738. vuslat yıl dönümü

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ”Bütün sanatkarlar, bütün edebiyatçılar ve şairler esasen Hazreti Mevlana’nın işaret ettiği sevginin, muhabbettin kaynağını aramaktadır. Bu ebedi kaynak Mevlana’nın ‘kölesiyim’ dediği Kur’an-ı Kerim’dir” dedi.

Arınç, Mevlana’nın 738. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Etkinlikleri kapsamında Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Şeb-i Arus töreninde yaptığı konuşmada, ulu bir zatın düğün merasiminde aynı hissiyat üzerine toplandıklarını söyledi.

”Bu güzel gecede sadece bu salondaki insan sayısı kadar değiliz. Bu gece, milyonlarca insanın gözü ve gönlü burada. Bu geceyi Şeb-i Arus’u, bir dua ve niyaz günü olarak idrak eden herkesi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum” diye konuşan Arınç, dünyanın ve ülkemizin dört bir köşesinden buraya 8 asır evvel tutuşan ve gün geçtikte aydınlığı artan bir kandilin aşk ışığında buluşmak için geldiklerini vurguladı.
Bir halk aşığının, sohbet ve sema meclisinde hep birlikte Kabe-i Muazzama’ya yönelmek için geldiklerini dile getiren Arınç, şunları kaydetti:

”Burada Medine-i Münevvere’nin mübarek kokusunu duymak için geldik. Bu gece, bize Kur’an’ın yolunu gösteren, bizi Resulullaha çağıran Hazreti Mevlana’nın miras bıraktığı temiz aynadan suretimize ve siretimize bakacağız. Allah’a yürüdüğü geceyi vuslat gecesi, düğün gecesi olarak isimlendiren bir aşığın, gerçek bir aşığın kulluk bilincini yüreklerimizde duymaya geldik. Unutmayalım ki, bizler burada bir gösteride değiliz. Törenlerden bir törende de değiliz. Biz muhabbet ve zikir meclisindeyiz. Sema başta olmak üzere burada bütün semboller, bütün göstergeler bize sadece Allah’ın sıfatlarını ve tecellilerini hatırlatacaktır. Mevlana’yı anlamak onun nasıl bir kul olduğunu ve bize nasıl bir örnek olduğunu anlamaktır. Kul oldum, kul oldum, kul oldum… İşte bu meclisler, ezelde bize verdiğimiz sözü hatırlatmaktır.”

Arınç, Allah dostlarının en önemli hasletlerinden birinin de Allah’ı hatırlatmaları olduğunu ifade ederek, ”Hazreti Mevlana’nın ön adı Muhammeddir. O muhabbetin dili evrenseldir. Bu memleket baştan başa bu muhabbetle yoğrulmuştur. Burada bütün renkler, bütün desenler, bütün kokular, birbirinde erimiş ve bir olmuştur” dedi.

”Bu ebedi kaynak Mevlana’nın ‘kölesiyim’ dediği Kur’an-ı Kerim’dir”

”Aramıza sevgisizliğin ve nefretin girmesine izin vermeyeceğiz” diye konuşmasını sürdüren Arınç, şöyle devam etti:

”Bize bu yolu gösteren büyüklerimize sonsuz hürmet içinde olacağız. Onun için burada sevgiyle yoğrulmuş bu zikir meclisinde hepimiz aynı duygular içindeyiz. İnsan olmamız hasebiyle yükümüz ağırdır. Allah’a kulluk yaparak yükümüzü hafifleteceğiz. Kul olmak beşer aşamasından insan olma aşamasına çıkmaktır. Kul olmak, bütün köleliklerden azat olmaktır. Bu topraklarda yüzyıllardır kurulan meclislerin bize verdiği mesaj budur. Kur’an-ı Kerim’de yüce rabbimiz bize bildirdi ki, ‘kalpler ancak ve ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur, teskin olur. Bugün birey olarak, toplum olarak, insanlık olarak büyük sınavlardan geçiyoruz. Çoğu kez verdiğimiz sözü unutuyoruz, birbirimizin kalbini kırıyoruz, birbirimize üstünlük yapıyoruz. Modern dünyanın bütün müspet gelişmelerine rağmen çatışma, kavga ve rekabet duygusu kontrol altına alınamıyor. Bütün sanatkarlar, bütün edebiyatçılar ve şairler esasen Hazreti Mevlana’nın işaret ettiği sevginin, muhabbettin kaynağını aramaktadır. Bu ebedi kaynak, Mevlana’nın ‘kölesiyim’ dediği Kur’an-ı Kerim’dir. Mevlana susuz insanın suyu araması gibi, suyun da esasen insanı aradığını söyleyerek bizi çeşmenin başına çağırır. Bütün Allah dostları da bizi Allah’a çağırıyor. Ne var ki şeytan da boş durmamaktadır. Suyun başına giden yolları kesmekte ve binbir tuzak kurmaktadır. Bu tuzaklardan kurtulmazsak bu sınavı kaybederiz.”

Post Author: SerGe

Leave a Reply