Amerika’da 1866 yılında zenci düşmanı beyazların her yere astığı ‘Siyahlar giremez” levhalarının benzeri İstanbul Barosu’nun koridorlarına da asıldı
Başörtülülerin içeri giremeyeceğini deklare eden afiş ve birimlere dağıtılan talimat, avukatları mağdur ediyor.
Baro’nun programlarını takip etmek isteyen avukatlar, konferans salonuna dahi alınmıyor. Avukatlık stajı için katılımın zorunlu olduğu ders ve seminerler için gelenleri kapıdan çeviren görevliler, avukatlara “Toplantıya katılmazsan stajında sorun olabilir.” diye göz dağı veriyor. İstanbul Barosu’nun tavrını ‘çağ dışı’ olarak nitelendiren hukukçu dernekleri de uygulamaya tepkili: “Tamamen hukuksuzluk.”
Önceki gün öğle saatlerinde Osman Apaydın Salonu’nda yapılan stajyer bilgilendirme toplantısına başörtülü avukatlar yine alınmadı. Toplantıya girmek isteyen stajyer avukat Kübra Engin, salona girişte baro görevlilerinin tepkisiyle karşılaştı. Başörtülü olarak toplantıya katılamayacağı uyarısını alan Engin, toplantıya katılmadan ayrılmak zorunda kaldı. Staj için toplantıya katılımın gerekli olduğunu belirten Engin, “Baro yetkilileri beni içeri almayınca geri döndüm. Ancak toplantıya katılmazsam stajımda sorun olabileceğini söylediler.” şeklinde konuşuyor.
Baronun stajyerlere yönelik verdiği derslere girmek isteyen stajyer avukat Merve Akbayır da aynı tepkiyle karşılaştığını belirtiyor. Akbayır, derse girdiği anda baro görevlileri tarafından başörtüsüyle giremeyeceği yönünde uyarılmış. Derslere başörtüsü ve avukatlık mesleğiyle bağdaşmayan kıyafetlerle girilemeyeceğini savunan baro görevlileri, bunun yönetim kurulu kararı olduğunu ve başörtülü girdiği takdirde hakkında işlem yapılacağını söylemiş. Derslere giremediği için stajını 3 ay uzatmak zorunda kalan Akbayır, “Avukatlık ruhsatımı almam için bu derslere girmem zorunlu, ancak derslere almadıkları için stajımı uzatmak zorunda kaldım.” diyor. Konu ile ilgili görüşlerini dile getiren İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi Başkanı Avukat Mustafa Kısacık, yönetim kurulu tarafından alınan bir kararla başörtüsü yasağının uzun yıllardır uygulandığını ve bunun yönetimin takdirinde bir uygulama olduğunu söylemekle yetindi. İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi’nin girişinde asılı bulunan yazıda geçen yasak ifadesi şu şekilde: “…Staj Eğitim Merkezi’nde de mesleğe yaraşır bir kıyafetle gelinmesi (örneğin kirli kıyafet, şort, kot pantolon, türban ve başörtüsü ile gelinmemesi) gerekmektedir.”
Baronun tavrına hukukçular sert tepki gösterdi. Uygulamanın kanunlara aykırı olduğunu belirten Hukukçular Derneği Başkanı Cavit Tatlı, baronun hukuk tanımaz bir kurum olduğunu belirtti. Tatlı şöyle konuştu: “İstanbul Barosu hukuk kurumu olmasına rağmen kendisi hukuka aykırı davranıyor. Hak ve özgürlükler ancak kanunla sınırlanabilir. Kendileri aldıkları birtakım hukuka aykırı kararları baskı ile uygulatmaya çalışıyorlar. Kanunları çiğneyerek suç işliyorlar. Bu baroda hukuk yok, kanun yok, insana verilen değer yok. O kararda kot pantolonla da girmek yasak demişler ancak herkes kotla girebiliyor.” Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Cahit Özkan ise durumun hiçbir kanunî ve etik bir yanı olmadığını savundu. Özkan şu ifadeleri kullandı: “Baro yönetimi bu kez başörtülü genç meslektaşlarımıza ‘mobbing’ (iş yerinde baskı) hatta ayrımcılığa varan uygulamalara başvurmaktadır.”
ZAMAN
