Balyoz davasının tutuklu sanığı Koramiral Kadir Sağdıç’a ait ses kaydı gündeme bomba gibi düştü
Şok itirafların yer aldığı ses kaydını değerlendiren Yeni Akit Ankara Temsilcisi Yener Dönmez, darbe sanıklarının tutuksuz yargılanmalarını isteyen çevrelerin gerekçe olarak ortaya attığı tüm argümanların böylece çürüdüğünü yazdı.
Dönmez ardından şöyle dedi: “Karşı mahallenin üç tane solcusuna yaranacağım diye benliğini inkar edercesine koroya katılanlara, Kadir Sağdıç’ın ses kaydı kapak olsun…”
Hepinize kapak olsun
Son zamanlarda moda oldu.
Darbe sanıklarının, terör örgütü üyelerinin tutuksuz yargılanmalarını isterseniz, çok entelektüel, vicdanlı, sağduyulu filan oluyorsunuz.
Aksini düşünenlere ise her türlü hakaret ve yaftalama serbest.
Bu koroyu susturacak önemli bir ses kaydı düştü dün internete.
Koramiral Kadir Sağdıç‘a ait bir ses kaydıydı bu.
Sağdıç, kendi ağzından içeride neler çevirdiklerini bir bir anlatıyor.
Ne deniyordu:
1- “Dışarıdayken delil karartma, kimseyi etkileme ihtimalleri olmayan muvazzaf ve emekli üst düzey komutanların tutuklanması saçmalık.”
Ses kaydında Koramiral Sağdıç, içeriden bile ne kadar etkin olduklarını uzun uzun anlatıyor.
Her yere ulaştıklarını, komutanlarına sözlerini dinlettiklerini söylüyor.
Hatta oğlunun, Akdeniz’deki sondaj işinden başka bir tutuklu komutanın oğluyla beraber nemalanması için yaptığı kayırmayı bile…
Darbeden içeride olan Sağdıç ve diğerleri dışarıda olsalardı neler yapacaklarını siz tahmin edin.
2- “Cezaevlerinde bütün hakları kısıtlanmış perişan haldeler…”
Ses kaydında telefondan konuşuluyor olması bile bu iddiaya en iyi cevap.
Tutukluların telefon kullanmaları yasak.
Ama Koramiral Sağdıç, ailesiyle hem de handsfree yöntemle rahat rahat konuşuyor.
Belli ki Hasdal Askeri Cezaevi yetkilileri, jakuziden saunaya her türlü imkanı verdikleri tutuklu darbe sanıklarından cep telefonu imkanını da esirgememiş.
Bu satırlarım cezaevi yönetimi için suç duyurusudur aynı zamanda.
Mahkemelerde basının önünde her türlü ajitasyonu yapan, içerde aç kaldıklarından, yemeklerinin kötülüğünden dem vuran darbe sanıkları içeride gayet rahatmış.
Koramiral Sağdıç defalarca çok iyiyiz arkadaşlarla diye rahatının yerinde olduğunu anlatıyor.
Sağdıç’ın cezaevinden bahsederken kullandığı, “Hasdal Entelektüel Center” nitelemesi her şeyi özetliyor.
3- “TSK’nın tutuklu muvazzafları ziyareti sadece insani amaçlıdır.”
Defalarca yazdık. Fenerbahçe Orduevi‘nde konuşlu Paralel Karargah ve önce Hasdal sonra Hadımköy’deki muvazzaf tutuklular TSK üzerinde korkunç bir mahalle baskısı oluşturdular.
Kendilerini ziyarete gelmeyenlere “satılmış-hain-işi bitirilecek” damgası vuruyorlar.
Bu nedenle herkes ziyarete gitmek durumunda kalıyor.
Ziyaretler, TSK’nın araç-uçak imkanları ve maddi karşılamalarıyla toplu halde bir takvime bağlı ve organize biçimde gerçekleştiriliyor.
Şuan canla başla bütün imkanları seferber ederek bölücü terör örgütüyle mücadele etmekte olan TSK’nın başına bu tutuklu muvazzaflar bir kara bulut gibi çökmüş, iş yapamaz hale getirmek, başarısız göstermek için her şeyi yapıyorlar.
Halbuki onlar gittikten sonra TSK hem terörle mücadelede hem modernizasyonda ve hem de iç disiplinde büyük mesafeler kat etti.
Darbe sanıklarının hiçbir demokraside “tutuksuz yargılanması” düşünülemez.
İnsan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye ve devletin kurulu nizamına kast etme amaçlı böylesine bir suça teşebbüs eden oluşumlar elbette ki tutuklu yargılanacaktır.
Vicdan kisvesi altında bunun aksini propaganda edenler, bence bunu bıraksın da darbe dönemlerinde hapishanelerde işkenceden geçirilen, tecavüze uğrayan, akli melekelerini yitiren, intihar eden insanlar için vicdan yapsın.
Karşı mahallenin üç tane solcusuna yaranacağım diye benliğini inkar edercesine koroya katılanlara, Kadir Sağdıç‘ın ses kaydı kapak olsun