İsrail hakkında en temel bilgilerden bile mahrumuz: Nasıl bir ülkedir, insanları ne yer, ne içer, neye inanır
İsrail halkının bugün birinci derdinin açlık olduğunu; her 4 İsrailliden 1’inin müthiş fukara hayatı yaşadığını biliyor musunuz?
Peki ya, İsrail’de yaşanan düşünce sefaleti
Biz ‘Mavi Marmara’ olayına fena halde takıldık, haklıyız da; ancak İsrail konusunda daha büyük fotoğrafı gözden kaçırıyoruz galiba. O büyük fotoğraf şu: İsrail pek çok bakımdan gerileyen, güçsüzleşen bir ülke…
Şu duyuruyu birlikte okuyalım, kimden geldiğini sonra söyleyeceğim: “HER 4 İSRAİLLİ’DEN 1’İ MÜTHİŞ FUKARA HAYATI YAŞIYOR- Yeni araştırmalara göre İsrail halkının birinci derdi fakirlik. 850 bini çocuk olmak üzere 1.7 milyon insan fakirlik çizgisinin altında yaşıyor, günde bir öğün yiyecekle idare ediyor. Anne-babaları başları üzerindeki çatıyı koruma mücadelesi verirken binlerce çocuk aç bi-ilâç yatağa giriyor.”
Fukaralıkla mücadele için çaba gösteren bir örgüt bu duyuruyu yapmış; hem de bizde de şöhretli ‘Debka’ adlı internet sitesi aracılığıyla… Debka’nın ünü İsrail’in istihbarat çevreleriyle içli-dışlı bir ekibin yayın organı oluşundan… Kısacası, duyuru İsrail-karşıtı birilerinin uydurduğu bilgiler içermiyor; resmi sayılabilecek bir tablo bu…
‘Meir Panim’ adlı örgüt, 40 merkez, 14 aşocağı, 8 bağış toplama merkezi, 1700 motorlu aşeviyle hizmet verip 15 bin yemek fişi dağıtmakla övünüyor. Her gün yalnızca 30 bin çocuğa sıcak aş eriştirebiliyorlarmış…
Geri kalan 800 binden fazla çocuk? Yatağa aç giriyor olmalı…
Nasıl buldunuz bu farklı İsrail tablosunu? Her dört kişiden birinin aç olduğu
bir ülke İsrail, fakat burnundan kıl aldırmaz bir zenginler topluluğuymuş gibi kendini yansıtmayı biliyor… Birkaç hafta önce insanlar bazı temel gıda ürünleri fiyatlarının yüksekliği sebebiyle gösteri yapmış, gösterilere yüzbinler katılmıştı…
Yalan söyleyecek değilim, tablonun vahametini o zaman da anlamamıştım.
Örgüt Dudu Zilberschlag adlı biri tarafından kurulmuş. Tahmin
edebileceğiniz gibi aslında dini bir örgüt bu. Örgütün üyeleri sakallı, cüppeli, takkeli kişiler… Bir özellikleri de Kudüs’e ziyarete gelen misyoner örgütleriyle işbirliği yapmaları…
Amerika’dan başlayan Hıristiyanlar’daki bu İsrail sevdası Almanya’ya da geçmiş; REA adlı Alman Hıristiyan örgütü Meir Panim’in en önemli bağışçısı…
Şu sıralarda adının en fazla anıldığı
ülke herhalde bizimki, ancak İsrail hakkında en temel bilgilerden bile mahrumuz: Nasıl bir ülkedir, insanları ne yer, ne içer, neye inanır? İsrail’deki maddi açlık ve sefalet şaşırtınca, gözümü biraz da ülkede yaşanan düşünce sefaletine çevirdim.
İşte size İsrail’in öndegelen gazetelerinden Ha’aretz’de karşıma çıkan Jonathan Lis imzalı haber… Bu yılın şubat ayında yayımlanan haberden ülkenin öndegelen aydınları ve ödül sahibi edebiyatçılarının bir başhahamın görevden alınması için gösteri yaptıklarını öğreniyoruz.
Gösteriye yol açan ne yapmış Kiryat Arba kenti başhahamı? Bir kitaba destek vermiş…
Herhalde şaşırmışsınızdır aydın ve sanatçı kimlikli insanların kitap-destekçisi bir dinadamına karşı gösteri düzenlemesine… Şaşırmayın. Başhaham Dov Lior’un destek çıktığı ‘Torat Hamelech’ adlı kitap Yahudi olmayanların kendi şeriatlarına göre hangi şartlarda öldürülebileceklerini tartışmaya açıyormuş…
‘Torat Halemech’ adlı “Yabancıları öldürebilirsin” tezli kitabı da Yitzhak Shapira ve Yosef Elitzur adlarında iki haham kaleme almış…
Sadece yabancıları değil, ‘davaya ihanet eden’ Yahudileri öldürmeye de fetva veren biriymiş başhaham. El-Halil kentinde camiye girip namaz kılanları öldüren Goldstein adlı katil için “Holokost’un azizlerinden daha aziz biri” dediği gibi, Başbakan Yitzak Rabin’e suikast düzenlenmesine de fetva vermiş…
Akıl alır gibi değil, ama gerçek… Başhaham katle fetva verdiği halde makam odasının kapısını çalıp “Ne hakla?” diye soran çıkmamış…
İşe bakın: Her dört kişiden biri aç; başhaham “Yahudi olmayanlar öldürülebilir” fetvası veriyor…
Netanyahu-Lieberman ikilisinin yönettiği, Mavi Marmara’da öldürdüğü insanlar için özür dilemeye yanaşmayan İsrail böyle bir ülke