “Ahlakî değerlerimizi korumak istiyoruz, okullardaki eğitime güvenmiyoruz.”
Şanlıurfa Valiliği’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre halk 11 yaşına gelen kız çocuğunu gelinlik çağına gelmiş kabul ediyor ve okula göndermiyor.
(Vakit, 28 Haziran 2003)
Eğitim ve Halkla İlişkileri Geliştirme Derneği’nin “Kız Çocuklarının Okullaşması” kampanyası çerçevesinde yaptığı ankete katılanların % 59’u “ahlakî değerlerin korunması konusunda endişeli olduklarından dolayı kızlarını okula göndermediklerini ifade ediyorlar.
(Vakit, 23 Haziran 2003)
KARMA EĞİTİM KADIN ERKEK
EŞİTLİĞİ SAĞLAMADI ÇÜNKÜ…
Karma eğitim, toplumda kadın-erkek eşitliği sağlamadı, aksine kadınları ve erkekleri yeteneklerini geliştirme konusunda sınırladı.
Karma sınıflarda stres var. Dil, yabancı dil, tarih, biyoloji, sosyoloji, coğrafya gibi sosyal derslerde erkekler kızlarla yarışamıyor, anlamadığını soramıyor, derse yeterince katılamıyor.
Fen bilimleri, matematik, bilgisayar, spor derslerinde durum tersi. Bu defa kızlar erkeklerle yarışamıyor, anlamadığını soramıyor, derse katılamıyor ve kendini yetiştiremiyor.
Almanya’da yapılan araştırmalar, toplumun tepesinde kadınların olmadığını gösteriyor. Okul müdürlerinin sadece % 10’u kadın.Üniversitede doçent seviyesindeki kadın bilim adamlarının oranı şöyle:
İnşaat mühendisliği % 1.6
Kimya % 4.5
Hukuk % 6.5
Tıp % 8.3
Felsefe % 9.3
Tarih % 10.4
Eğitim Bilimleri % 23.5
Üniversitelerdeki kadın profesör oranı % 6.3.
(Der Spiegel, 8 Ocak 2001)
Firma yöneticileri, Nobel ödülü alanlar, milletvekillerinin çoğu erkek. Almanya’da firmaların üst düzey yöneticileri arasında kadınların oranı % 10 ile 16 arasında değişiyor. (Der Spiegel, 28 Ocak 2008)
Bu sebeple Almanya’da Bayern eyaleti Kültür Bakanlığı dergisi Schule Aktuel, karma eğitimi, “son yılların en büyük pedagojik yanlışı”, “pedagojik ham ölü” olarak niteledi, “Okul Kızları Aptallaştırıyor” isimli kitapların yazıldığını kaydederek, erkeklerin mezuniyetten sonra daha fazla para kazandıran üniversitelerin mühendislik, tabii bilimler, kimya, matematik, fizik bölümlerini tercih ettiklerini; buna karşılık kızların aile ile birlikte yürütülebilen öğretmenlik gibi sosyal branşları tercih ettiklerini yazdı. (Schule-aktuel, Eylül 1997, Bayerisches Kultus Ministerium Fur Unterricht, Kultus, Wissenschaft und Kuns, Salvatorstr)
AYRI OKUL TRENDİ YÜKSELİYOR
Karma eğitim araştırmaları, kız-erkek karışık eğitimin sanıldığı gibi faydalı olmadığını ortaya koydu. Aksine fizik, kimya, matematik, elişi, bilgisayar, spor derslerinde kızların erkeklerle yarışamadığını ortaya koydu. Dil, edebiyat, tarih, sosyoloji, biyoloji gibi sözel derslerde de erkekler, kızlarla yarışamıyorlar. Kızların beyinlerinin dil bölümü erkeklerinkinden yüzde 11 oranında daha büyük.
(Der Spiegel, 5 Şubat 2007)
¥ YARIN: Karma eğitim öğrencide
hedef sapmasına yol açıyor“Karma eğitimi laikçiler
dikte ettirdi”
Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, karma eğitimin Türkiye’de zorlama yoluyla dikte edildiğini, arkasında laikçi taleplerin olduğunu dile getirdi. Güzel, “Ben hiçbir zorunluluktan yana değilim. Kız lisesi veya erkek lisesi olması zorunluluğuna da taraftar değilim. Fakat bir dünya gerçeğini de dile getirmek lazım. Kız ve erkekler yapısı itibariyle farklıdır. Bu bir gerçek… Dünya devletleri çerçevesinde baktığımızda karma eğitimin yapılmadığı çok sayıda okul biliyoruz. Avrupa’da, Amerika’da ayrı ayrı kız ve erkek kolejleri vardır” dedi.
“Bazı geleneksel muhitlerde kız okullarının açılması, kızların okula devamlılığını artırması bakımından teşvikkar olacaktır” diyen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nitekim İmam-Hatip Liseleri olmasa okula gitmeyecek çok sayıda kızımız vardır. Buradaki muhafazakar yapı, onların okullara devamlılığını artırır. Bugün geleneksel kız okullarının tekrar açılması, kız öğrencilerdeki okuma oranını da yükseltecektir.”