Özlemle anıyoruz

 

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 73. yıl dönümünde anılıyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve devlet erkanı, Anıtkabir’de Atatürk’ün mozolesine çelenk koydu, saat 09.05’te saygı duruşunda bulundu. Aynı anda tüm yurtta sirenler çaldı ve bayraklar yarıya indirildi.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Milli Kütüphane’de düzenlenecek Atatürk’ü anma töreni, Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Çiçek, Başbakan Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilecek.

“EŞSİZ BİR LİDER”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ”Atatürk’ün, önderlik ettiği İstiklal Mücadelesiyle vatanın kurtarılmasını sağlarken, kurduğu Cumhuriyetle de Türk milletinin kendi devletinin sahibi olmasını ve özgüveni yüksek bir millet olarak yücelmesinin yolunu açtığını” kaydetti.

Gül, Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 73. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün ebediyete intikalinin 73. yıl dönümünde milletçe, sevgi, saygı ve rahmetle anıldığını belirten Gül, Atatürk’ün ”üstün niteliklere sahip bir komutan ve lider, dahi bir devlet adamı, eşsiz bir kahraman, büyük bir fikir ve eylem insanı” olarak insanlık tarihinin unutulmazları arasındaki yerini aldığını vurguladı.

Gül, Atatürk’ün, ülkesi ve dünya için yaptıkları, başarıları, reformist ve yenilikçi kişiliği, fikirleri, öngörüleri, barışa ve insanlık değerlerine bağlılığıyla tüm dünyanın saygısını kazandığını ifade ederek, insanlık bugün de Atatürk’ün eserine ve mücadelesine hayranlık duyduğunu belirtti.

Hayatını milletine adayan, olumsuz şartlarda bile eşine az rastlanır başarılara imza atan Büyük Atatürk’ün, milletin onurlu yürüyüşünde en büyük rehber olduğunu ifade eden Gül, mesajında şunları kaydetti:

”Atatürk, önderlik ettiği İstiklal mücadelesiyle vatanın kurtarılmasını sağlarken, kurduğu Cumhuriyetle de, Türk milletinin kendi devletinin sahibi olmasını ve özgüveni yüksek bir millet olarak yücelmesinin yolunu açmıştır. Şüphesiz Cumhuriyetin ilan edilmesi, Türk milletini muasır medeniyet seviyesine ulaştıracak adımların en önemli aşamasını oluşturmaktadır.

Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Türkiye’nin dünya sahnesinde hak ettiği yeri alabilmesi ve ilelebet payidar kalabilmesi yolunda, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yol göstericiliğinde güçlü bir irade ortaya konulmuştur. Türkiye’nin çağdaş dünyayla bütünleşme gayretlerine yeni bir ruh veren Atatürk, modernleşme sürecinde önemli reformların hayata geçirilmesine öncülük etmiştir.

Son yıllarda aynı anlayışla sürdürülen kararlı hamleler ve reformlarla, her alanda muazzam ilerlemeler elde eden Türkiye, Atatürk’ün işaret ettiği hedefe her geçen gün daha da yaklaşmaktadır. Demokrasisi, artan siyasi değeri, ekonomik ve askeri gücüyle dünyanın yükselen ülkeleri arasında gösterilen Türkiye, daima büyük bir ülke olmanın sorumluluğuyla hareket etmekte, çevresine güven ve istikrar yaymaktadır.

Şunu vurgulamak istiyorum ki; Türkiye’yi, devleti ve milleti ile yüceltmek ve muasır medeniyet seviyesinin üstüne taşımak, bugünkü nesillerin olduğu gibi gelecek nesillerin de en önemli ideali olacaktır.

Türkiye’nin, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılında dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmiş, evrensel değer ve ilkeleri tam anlamıyla hayata geçirmiş, huzurlu, güvenli, müreffeh ve örnek bir ülke mertebesine yükseleceğine inancım tamdır. Bu düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ü, O’nun şahsında dava ve silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşının tüm kahramanlarını bir kez daha sevgi, saygı, rahmet ve şükranla anıyorum.”

“10 KASIM 1938 BİR DEVRİN SONU DEĞİL”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, vefatının yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ü bir kez daha şükranla ve rahmetle andığını belirterek, ”10 Kasım 1938’in bir devrin sonu değil, Atatürk’ün miras bıraktığı Cumhuriyetin her bakımdan abad edilmesi için yeni bir dönemin başlangıcı” olduğunu belirtti.

Başbakanlık Basın Merkezi’nin internet sitesinde yayımlanan mesajında Erdoğan, Atatürk’ün, vefatının yıl dönümünde bir kere daha şükranla anıldığını ifade etti.

”Büyük şahsiyetlerin yas tutularak değil, fikirleriyle, eserleriyle, fedakar gayretleriyle anıldığını” bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

”Bizler de millet olarak, vefatının 73. yılında Atatürk’ü, İstiklal Savaşı’mızın başkumandanı, bağımsızlığımızın sembolü ve Cumhuriyetimizin kurucusu olarak sitayişle anıyoruz.

Unutmamak gerekir ki, 10 Kasım 1938 bir devrin sonu değil, Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı Cumhuriyetimizin her bakımdan abad edilmesi için yeni bir dönemin başlangıcıdır. Keza, Gazi Mustafa Kemal de bu şuurla ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ demiştir.

Dolayısıyla, Atatürk’ün aziz hatırasına sahip çıkmak, onun ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyetimizi, daha güçlü, daha demokratik, daha kalkınmış hale getirmek; onun kendi deyimiyle ‘muasır medeniyet seviyesinin üzerine’ çıkarmakla mümkün olacaktır.

Bugün bizler Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine, ideallerine sımsıkı bağlı kalarak, cumhuriyetimizin temel değerlerini koruyarak, kazanımlarını artırarak, ülkemizi hak ettiği çağdaş seviyelere taşıyarak yolumuza devam ediyoruz.

İnanıyorum ki, gelecek nesillerimiz de Cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak için aynı azim ve kararlılıkla mücadele vereceklerdir. Bu inançla, vefatının yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ü bir kez daha şükranla ve rahmetle anıyorum.”

“ATATÜRK’Ü ANMAK ONA SAHİP ÇIKMAK DEMEKTİR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ”Atatürk’ü anmanın; cumhuriyete, demokrasiye, özgürlüklere, bağımsızlığa ve kimsesizlere bugün her günden daha fazla sahip çıkmak demek olduğunu” belirtti.

Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün vefatının 73. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajında, ”Benim Naciz vücudum elbet birgün toprak olacaktır, ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyen Atatürk’ün saygıyla, minnetle, özlemle anıldığını ifade etti.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

”Biliyoruz ki Atatürk’ü anmak; cumhuriyete, demokrasiye, özgürlüklere, bağımsızlığa ve kimsesizlere bugün her günden daha fazla sahip çıkmak demektir. Bu nedenle AKP iktidarının kutlanmasını yasakladığı cumhuriyeti halkımızla birlikte coşkuyla kutladık.

Bu nedenle millet olarak Van’a, Erciş’e sahip çıktık, yaraları hep beraber sardık, acıları dindirmeye çalıştık. Hem tasada hem kıvançta bir ve beraber olduğumuzu gösterdik.

Bu nedenle Mehmetçiğin şehidini de gazisini de sınır boyunda canı pahasına vatanını koruma kararlılığındaki subayını da astsubayını da erbaşını da erini de bağrımıza bastık.

Bu nedenle Mustafa Kemal’in ‘Bağımsızlık ve demokrasi benim karakterimdir’ anlayışını bayrak yaptık, cumhuriyetimizi bütün kurum ve kurallarıyla yaşatmak, demokrasimizi kökleştirmek, özgürlüklerimizi genişletmek, temel hak ve özgürlükleri sonuna kadar savunmak için söz verdik.

Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ü özlemle, saygıyla, minnetle anıyor ve emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin sahipsiz olmadığını belirterek, saygılarımı sunuyorum.”

“ATATÜRK, 250 YILLIK GERİ ÇEKİLİŞİN ÖNÜNÜ KESMİŞ, TÜRK MİLLETİNİN UFKUNU AYDINLATMIŞTIR”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ”Atatürk’ün yüklendiği tarihsel görev ve sorumlulukla 250 yıllık bir geri çekilişin önünü kestiğini ve Türk milletinin ufkunu aydınlattığını” kaydetti.

Devletin ve Cumhuriyetin kurucusu, büyük komutan ve devlet adamı Atatürk’ü milletçe saygı ve şükranla andıklarını belirten Çiçek, şunları kaydetti:

”Atatürk, yüklendiği tarihsel görev ve sorumlulukla 250 yıllık bir geri çekilişin önünü kesmiş ve Türk milletinin ufkunu aydınlatmıştır. Atatürk, milletimizin yalnızlığa ve çaresizliğe sürüklendiği bir dönemde yaptığı mukadderatına sahip çıkma çağrısı ile bağımsız bir devlete sahip olmamıza imkan sağlamıştır.

Türk milleti, dün olduğu gibi bugün de gönlündeki Atatürk sevgisiyle, çağdaş değerlere ve cumhuriyete olan bağlılığı ile Büyük Önder’in açtığı yolda ilerlemektedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu eşsiz devlet adamı Atatürk, sonsuza kadar gönlümüzde yaşayacak, ilkeleri ülkemizin geleceğine ışık tutmaya devam edecektir.

Kurduğu sistem ve paylatığı fikirleriyle modern Türkiye’nin yarınlarında da unutulmaz yerini koruyacak olan Büyük Önder’i, vefatının 73. yılında saygı, minnet ve şükranla anıyorum.

Post Author: SerGe

Leave a Reply