Gazi’nin müsaade etmediği zihniyettir bu!

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Umuyorum Fransa Anayasa Konseyi vicdanları kanatmayacak bir sonuca ulaşacaktır. Soykırımın inkarını suç kabul eden yasa esasen Türkiye ile kavga ediyorum yasasıdfır. Amaç seçimlerde çıkar sağlamaktır. Türkiye’nin dostluğu önemli bir payedir. Ama küçük insanlar için düşmanlığı bile önemli bir payedir. Fransa’daki yasa iyi niyetli değildir. Türkiye, Avrupa’daki ırkçıklık, İslamofobia karşısında boynunu bükecek bir ülke değildir. Yabancı düşmanlığı üzerinden seçim kazanmaya çalışanlar Avrupa’^nın ideallerine de zarar verirler.

Bundan önceki toplantımızda Dersim faciasını Türkiye’nin gündemine sunmuştur. Dersim meselesi etraflıca tartışıldı. Dersim meselesini yeniden açacak değilim. Başbakanlık Arşivi açık. Kılıçdaroğlu merak ediyor ya, açık. Bizde kapalı bir şey yok. Genelkurmay Başkanlığı da arşivlerini açmak için çalışmalarını sürdürüyor. Biz Dersim faciasını gündeme taşırken bir yaklaşımı deşifre etmek istedik. MHP, Dersim konusunun açılmasından en az CHP karar rahatsız. MHP, Diyarbakır’da İçkale’de çıkan kemiklerden bile rahatsız. Bunlar çıkmayacak mı ortaya? Bunlar dün her şeyi hasır altı ediyorlardı. O zihniyet kemiklerin çıkmasından rahatsız oluyor. Biz burada Dersim faciasını anlatırken bazı isimler zikrettik. O gün emirleri verenlerin torunları siyasette, bürokraside görev alıyorlar. O torunlar dedelerinin yaptıklarına sahip çıktı.

Kimin Cumhuriyet’e sahip çıktığı son 9 yılda tereddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya çıktı. Ne CHP ne de MHP bizim vatan sevgimizi ölçecek kalibrede değil. Bunlar izindeyiz atam deyip sabah akşam izin yaptı, yan gelip yattı. İttihat ve Terakki zihniyeti ile Atatürk de savaştı. Bu zihniyet Osmanlı Devleti’nin çok hızlı dağılmasını sağlamış, sonrada Cumhuriyet’e sirayet etmiş. Gazi Mustafa Kemal’in müsade etmediği bu zihniyet maalesef vefatının ardından etkili olmuştur.

Bazıları reformların hemen yapılmasını istiyor. Türkiye bir gecede değişsin isteyenler var. Beyler, biz 150 yıllık bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Karşımızda Dersimli olduğu halde Dersim meselesini ağzına alamayan bir zihniyet var.

Katsayı meselesinde Danıştay’a CHP başvurmadı, arkadaşlarımız münferit başvurdu diyor. Sen bostan korkuluğu musun? Dersim için partinde sıkı yönetim ilan ediyordun, bu meselede niye yapamıyorsun? Niye arkalarında duramıyorsun? Seni oraya getiren zihniyete karşı çıkamazsın. Benim ifademde dindarlar dinsizler yok, dindar bir gençlik yetiştirmek var. Bunun arkasındayım. Ateist bir nesil yetiştirmemizi mi istiyorsun? Senin amacın bu olabilir ama bizim olamaz. Biz muhafazakar ve demokrat bir iktidar olarak vatanına milletine saygılı bir nesil yetişmek istiyoruz.

Kılıçdaroğlu, yargıya ağır hakaretler ediyor. Kılıçdaroğlu, her yargı kararına karşı çıkıyor. Çünkü 12 Eylül 2010’da millet idareye ve yargıya el koymuştur. Tarihi nitelikte bir kırılma yaşandı. Yargı birilerinin arka bahçesi olmaktan kurtulmuştur. Bize tarihi bu işlere karıştırma diyorlar, toprağın altını karıştırma diyorlar. İstiklal Mahkemesi zihniyetini taşıyanlar bugün çıkıp da bağımlı yargıdan söz edemezler.

Sayın Kılıçdaroğlu, yargının birilerinin emrine girdiği yok, tam aksine sizin militan anlayışınızdan kurtuluyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sizin hukuk anlayışınızı geçmişten bugüne çok iyi biliyoruz. Yargı on yıllardır dokunulmaz olanlara dokundupu için ana muhalefet partisi rahatsız oluyor. Yüksek yargıyı baskı altında tutup tüm hükümetlerin elini kolunu bağlayan anlayış ortadan kalktı.

Danıştay saldırısının faturası hükümete kesildi. Dosya kapatıldı. Ama ardından bir sürü kirli ilişki ortaya döküldü. Türkiye’yi kısır döngüden kurtarma gayreti içindeyiz. Şu anda cezaevinde bulunan zanlıların gazetecilik faaliyetinden içeride olmadıklarını defalarca söyledim.

Paul Auster, hapiste yatan gazeteciler sebebiyle Türkiye’ye gelmiyorum, Çin’e de gitmiyorum diyor. Gelsen ne olur gelmesen ne olur? Kılıçdaroğlu da bunun sözlerine yapışıyor. Bu beyefendi, 2010’da İsrail’i ziyaret ediyor. Oraya nasıl laik, demokratik ülke dersin? Gazze’deki zulmü görmüyor musun?

Bu ülkede polisi şehit ettikten sonra cebinden gazeteci kimliği çıktı diye kimseye ayrıcalık tanınamaz.

CHP Arapça levhaları bile yasakladı. Bir çok gazeteyi kapattı. Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Sabahattin Ali’nin kitapları yasaklandı. CHP’nin tarihi bu, sadece tarihi değil bugün taşıdığı zihniyette aynen bu. Allah’ın izni ile Türkiye bir daha bu karanlık zihniyete geri dönemeyecek.

Bunların dürüstlük yanından geçmiş değil. Biz başkalarına benzemeyiz. Bizden 9 yıl boyunca iktidar yorgunluğu bekleyenler beyhude bekledi. Fitne ve fesat bu partiye sirayet etmedi.

Post Author: ABGA

Leave a Reply