Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya’ya giderken uçakta “Türkiye’yi görmezden gelen Avrupa kaybeder” dedi.
Gül, Avrupa’nın bugün borç yüküyle bocaladığını ifade ederek “Bir Almanya var borç yükü ve bütçe açığına göre diğerlerinden daha iyi olan. Bir de Türkiye var. Türkiye’nin ne bütçe açığı ne de büyüme sorunu var. Bunu hepsi görüyor. Eğer büyümelerini devam ettireceklerse, potansiyeli olan ülkeyle işbirliği yapmaları gerekir. Bu ülke için de, Türkiye herkes için büyük bir fırsat” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya yolunda aralarında Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi Yener Dönmez’in de bulunduğu gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. “Avrupa çöküyor, Türkiye büyüyor” mesajı veren Cumhurbaşkanı Gül, “Siz gerçekten bu durumdaki AB’ye hala girmek istiyor musunuz” sorusunu irdeledi. Almanya yolunda uçakta gazetecilerin yönelttiği sorular ve Cumhurbaşkanı Gül’ün verdiği cevaplar şöyle:
Soru: Bu ziyaretle neleri amaçlıyorsunuz?
GÜL: Bizim ziyaretimizden önce aslında daha önceki Cumhurbaşkanı Türkiye’ye gelecekti. Uzun süreden beri Almanya’dan Türkiye’ye Cumhurbaşkanı düzeyinde bir ziyaret gerçekleştirilmemişti. Geçen sene Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Türkiye’yi ziyaret etti. Onunla konuştum ve ‘Ziyaretleri devam ettir’ dedim. Kendisi ‘Karşılıklı ziyaretler yapalım’ dedi. Geçen yıl güzel bir ziyaret oldu. Sadece Ankara değil, Kayseri, Kapadokya, Akdeniz Bölgesi, Adana, Tarsus, Türkiye fotoğrafını gördü. Birçok Avrupalı dostumuz Alman ve Fransız dostumuz Türkiye’ye gelmişlerdi. Türkiye’nin geçmiş yıllarıyla ilgili akıllarında kalan o yollarını, at arabalarını hatırlıyorlar. Mesela bir siyasetçi o görüntüleri hatırlatarak “Ben Türkiye’yi biliyorum” der. Türkiye’yi hala öyle zannediyorlar. Kötü yollar, at arabaları manzaralarıyla karşılaşacaklarını zannederler. Alman Cumhurbaşkanı çok etkilendi. Şimdi biz de böyle bir ziyaret yapıyoruz.
TİCARET HACMİMİZ 30 MİLYAR DOLAR
Soru: Bu ziyarette sizin mesajınız ne olacak?
GÜL: Almanya ile ilişkilerimizin başlamasının 50. yıldönümü. Orada yaşayan Türklerin avantajları ayrı. Türkiye ile Almanya’nın dostluğu çok eskilere dayanıyor. Dostluğumuzun sadece siyasi yönüyle kalmasını istemiyoruz. Türk-Alman dostluğu, müttefikliği çok önemli. Geçmiş yıllarda o kadar çok savaş olmuş ki; Ancak Almanya ve Türkiye hiç savaşmamış. İlişkilerimizin güçlülüğü yanında göçün negatifliği zayıf kalır. Birinci Dünya Savaşı’na nasıl girdiğimiz önemli. Daha sonra Türklerin oraya gidişiyle çok özel ilişkilerimiz var Almanlarla. Birinci Dünya Savaşı’ndan önce de en büyük ticaretimiz Almanlarlaydı. Şimdi de öyle… 30 milyar dolar ticaret hacmimiz var… Son 6 aylık verilere göre yüzde 38 arttı. Türkiye’ye 5 milyon Alman turist geliyor. Her alanda iyi ilişki kurmak lazım. Türkiye ve Almanya Avrupa’nın iki sağlıklı ülkesi… Avrupa’nın tarihi geçmişi, mevcut şartlar bu ilişkilerin pozitif şeylerle inşa edilmesi gerekir. Gelecekte de öyle olması lazım. Türkiye’nin Almanya ile ilişkisi Fransız-Alman ilişkisi neyse öyle olmalı. Herkesin kafasına sokmak istediğim şey budur. Negatif şeyler var ama ilişkileri pozitif alana çekmek istiyoruz. Bilim, sanat, eğitim, araştırma gibi alanlara çekmek istiyoruz.
ALMANYA’YA: YÜZDE 3’TEN NEDEN KORKUYORSUN
Soru: Almanlarla en büyük sorunumuzun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
GÜL: Almanya’da 3 milyona yakın Türk var. Bunun 1 milyonu Alman vatandaşı. 50’li, 60’lı yıllarda mucize yaratılırken, disiplinle çalışan Türklerle ilgili güzel anlayış unutuldu. Şimdi bazı olumsuzluklar ortaya çıkıyor. 3 milyon nüfus, Alman nüfusunun yüzde 3’ü ediyor. Yüzde üçten neden korkuyorsun ki?
Uyumsuzluğun getirdiği sorunları göz ardı etmemek gerekir. 50 seneden önce Münih, Stuttgart’a gelen insanın başarısı alkışlanırken, ne bizim ülkemiz ne de Almanlar herkes takdir ediyordu, şimdi aradan çok zaman geçti, bunlar unutuldu.
Soru: Almanya sizin Dışişleri bakanlığınızdan beri Türkiye’ye neden blokaj uyguluyor?
GÜL: Bu konuların biraz onların da farkına varması lazım. Daima tarih boyunca Ortadoğu’yla ilgilenen bir ülke.
TÜRKİYE’Yİ GÖRMEZDEN GELEN AVRUPA KAYBEDER
Soru: Rakip olarak mı görüyor?
GÜL: Zannetmiyorum. Rakip olarak görmüyor. İçerideki bazı problemleri aşırı abartma var. Bakın Türkiye’yi görmezden gelen Avrupa kaybeder. 3 Alman gazetesine mülakat verdim. Değişik konularda açık yüreklilikle cevapladım sorularını. Almanya ve Türkiye için Avrupa’nın iki tane sağlıklı ülkesi dedim. Avrupa Birliği hep kaçak güreşiyor.
DÜŞÜYORLAR, DIŞA AÇILMALILAR
Soru: Dış politikada daha etkin bir Türkiye’nin imajı AB için de değişiyor mu?
GÜL: AB ve dünyadaki uluslararası siyasi arenada kayıp bir oyuncu gibiyiz. Türkiye aslında tek başına AB kadar etkin rol alıyor. Bu da Türkiye’nin cazibesini artırıyor. Türkiye’nin gücünü, kapasitesini görmeleri açısından Türkiye’yle birlik olmak, Türkiye’ye yukarıdan bakamama durumunu ortaya çıkartıyor. Herkes en çok Türkiye’yle istişare etmek istiyor. Bisiklet teorisi… Pedalını çevirmezsen düşersin ve düşüyorlar, Avrupa’nın dışa açılması gerekiyor.
Soru: Terörle ilgili geldiğimiz noktada yeterli destek görüyor muyuz Almanya’dan?
GÜL: Almanya’da Alman demokrasisini istismar edenler var.
TEDBİR ALINABİLİR
Soru: Yurdakul’un, eşinin cenazesine cezaevi aracıyla getirilmesi, aracın mezarın dibine kadar gitmesi eleştiri konusu yapılıyor. Ne diyeceksiniz?
GÜL: Bunlar kötü uygulamalar. Üzüldüm, bunların tedbirleri alınabilir. Ama uygulamada bilmeyince memurlar kağıda göre yapınca üzücü durumlar ortaya çıkıyor.. Burada Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ var, Adalet Bakanı’yla da görüşürüm. Hoş değil, zedeleyici..
ALMAN GAZETECİLERİ KABUL ETTİ
Öte yandan; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Berlin’de ilk olarak İran’da casusluk yaptıkları iddiasıyla tutuklanan ve kendisinin girişimlerinin ardından serbest bırakılan Alman gazeteciler Marcus Hellwig ve Jens Koch kabul etti.
GÜL DE HAKAN FİDAN’A SAHİP ÇIKTI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya’ya hareketinden önce de Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, MİT-PKK görüşmesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Her devletin bu tür süreçlerle ilgili, görüşmelerle ilgili kurumu vardır. Bu da istihbarat teşkilatıdır. Dolayısıyla, İstihbarat teşkilatımızın, Türkiye’nin en önemli meselesi olan böyle bir konuyla uğraşıyor olması, bunun içinde olmasından daha tabii bir şey olamaz. Amaç, terörü bitirmektir. Terörü bitirmenin bütün yöntemleri bir strateji çerçevesi içerisinde yürütülür. İstihbarat teşkilatı da bu çerçevede üstüne düşeni yapar.” Gül bu açıklamasıyla MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a sahip çıktı.
Yener Dönmez / Yeni Akit