19 Mayıs sabahı, erken saatlerde 9. Ordu Kıtaatı Müfettişi olarak İngilizlerin işgali altındaki Samsun iskelesine ayak basar. Samsun’da karşılayanlar arasında vali yoktur (hasta), Belediye reisi yoktur, reis vekili arazisinin bulunduğu köydedir. Belediye Meclisi’nden Hacı Molla M. Kemal Paşa’ya “hoşgeldiniz” der. Yani, Cahit Külebi’nin meşhur “oratoryo”sunda şiirleştirdiği, herkesin selam durduğu bir karşılama yoktur
Yeni Akit’ten Asım Yenihaber yazdı:
Şubat soğuğunda 19 Mayıs’ı konuşmak: 19 Mayıs’ta ne oldu?
1936’dan beri bayram olarak kutlanan 19 Mayıs’ta ne oldu?
Bu tarih, okur yazar her vatandaşın zihnine inkılap tarihi derslerinde kazınmıştır: Mustafa Kemal Paşa, “Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için Samsun’a çıktı.”
Nitekim, Mustafa Kemal Paşa da, 1927’de partisinin kongresinde okuduğu meşhur “Nutuk”una şöyle başlar: “1919 senesi Mayısı’nın 19. günü Samsun’a çıktım.”
Nutuk’tan başka kaynak tanımayan resmiyet uleması, işin gerçeğini araştırmaya ihtiyaç duymaz.
Mustafa Kemal Paşa, Nutuk’da fail/özne olarak, tek irade sahibi olarak konuşur. Samsun’a kendi iradesi ile çıkmıştır; bunda kimsenin dahli yoktur.
Nutuk dışında bazı hatıralarda da, Samsun’a adeta, İstanbul hükümetini, Padişah’ı kandırarak çıktığını ima eder.
Bunun böyle olmadığını biliyoruz: Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya fevkalade yetkilerle donatılarak gönderilmesi, Damat Ferit Paşa hükümetinin kararıdır ve Padişah’ın tasdikinden geçmiştir.
Paşa, yola çıkmadan önce Padişah Vahidetdin tarafından kabul edilmiştir. Bu görüşmenin nasıl geçtiğini Mustafa Kemal Paşa anlatmaktadır. Padişah’ın Paşa’ya elinin altındaki tarih kitabını göstererek, yapacakları ile tarihe geçeceğini söylediği bilinmez değildir. Padişah Paşa’nın misyonunu, Anadolu’ya hareket etmeden önce adeta tebliğ eder: Vatanı kurtarmak!
Mustafa Kemal Paşa, yaptıkları ile gerçekten tarihe geçmiştir ama, İttihatçılara karşı öz savunması mahiyetindeki Nutuk da tarihe nasıl geçmesi gerektiğini de açıkça ifade etmiştir! Resmî tarih de bu beyanları esas almıştır.
Nutuk incelenirse, Paşa’nın Millî Mücadele’de beraber olduğu hiçbir şahsiyet hakkında müsbet sözler etmemesi dikkat çeker. (Belki İnönü istisnadır.)
19 Mayıs resmî bilgi kirliliğine boğulmuş bir bayramdır.
30 Nisan 1919’da M. Kemal Paşa’nın 9. Ordu Kıtaatı Müfettişliği’ne tayinine dair Padişah Vahidetdin’in iradesi (buyruğu) çıkmıştır. Samsun’a çıkış sürecini resmen başlatan bu “irade”dir.
Paşa, 14 Mayıs akşamı, Damat Ferit Paşa’nın evinde yemektedir. Sadrazam ve Erkan-ı Harbiye Reisi Cevat Paşa ile vazifesi hakında görüşür. Ferit Paşa, M. Kemal Paşa’ya “bir isteğiniz olursa, doğrudan bana bildirin. Hiç gecikmeden yerine getirileceğinden emin olabilirsiniz” der.
M. Kemal Paşa ve kalabalık maiyeti (23 subay ve üstsubay ile 5 çavuş, 3 onbaşı, 17 er-toplam 48 kişi) İstanbul’dan Samsun’a bu görev için özel olarak tahsis edilmiş olan Bandırma vapuru ile 16 Mayıs’ta hareket eder. Vapurda ayrıca 1 binek otomobili ve üç binek atı vardır.
19 Mayıs sabahı, erken saatlerde 9. Ordu Kıtaatı Müfettişi olarak İngilizlerin işgali altındaki Samsun iskelesine ayak basar. Samsun’da karşılayanlar arasında vali yoktur (hasta), Belediye reisi yoktur, reis vekili arazisinin bulunduğu köydedir. Belediye Meclisi’nden Hacı Molla M. Kemal Paşa’ya “hoşgeldiniz” der.
Yani, Cahit Külebi’nin meşhur “oratoryo”sunda şiirleştirdiği, herkesin selam durduğu bir karşılama yoktur!
Paşa, Samsun’dan aynı gün Padişah’ın mabeynine (özel kalemine) Sadrazam Damat Ferit Paşa’ya, Harbiye Nazırı’na şifreli telgraf çekerek vazifeye başladığını arz etmiştir…
19 Mayıs sabahı, Samsun için olağanüstü bir gün olmamıştır.. Ama şimdi 19 Mayıs sabahı Samsun’da olağanüstü şeyler olduğunu anlatmak bayramın esasını teşkil etmektedir!
Toparlarsak: Bir ülkeye bir millî gün yeter; bu Cumhuriyet bayramıdır. Diğer günler, yani 23 Nisan, 19 Mayıs ve 30 Ağustos, tatil yapılmaksızın, ilgili kurumlar, kesimler tarafından kutlanmalıdır. Belki bu hemen yapılamayacak birşeydir, fakat yapılması gereken bir şey olduğuna da şüphe yoktur!