Atilla Barsan – Gerçek sanatçı kimdir?

Daha geçenlerde ölen bir magazin yıldızının ardından bir köşe yazarı demişti: “su testisi su yolunda kırılır.”

Sanat camiası denen ortamın sebeb-i hikmetini hiç çözemedim. Ne iş yaparlar, ne icra eder, parayı nerden nasıl kazanırlar? Bir gazetede tanınmış bir bayan yıldız için “saçlarıyla jeep aldı” haberini görünce ilk aklıma gelen analarımız oldu.Analarımız saçlarını eşleri ve çocukları için süpürge eder, evlerine eşlerine öyle destek olurlardı.Şimdikiler saçlarıyla reklamlara çıkıp para kazanıyor, jeeepler, köşkler alıyorlar.Ancak kimseye maddi manevi bir faydalrının dokunduğunu henüz ben görmedim, duymadım. Buna da sanırım “haydan gelen huya gider” söz münasip düşer.

Hiçbir medyatik şahsa “sanatçı” demem, diyemem, demedim de.Zira bana göre sanatçı,daha doğrusu sanatkâr,  Allah’ın Sani sıfatının tecelli ettiği özel bir varlıktır. İki türkü okuyup, birkaç dizide rol alana da sanatçı diyorlar ya, içim öfkeyle doluyor.Sanatçı, hayatın dört bir yanına serpiştirilmiş nadide güzellikleri; bazen sesiyle, bazen diliyle, bazen elleriyle, bazen beden diliyle dışa vuran, yansıtan kişidir.

Sani olan yüce Allah, bu sıfatının görünür olmasında bazı kullarına görev verir, yaratılışta kalplerine bu sıfatın iz düşümünü yerleştirir, hayatlarını bu yönde dizayn eder; bu insanlar da sesleri, nefesleri, fırçaları veya herhangi bir becerileriyle Sani sıfatına yakışan bir sanat icra ederler.

Ressamlar, müzisyenler, tiyatrocular, şarkıcılar eserleriyle, yaratılmış binlerce güzelliği terennüm eder, kulak ve gözlerimiz aracılığı ile kalplerimize ulaştırırlar ki biz Rabbimizin bazı göremediğimiz, duyamadığımız, hissedemediğimiz güzelliklerini daha bir net görüp duyalım.

Bizdeki sanat ve sanatçı anlayışı ise medyanın şişirmesi ile şekillenmektedir; bizde sanat,  yetenek veya çalışma sonucu değil tamamen reklam ve karanlık ilişkilerle kazanılmış içi boş şarlatanlıklardan başka bir şey değil. Bu yüzden şarkılar saçma sapan, şiirler basit, resimler anlamsız; bu yüzden tiyatro eserleri hiçbir mesaj içermez, sinema tamamen ahlaki zaaflara yöneliktir ve bizde sanat ve sanatçı denince ilk akla gelen şey de bu yüzden “şöhret” ve “para”dır ne yazık ki. Ve bu yüzden magazinde çıktığı müddetçe sanatçıdır bu kişiler; magazin tahtından indikleri gün ne icra ettikleri bir eser, ne de adları anılır bu ülkede.

Ülkemizde son yıllarda iyiye,  güzele ve doğruya doğru bir yöneliş var. Sağlık, sosyal güvenlik, eğitim, adalet sistemi vs.gibi konularda engellenemez bir iyileşme-düzelme var ki görmemek mümkün değil.Kaybettiğimiz veya kasdi olarak yok edilmeye çalışılan bir çok kültürel değerlerimiz hızla aslına rücu ediyor. Magazinde yer alan ‘sanatçı’ların ani ölümü, kazaları, hastalıkları vs. gibi olaylar neticesinde belki de ülkemizde gerçek sanatın ne olduğu, kimlere sanatçı dendiği, gerçek sanatkârların yetişmesi için neler yapılmasıgerektiği gibi konular da gündeme gelir umudunu taşıyorum.

Belki boş umut benimkisi, bir gecede 4-5 dizi izleyen insanların olduğu, bir reklamda veya bir dizide 3 dk görünenin sanatçı sayıldığı, bir tanecik rol ile milyonlarca liranın kazanıldığı, sakız tekerlemelerinden şarkı sözü yazıldığı, akşam sıradan biri yatıp sabah ünlü kalkıldığı bir ülkede, gerçek sanatın icra edilmesini ve gerçek sanatkârların yetişmesini beklemek yanlış belki de.

Ben yine de ümitvar olacağım. Bizlere gerçek sanatın ne olduğunu anlatacak pırıl pırıl insanların bir yerlerde yetişmekte olduğuna inancım ı koruyacağım. Bu kurşunlar bir şahsa sıkıldı, şahsın şahsi işlerine sıkıldı; gerçek sanat ve hakiki sanatçı asla ölmez, öldürülemez.  Benim Yüce Sani’den (cc) dileğim, ülkemizde ve dünyada kendi adını, yarattığı eşsiz güzellikleri sergileyecek ve duyuracak gerçek sanatkârların sayılarını artırsın, muhafaza eylesin ve uzun ömürler versin.

 

Post Author:

3 thoughts on “Atilla Barsan – Gerçek sanatçı kimdir?

    ebru

    (March 23, 2011 - 12:32 pm)

    gerçek sanat Allah’a ulaşmaktır.gerisi hikaye.

    Unknown

    (March 19, 2011 - 8:00 pm)

    Tatlisese acil sifalar diler ve yaziniz icin cok Tessekur ederiz Atilla Bey.

    ali

    (March 19, 2011 - 8:02 am)

    atilla bey, görüşlerinize tam olarak katılmasam da haklı olduğunuz noktalar var.i.tatlıses yine de anadolu insanıydı, toprağına bağlıydı.o kadar dejenere insan var ki.asla insan içine çıkamayacak tipte şahıslar var bu camiada.ben kendisine buradan acil şifalar diliyorum.

Leave a Reply